KKTC denen gariplikler ülkesinde sözde Turizm Şurası yapılıyor, 200’den fazla karar alınıyor, ama KKTC’ye gelen turistin KKTC’nin başlıca tarihi turistik mekanlarında kullanacağı tuvaletler partizanca peşkeşle haraç kesme yerine döndürülmüş durumda, hem de birbuçuk seneden daha uzun bir süredir…
Vatandaş Salamis ören yerinde bekçi!
Aynı vatandaş DP’nin de sağlam ve tescilli destekçisi!
Kızına iş lazım!
Alıyorlar daireye ait ve atıl durumda olan bir kabini, eğreti şekilde oturtuyorlar Salamis ören yerindeki tuvaletlerin önüne, yazıyorlar tabelaya; Tuvaleti kullanmak 50 cent diye!
Yani yarım Euro!
3 küsur lira!
Turistler ören yerine girerken biletini effendi effendi alıyor ama tuvalet ihtiyacını giderecekse, bir de bunların kurduğu keyfi haraç düzenine para ödemek zorunda!
Dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri bir uygulama yok, ama bizde var!
Turistler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar, rehberler ise köpür köpür köpürüyorlar.
Çünkü DP’nin iktidarda olduğu bir önceki hükümet döneminde keyfi şekilde düpedüz bir soygun düzeni kurulmuş.
Yetmemiş, bir de Eski Eserler Dairesi’nin elektrik hattından onca zamandır eğreti haraç kabinine elektrik bağlamışlar, devletin ensesinden elektrik kullanıyorlar, eğreti haraç kabinini klimayla ıstıyorlar, soğutuyorlar, tek kuruş da para ödemiyorlar, bugüne kadar devletin ensesinden milyarlarca liralık elektrik kullanmışlar.
Elektrik Kurumu’nun görevlileri gidip bakıyor, içten hat çektiler, buna Eski Eserler Dairesi’nin müdahale etmesi gerekir diyorlar, ama siyasi emrivakiyle bu rezalete göz yuman Eski Eserler Dairesi neye müdahale edecek ki!
Başta Mağusa bölgesi Eski Eserler Dairesi sorumlusu olan vatandaş bu kepazeliğe göz yumuyor, neden acaba???
Burası Mağusa ve Boğaziçi Belediyelerinin de sorumluluk alanında, ancak elde ettiğimiz bilgilere göre böyle bir işyeri için çalışma izni filan da yok!
Yani, devletin ensesinden elektrik kullanan, turistleri, rehberleri söğüşleyen kaçak bir işyeri bozuntusu!
Eğreti bir kulübeyi oraya kondurmuşlar, çaçayı kurmuşlar, devletin dairesinin elektriğini kullanıyorlar, tek kuruş ödemiyorlar, bugüne kadar Allah bilir devleti kaç para zarara sokmuşlar, gelen giden turistten, ziyaretçiden tuvalet parası topluyorlar ama bunu neye göre yapıyorlar, vergi dairesinin bundan haberi var mı (ki birkaç ay öncesine kadar kesinlikle yoktu), orası da hiç belli değil.
Eğreti kulübenin çevresini taş döşemişler, kimden izin aldılarsa!
Sağına soluna da saksı saksı çiçecikler döşemişler!
Değil eğreti bir kulübe kondurmak, tarihi ören yerine, sit alanına, binbir ciddi prosedürden geçmeden tek bir çivi bile çakamazsın!
Sanki Salamis ören yeri sorma gir hanı, birilerinin babasının çiftliği!
Tuvaletlerden para alma işi Barnabas’ta da varmış, bu da başka bir rezalet!
Şimdi aklıma Filiz Töre’nin Ombudsman’a Eski Eserler Dairesi ile ilgili yaptığı şikayet ve geçenlerde Ombudsman’ın yayınladığı rapor geliyor!
Filiz Töre’nin dedikodudan öteye gitmeyen ve saptırılmış veya gerçek dışı iddialarıyla dolu şikayetinde bu konuya tek bir kelimeyle dahi değinilmemiş!
Nasıl olmuş da onca uyduruk iddiayı raporuna sokmuş ama bu kepazelik Filiz Töre’nin gözünden kaçmış acaba!!!
Üstüne üstlük, Filiz Töre, tam da bu eğreti iş yerinin az ilerisinde duran ve gerekli izinleri alınmış, ihtilaflı olduğu noktada da olumlu Savcılık görüşü bile alınmış Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin çalıştırdığı büfeye da kafayı sağlamından takmıştı!
Aynı şekilde, Mağusa bölgesi Eski Eserler Dairesi sorumlusu vatandaş da buraya takmış durumdaydı!
Salamis ören yerindeki büfe gerekli izinler alınıp da Müze Dostları Derneği tarafından faaliyete sokulduktan sonra orası birileri tarafından rant kapısı olarak görülmüş, ağızlarının suyu akmaya başlamıştı, özellikle de siyaseten birilerine peşkeş çekilmek istenmiş, ama yüz bulmamışlardı.
O vakitten sonra da sürekli olarak orada büfeyi çalıştıran vatandaş taciz edilemeye başlanmıştı, birileri orayı babasının malı gibi kullanmak istemişti, polise şikayetle bu durum engellenmişti, ve görünüşe göre de hala bu tacizler devam ediyor, anlaşılan o ki bu konu bir kez daha polislik olacak.
Ne ilginç ve ironik bir durum!
20 metre ötedeki izinli işyerine, (ki bu işyerinin de tüm gelirleri eski eserlere ve müzelerin ihtiyaçlarına harcanıyor ve hesabı kuruşuna kadar kaymakamlığa veriliyor), kafayı takıyorsun ama devletin cebinden elektrik kullanan, devleti zarara uğratan, hiçbir izin alınmadan, tamamen partizanca işlerle turistlerden, ziyaretçilerden haraç toplayan eğreti iş yerine gıkını çıkarmıyorsun!
Filiz Töre ile Mağusa Eski Eserler Şube Amiri, her ne hikmetse, birilerini ve kurumu şikayet etmeyi bilmiş ama şikayet ettiği konularda özellikle Salamis’deki Müze Dostları Derneği’ne ait büfe ile ilgili olan 31 Ağustos 2016 tarihli Başsavcılık yazısına da bakmamış, baktıysa da okuduğunu anlamamış!
Mağusa Eski Eserler Sorumlusu özellikle tuvaletler konusundaki rezalete neden bugüne kadar gıkını çıkarmamış, hiçbir itirazda bulunmamış, o da kocaman bir soru işareti, cevabını hem kendisi hem de ilgili dairenin müdürlüğünün vermesi lazım!
Üstelik o tuvaletler yaklaşık 15 sene önce ihtiyaç dolayısıyla Müze Dostları Derneği’nin yardımlarıyla yapılmış, peşkeş çekilene kadar da turistlerden tek kuruş alınmadan yine Derneğin sorumluları tarafından bakımı yapılmış!
Ha, diyeceksiniz ki burası KKTC, olur böyle şeyler!
Gücünüzün yettiğine yasaları işleteceksiniz, ama partilinin, eşin, dostun, ahbabın çıkarına gelince, kafayı kuma gömeceksiniz.
Öyle mi!
Bu konu ilgili Bakanlığın ilgili müdürüne de bizzat tarafımdan aktarıldı, buradan da bu rezaleti tekrardan ihbar ediyorum, peşini de elbette bırakmayacağız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.