• BIST 9733.17
  • Altın 3044.79
  • Dolar 35.4735
  • Euro 36.3878
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 7 °C

KKTC’de yaşamak fedakârlık ister

Taner ULUTAŞ

  KKTC’de yaşamak  büyük fedakârlık ister. Bir kamu dairesine gidersiniz, 4 vezneden 3 tanesi kapalı, açık olan veznedeki hanım kızımız da ağzında sakız, suratı ile sizi bir güzel dövdükten sonra ne istediniz diye sorar. İhtiyat Sandığı veya diğer kamu dairesinde şiş kebap, köfte, döner gibi yiyecekler satılmadığına ve tercih hakkınız olmadığına göre yüzünde beş okka bal akan kızın ne istersiniz sözüne verecek cevap bulamazsınız. Para yatıracağım dedikten sonra doldur formları demesini ağzındaki sakızdan yarım yamalak anlarsınız. Ve bürokrasinin getirdiği yokuşu, Kıbrıs meselesini daha kolay çözecek bir bir zaman dilimi sonrasında yatırım yaparsınız. Hastaneye gidersiniz randevu derler. Randevu alırsınız önce memur sonrasında doktor bulamazsınız. Yolda giderken ansızın sizi bir vatandaş durdurur. Akşam Süleyman dayı hasta oldu. Öldü ölüyordu. 112’yi aradım kimse cevap vermedi. Sonra kaptığımız gibi Acil’e götürdük. Keşke götürmez olsaydık der. Bir diğeri aspirini bile artık hastanede zor buluruz. Allah hastaları korusun der. Belediye gelin belediyenin verdiği izinlerinizi yenileyin der. Geçmişte verdiğiniz şirket evrakları ve kira sözleşmesi, Sanayi veya Ticaret Odası ile Esnaf Sanatkarlara üyelik belgesi tekrar tekrar istenir. Bir sürü evrak tamamlandıktan sonra belediyeye borcunuz varmı denir. Taksitlendirdik dersiniz o geçmez cevabı ile karşı karşıya kalırsınız. Peki o taksitlendirme ‘Çullisine’ ise neden yaptınız diye sorduğunuz zaman size Belediye Meclis Üyeleri yaptı derler. Allah Allah yani Belediye Meclis Üyelerinin aldığı karar Out, çalışanın aldığı karar in mi diye şaşırıp kalırsınız. Kısacası Maliye bir taraftan sizi batırmak için uğraşırken belediyeler de bayda atarak yüzükoyun yere kapaklanmanız için uğraş veriyor. Aylardır Çamlıköy’e paslı su veriliyor. Bu konuyu Detay Gazetesinde dile getirirken, AS TV’de de sürekli olarak gündeme taşımaya çalışarak insanlara temiz su verin çağrısı yapmaya çalıştık. Sonuç itibarı ile Nayır diyen Belediye ve Kaymakam Çevre Bakanlığı Müsteşarı Bülent Arkın’ın devreye girmesi sonrasında Nayır’ı Nevet’e çevirerek insanın hakkı olan temiz suyu verme uğraşına giriyor. Sevgili Müsteşarımız sayesinde iki borudan bir tanesinden akan su üretim yapanlara satıldığı ve para kazanıldığı için normal vatandaş Tu kaka yapılarak bırak paslı su ile yıkansın ve kaşıntıdan ölsün modundan çıkartılıp temiz su ile kavuşturuluyor. Kısacası Müsteşar Bülent Arkın olmasa demek ki millet paslı su ile yıkanmaya elbiselerini bu su ile yıkamaya devam edecekti. Yazık hemde çok yazık. İşte insanımıza görülen reva bu. Biz sağcı da olsa solcu da olsa insanı para için satanları değil, Bülent Arkın gibi insana sahip çıkanını isteriz. Evet yukarıda belirttiğim gibi KKTC’de yaşamak büyük fedakarlık ister. Birileri bir eli yağda diğer eli balda yaşarken halkın büyük bölümü de alçak sürünme modunda yaşam sürdürmeye çalışıyor. Yaşananlar karşısında gelin ve dilinizi KKTC FOr Ever sözcüğünü kekelemeden döndürün. Günün Resmi: gg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları