Radyasyonun tüm kanser türlerini tetikleyen ancak ilk olarak meme ve tiroit kanseri riskini artırdığını kaydeden Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi, Meme ve Endokrin Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Sakman, özellikle kadınların bu noktada çok dikkatli davranması gerektiğini kaydetti. Dünya genelinde her 8 kadından birinin meme kanserine yakalandığını ve Türkiye'de yılda yaklaşık 30 bin hastaya meme kanseri teşhisi konulduğunu hatırlatan Sakman, ekim ayının meme kanseri farkındalık ayı olduğunu bu vesileyle kanserin dostu radyasyondan uzak durulması adına insanları uyardığını söyledi.
'TOMOGRAFİ, GEREKTİĞİNDE ÇEKİLMELİDİR'
Pandeminin ülkede etkisini göstermesinden sonra virüs belirtisi gösteren ya da göstermeyen birçok kişinin polikliniklere başvurduğunu ve PCR testi yaptırdığını kaydeden Sakman, test sonucu negatif çıkan birçok kişinin emin olmak adına bilgisayarlı toraks tomografisi çektirmeye yöneldiğini ve bunun için belirtisi varmış gibi davranabildiğini söyledi. Hekim önerisi olmadan tomografi gibi yoğun x ışını içeren işlemlerin gerekmediği halde yapılmasının insan vücuduna çok zarar verebileceğini belirten Sakman, "Hastaneye koronavirüs şüphesiyle başvuran bazı hastalar test sonucu negatif çıksa da emin olmak adına tomografi çektirmek istiyor. Tomografide kişinin alacağı radyasyon ileriki süreçte kanseri tetiklemek adına insan vücuduna zarar verebilir. Organları yıpranabilir. Biz meme kanseri teşhislerinde mamografiyi radyasyon oranı çok az olduğu için kullanıyoruz. Tomografi ise hastayı işlem sırasında yoğun x ışınına maruz bırakıyor. Tabi bu tomografi gereksizdir anlamına gelmez. Gerekli durumlarda yapıldığında hayat kurtarır. Kısacası hekimlerimize güvenelim. Onların yönlendirmesi dışında işlem yaptırmaya çalışmayalım. Koronavirüs hastası olmadığınızı kanıtlamak adına gereksiz tomografi çektirip meme ve tiroit kanseri riskinizi arttırmayın" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.