Son gelişmelerle birlikte “imar rantı” demek de artık mümkün değil. Söz konusu olan, kelimenin gerçek anlamı ile ülkenin yağmalanmasından başka birşey değildir. Mevcut yönetim kadrosu ve bazı kesimler için ülkenin her karışı; sahili, denizi, tarlası, yeşil alanı, ormanı ve tarihi yerleri satılacak mal, arsa ve beton olarak görülüyor. Bu kesimlerin gözünde maalesef durum bu…
Bize abarttığımız sakın ola ki söylenmesin. Bu ülke Girne gibi bir örneği yaşadı ve yaşıyor!
Ne üretim, ne nefes alacak alan, ne alt yapı sorunları, ne denize boşalan lağım, ne de ülkenin geleceği umurlarında değil!
Daha da beteri, yıllık olarak inşa edilen konut sayısı “itiraf ettikleri” gibiyse bu “inşaat furyası”dır. Böyle devam etmesi halinde 3-5 yıl içinde ne dağ yetecek ne de tarla!
Hiçbir ülke hele bizim gibi küçücük ölçekte bir ülke buna dayanamaz.. Çünkü yakında betonun dışında ülke kalmaz!
Birileri bize bunu ekonomik model olarak da yutturmaya çalışmasın... Böyle bir örnek yok!
Bu modelle kalkınacak olsaydık çoktan halkın refah seviyesi İsviçre’yi bile geride bırakırdı...
Vicdan ve iyi niyet bu işin neresinde?
Her gün büyüyen konut sorunu; her gün artışa geçen üretime dair sorunlar; gündemlerinde dahi yok!
Doyumsuzluk hat safhada!
Mağusa-Yeniboğaziçi-İskele İmar Planı çalışmaları 2017 yılında başladığında bölgede 28 bin konut vardı. Bu sayının İmar Planı kapsamında 120 bin sayısına çıkarılması öngörülmüştü. 4 kişilik bir aile ortalaması ile bu 450 bin nüfusa tekabül eder. Ancak bu da yetmemiş ki türlü manevra ve skandallar ile halk ve sivil toplumun katılım süreçleri tamamlanıp, Birleşik Kurul’da onaylanan İmar Planı bir türlü yayınlanmadı.
Ardından da kapalı kapılar ardında yine yasalar ve katılımcılık hiçe sayılarak İmar planı bazı kesimlerin “isteklerine uygun” olarak değiştirildi. 3 bin dönüm daha imara eklenerek, uygulamaya sokulmaya çalışıldı.
Tüm bu operasyonlar da yeterli olmadı ve son REZİLLİK de yaşandı! Geceyarısına 5 kala Mağusa-Yeniboğaziçi-İskele tümüyle imara açıldı.
Örneği yok gerçekten.. Nasıl birşeydir ki daha sabah olmadan belediyelerin imar bölümleri ve vize büroları önünde tomar tomar ve hazır dosyalarla kuyruklar oluştu? Paslaşma bu kadar olur. Al gülüm, ver gülüm...
Ada nüfustan değilse bile yapılacak inşaatlardan batacak!
Odamız dün olduğu gibi bugün de arsızlığın her türlüsüne karşı çıkmaya devam edecek, kamu çıkarları, planlama ve gelecekten yana taraf olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.