KTEZO'dan yapılan açıklama:
Yeni bir bayramın daha arifesindeyiz. Salgının üzerinde 15 ay geçti. Başında yaşanan deneyimsizliğin aşılması, daha ciddi ve dayanışmacı bir yönetimin kurulması beklenmekteydi. Sorumluluk büyüktü. Bir taraftan salgının denetim altında tutulması, sağlık alt yapısının tamamlanması ve aşıya ulaşılması diğer taraftan da insanların yaşamının, nefes alıp vermesini devam ettirilmesi gerekiyordu. En başta hükümetin göreviydi bütün bunların üstesinden gelmek…
Tüm bu sorumlulukları başarmak için bir arada olmak, eldeki kaynakları akıllıca kullanmak yeterli olacaktı. Olmadı, oldurulamadı. Ne bir araya gelindi ne de kaynaklar akıllıca insan vicdanının gerektirdiği gibi kullanıldı. Böyle bir zamanda bazılarının ve statükodan beslenenlerin hesap cüzdanları şişerken toplumun en az yarısı hükümetin yönetme kapsamının dışına atıldı. Yok sayıldı. Binlerin, on binlerin ne aşına ne işine ne kirasına ne de borcuna bakıldı.
Oysa ki düne kadar vergi, kira ödeyen, fonları şişiren, devlet maaş yükümlülükleriyle ilgili yerel gelirler kalemini yaptıkları ödemelerle tamamlayan onlardı.
Buna rağmen Hükümet yurttaşından, katma değer yaratan, vergi ödeyen çalışanından, esnafından intikam almaya girişti.
Defalarca borçlanma yoluna gittiği, TC ile protokol imzaladığı halde statükonun devamı ve başındakilerin ihtiyaçları dışında adım atmadı. Ne danışmaya yanaştı ne de dayanışmaya…
Dayanışmanın, sevginin, saygının en çok sözünün edildiği, edileceği bir bayramın arifesine daha gelmiş bulunuyoruz. Bu koşullarda “Yazıklar olsun” demeyelim de ne diyelim!
Hükümet bizler için sanki bir başka bahara ertelenmiş gibi duruyor orda. Gündemi başka, işleri başka, dertleri başka…
Bütün burukluğumuza rağmen, mutlu nice bayramlar için mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi, umudun her zaman insanda olduğunu vurgulamak isteriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.