Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Türkiye’de yapılacak Çanakkale kampları konusunda hükümeti eleştirdi.
Konuyla ilgili KTOEÖS Örgütlenme Sekreteri Duygu Geylan tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Yeni eğitim yılında okulların sağlıklı ve güvenli bir şekilde açılması, yüz yüze eğitimin başlaması için Eğitim Bakanlığı somut bir çalışma ve planlama henüz ortaya koymamışken, Eğitim Bakanının öğrencilerimize ve öğretmenlerimize Çanakkale kamplarına katılmaları yönünde çağrı yapması talihsiz bir durumdur” iddiasında bulunuldu.
Hükümet yetkililerine ve Eğitim Bakanlığına çeşitli sorular yöneltilen açıklamada, “Pandemi döneminde bu kamplara katılan binlerce öğrencinin, ülkeye dönüşünden sonra vaka sayısında büyük bir artışa yol açma ihtimali görmezden mi gelinmektedir?” diye soruldu.
“Eylül ayında da devam edeceği açıklanan kampların sağlık açısından yaratacağı risk nedeniyle yüz yüze eğitime belki de başlanamayacağının farkında mısınız?” ifadelerine yer verilen yazılı açıklamaya şöyle devam edildi:
“Kamplara ayrılan bu bütçe ile kaç tane okul ve sınıf yapılabilirdi? Kalabalık sınıf sayılarından dolayı öğrencilerimizin tam zamanlı değil, seyreltilmiş modelde eğitim görmesi, 3-4 gün sürecek kamplardan daha az mı önemli ve gereklidir? Özel okullar ile devlet okulları arasındaki fırsat eşitsizliğinin devam edecek olması vicdanınızı rahatsız etmiyor mu?
Kampların KKTC Eğitim Bakanlığı yetkilileri devre dışı bırakılarak TC Elçiliği memurları tarafından organize edildiği, Eğitim Bakanlığı yetkililerinin kamp organizasyonunu basından öğrendiği doğru mu? Kurumlarımızın tahakküm altına alınarak üst yönetim tarafından yönetilmesine ‘koltuk’ uğruna mı ses çıkarılmamaktadır?
Geçmiş yıllarda düzenlenen kamplarda bazı öğrencilerimizin maruz kaldığı, pedagojik yaklaşımdan uzak davranış ve baskılar bu yıl da yaşanacak mı? Kamplar yine cinsiyet ayrımı temelinde mi organize edilecek, kız-erkek gruplarının yemekhanede beraber yemek yemeleri bile yasak mı olacak? Bu anlayış, çağdaş, laik ve demokratik eğitim anlayışı ile ters düşmüyor mu?
Sayın yetkililer, doğaya, tarihe, milli ve kültürel değerlere önem verdiğinizi söylüyorsunuz. Ülkemiz sınırları içerisinde çağdaş ilkelere bağlı kalarak bir kamp düzenlemek neden mümkün kılınmamaktadır? Kendi ülkesindeki tarihi eser ve doğal güzellikleri ziyaret etme imkânı olmayan birçok öğrencimize bu imkânı yaratmayı düşünüyor musunuz?”
Kampların “ideolojik” olduğu ileri sürülen yazılı açıklamada laikliğin eğitimin en temel unsurlarından olduğuna vurgu yapıldı, “Başta Eğitim Bakanlığı yetkilileri olmak üzere eğitim sisteminde görev yapan herkesin laik ilkelere bağlı kalmaları gerektiğini hatırlatırız” denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.