PCR tekniği ile bir hastalık için tarama yaptığımız zaman hedefdeki materyal bu özgül genetik zincirlerdir.
PCR, polimerazchainreaction (polimeraz zincir reaksiyonu) kelimelerinin baş harflerinin kısaltılmışıdır. Moleküler bir tanı tekniğinin adıdır. PCR tekniği, şu anda tanı alanındaki en ileri teknik durumundadır.
PCR tekniğinin üstünlüğü, çok az sayıdaki bir mikrobu da tespit edebilmesidir. Çünkü PCR tekniğinin esası, az sayıdaki etkenleri de çoğaltarak ölçülebilir hale getirmeye dayanmaktadır. Bu nedenle, hastalık etkenleri çok az sayıda olsalar bile, PCR testi ile erken dönemdeve hızlı şekilde tespit edilebilmektedirler.
PCR test işlemi temelde iki basamaktan oluşmaktadır; birincisi ekstraksiyon (genetik materyalı mikroptan ayırma ve saflaştırma), ikincisi ise PCR (hedefdeki genetik materyali çoğaltma).
Ülkemizde yapılan ve hızlı PCR olarak adlandırılan PCR testlerinde birinci aşama atlandığı (ektraksiyonsuz) ve farklı alternatif yol denendiği için PCR’ın hastalık tespit etme yüzdeliği düşmektedir.
Bu sebeple personel (doktor, tekniker), personel eğitimi (numune alımı, kişisel korunma), kit, sarf malzemesi ve cihaz kalitesi denetlenmeli, sonuçlar mümkün olduğunca iyi tutulmalıdır. Sağlık bakanlığı tarafından kalite kontrol testleri her laboratuvar için ayrı ayrı yapılmalıdır. Daha önceden belirlenmiş pozitif ve negatif örnekler ile laboratuvarların sonuç verme yetisi değelendirilmelidir.
COVID-19 pandemisi ile birlikte ülkemizde birçok laboratuvar tarafından PCR testi yapılmaya başlanmıştır. Ancak yeterli denetim ve kalite kontrolü yapılmaması ve laboratuvar sonuçlarının doğru olmaması durumunda hasta tanısının atlanabileceği bu sebeple hastalığın toplum içinde yayılabileceği de akılda tutulmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.