Açılış ve saygı duruşu ile başlayan Genel Kurul, Başkanlık Divanı’nın oluşturulması ile devam edildi. Genel Kurul’a gönderilen mesajların okunması sonrasında KTTO Başkanı Fikri Toros, Genel Kurul’a hitap etti.
Genel Kurul’da konuşan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, on buçuk aydır sürdürdüğü müzakerelerde önemli gelişmeler sağlandığını belirterek, “Boşa geçen bir yıl olmadı” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, olası bir çözümde KKTC’nin hazırlıksız olacağı alanların bulunacağına değinerek, “Bunlar için hazırlık süreci isteyeceğiz” diye konuştu.
Akıncı, iki tarafın uyum içinde yaşayabileceği, rekabet içinde yarışabileceği bir ortamı yaratmak ve yakalamak zorunda olduklarının altını çizdi.
AKINCI MÜZAKERELERİ ANLATTI
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Genel Kurul’un açılışında yaptığı konuşmada müzakere süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Güven artırıcı önlemler başlığı altında önemli gelişmelerin yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, bu bağlamda sınır kapılarındaki geçişlerin kolaylaştırıldığını, mayınlı alanlarla ilgili çalışma yapıldığını, elektrikte geçici bir birleşmenin sağlandığını kaydetti.
Kurulan ortak komitelerin çalışmalarından bahseden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu komitelerin en önemlilerinden birisinin de eğitim komitesi olduğunun altını çizdi. Akıncı Eğitim Komitesi’nin çalışmalarıyla gelecek kuşaklara daha barışçıl bir ortam bırakılacağının belirtti.
Türk tarafının 30’u aşkın askeri alanda olası kayıplarla ilgili çalışma yapılması için izin verdiğini ifade eden Akıncı, Derinya ve Aplıç kapılarıyla ilgili çalışmalarda yapım ihalesine doğru gidildiğini kaydetti.
Kendisinin en önem verdiği konulardan biri olan mobil telefonlarla ilgili işbirliğinde sıkıntı yaşandığını belirten Akıncı, Rum tarafındaki yasal düzenleme nedeniyle bu işbirliğinin henüz gerçekleşmediğini söyledi.
Ad-hoc komitelerin de yüzden fazla aktif katılımla AB’ye hazırlık konusunda çalışma yaptığını belirten Akıncı, Türk tarafının AB’ye yeniden başvuru yapıp yeniden üyelik süreci yaşayamayacağını , ancak bunun Kıbrıs Türk halkının hazırlıksız olduğu anlamı taşımadığını, hazırlıkların yapıldığını söyledi.
Olası bir çözümde hazırlıksız olunan alanlar olacağını kaydeden Akıncı, bu alanlar için de hazırlık süreci talep edileceğini vurguladı.
Akıncı, AB’ye üye olunsun ya da olunmasın her hal ve şartta, insanca, kaliteli, barış içerisinde, demokratik kurallara ve insan haklarına bağlı bir yaşam istediklerinin altını çizdi.
Bugün çözümün 10 yıl öncekinden daha zor olduğunu kaydeden Akıncı, 10 yıl sonra da bugünkünden çok daha zor ve hatta belki imkansız olacağını belirtti.
AB ilkelerinin sadece bir toplumun malı olmadığını kaydeden Akıncı, Kıbrıs Türk halkının medeni, Avrupai bir halk olarak BM parametreleri yanında AB ilkelerine de sahip çıktığını vurguladı.
ÖZGÜR: “MALİ BAĞIMLILIK KRİZDİR”
Maliye Bakanı Birikim Özgür, bir yandan AB, Dünya Bankası ve IMF yetkilileri ile federal yapıya ve AB üyeliğine hazırlanma perspektifi ile perde gerisinde çok yoğun bir çalışma yürütürken diğer yandan da Türkiye’ye mali yardım bağımlılığı ortadan kaldıracak şekilde mali politikalar odaklı yapısal dönüşüm için Türkiye ile çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.
Halkın beklentisinin toplumsal kimliği ve kültürü de gözetecek şekilde ülkenin geleceği için vizyoner liderlik ve güçlü siyasi irade sergilemeleri olduğunu dile getiren Özgür, Kıbrıs Türk halkının yapısal dönüşüme hazır olduğunu ifade etti.
Kamuda istihdamın işgücünün yüzde 25’ini aştığı koşullarda değişimci ve kararlı bir yaklaşımla mesafe kat edilebileceğini ifade eden Özgür, vergi mükelleflerinin kaynaklarını toplumsal çıkarlar hilafına eski alışkanlıklarla kullanma hatasına düşmemek gerektiğinin altını çizdi.
“Eğer bir başka ülkeye mali yardım bağımlılığından söz ediyorsak, bu bir mali krizdir” diyen Özgür, bu mali krizin kronikleştiğini ve kanıksandığını belirtti.
“Şu da bir gerçektir ki Türkiye Cumhuriyeti’nin bize sağladığı olanakları en iyi şekilde değerlendirmek, reel sektörümüz ve altyapı yatırımlarımız için sunulan hibelere erişimi önemsemek ve aynı zamanda bu kaynakların etkin kullanımını sağlamak gibi de bir ödevimiz vardır” diyen Özgür, 2016 yılında bütçede öngörülen Türkiye Cumhuriyeti yardım ve kredilerinin toplamda 1,100 milyon TL tutarında olduğunu, yılın dördüncü ayına girildiği halde bu kaynaklara henüz erişememiş olmanın topyekûn iflası getirebilecek denli ciddi bir sorun olarak durduğunu aktardı.
“Bu hibe ve kredilerin acı reçete uygulamadan mali krizi aşma imkânları ile buluşturduğu tekrar tekrar anlatılması ve bazı kesimlerin Türkiye ile imzalanan programları ya da Türkiye ile sağlıklı ilişkileri gözeten siyasileri ötekileştirme gayretkeşliğinin kök nedenlerinin doğru tespit edilmesi gerektiğini” belirten Özgür, meselenin Türkiye meselesi olmadığını vurguladı
TALAT: “EKONOMİK PROTOKOL YAPILIRKEN BİLGİ PAYLAŞILMAZ”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, kendisinden önce söz alan muhalefet parti başkanlarının eleştirilerini yanıtladı.
Türkiye ile yürütülen 2016-2018 Ekonomik Protokol müzakereleriyle ilgili bilgi sahibi olunmadığı yönündeki eleştirilere cevap veren Talat, müzakere sürerken örgütlerle ve siyasi partilerle paylaşılarak müzakere edilmeyeceğinin altını çizdi.
Müzakere tamamlandıktan sonar metnin hazırlanması aşamasında paylaşılabileceğini belirten Talat, kendisinin de CTP Genel Başkanı olarak sıkıntılı ve çetrefilli olabilecek konularla ilgili bilgi sahibi olduğunu kaydetti.
Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili harmanizasyonun önemli olduğunu söyleyen Talat, AB ve Rum tarafını Türk tarafının AB’ye geçişte birtakım sorunlar yaşayacağını bildiğini, bu sürecin yaşanmak durumunda olduğunu söyledi.
DENKTAŞ : “PROTOKOLÜ HÜKÜMET DE BİLMİYOR”
Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş da, ekonomik protokol çalışmalarıyla ilgili hükümete eleştirilerde bulundu.
Denktaş, sürdürülen ekonomik protokol görüşmeleri içeriğinden kimsenin bilgisi olmadığını belirterek şunları ifade etti:
“Ekonomik protokol geciktirilemeden hemen uygulansın deniyor. Hükümet de Ekonomi Bakanı da bilmiyor. Bilmediğiniz birşeyi nasıl uygulamaya koyacaksınız. . Bu tamam bir yaklaşım değil.”
Denktaş, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın müzakereleri iyi niyetle sürdürdüğünü ancak Rum tarafının aynı niyeti göstermediğini kaydetti.
Denktaş, deregasyonların kısıtlanmasını eleştirerek, Kıbrıs Türk tarafının AB müktesebatını yeniden müzakere etmesi ve yeniden düzenlenmesi ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Denktaş, yaşayabilir bir çözüm isteniyorsa sivil toplum örgütlerinin gerçek taleplerini ortaya koymaları zamanı geldiğini ifade etti.
ÖZYİĞİT: “EN CAN ALICI SORUN KIBNRIS SORUNU”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit de en can alıcı sorunun Kıbrıs sorunu olduğunu belirterek, müzakerelerde Cumhurbaşkanı Akıncı’ya güven ve desteğini yineledi.
Özyiğit, Kıbrıs Türk halkı açısından 2016 yılında çözüm ve uluslararası hukukun parçası olmanın son derece önemli olduğunu kaydederek, “1974’te kurulan düzenin taşımacılıkla ayakta durması ve palyatif önlemlerle götürülmeye çalışılmasının artık çöktüğünü” iddia etti.
Özyiğit, ekonomik protokolün halktan gizlendiğini ileri sürerek, hükümet ortaklarına da eleştirilerde bulundu.
Özyiğit, DPÖ’yü lağvetmekle devlete sahip çıkılmayacağını belirterek, kritik bir süreçten geçilirken hep birlikte hareket edilmesinin gerektiğini ifade etti.
YAVUZ: “ZENGİN BİR KKTC HEDEFLİYORUZ”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz da, yatırımcısı insan gücü ve ekonomisiyle vatandaşı zengin, ülkesi zengin bir KKTC hedeflediklerini vurguladı.
Yavuz ülkelerin zenginliğinin de güçlü özel sektör ve uluslararası standartlardan geçtiğini ifade etti.
ATUN: “OPTİMUM BÜYÜMEYE İHTİYAÇ VAR”
Ekonomi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun da, gelişmekte olan KKTC ekonomisinin optimum büyümeye ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Bakan Atun, KOBİ gelişimi ve finansmana erişim konusunda önemli adımlar atıldığını belirterek, Türkiye destekli projelerle girişimciliği teşvik edeceklerini söyledi.
KOBİ gelişiminin KKTC’nin kurumsal politikası haline geldiğini kaydeden Atun, istihdam üzerindeki vergilerin yüksek olduğunu bu yüksek vergilerle Rum tarafı ile rekabetin güç olduğunu kaydetti.
Enerjinin sürdürülebilir ve ucuz olmadığının altını çizen Atun, bu ortamda ekonominin elverişli ilerlemesinin ve yatırım yapılmasının son derece zor olduğunu belirtti.
TOROS: “BÜROKRASİ AZALTILMALI”
KTTO Başkanı Fikri Toros da, Oda’nın Kıbrıs Türk halkının ekonomik varoluş mücadelesinde en önemli öğe olarak toplum çıkarlarına hizmet etmeyi amaçladığını kaydetti.
Toros, rekabet edilebilirliği artırmak için gelişmede finansmana erişimin sağlanması ile bürokrasinin azaltılmasının, yatırımı teşvik eden bir ortam yaratılmasının ve refahın üretime dönüştürüleceği özel sektör odaklı bir ekonomi oluşturulmasının hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Toros, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın, Kıbrıs Türk ve Rum toplumları tarafından oluşturulacak, siyasi eşitliğe dayanan, her iki toplumun kendi bölgelerinde sarih nüfus üstünlüğü ve mülkiyet sahibi olacağı iki kesimli, Avrupa Birliği ve uluslararası hukukla uyumlu, karşılıklı kabul edilebilir ve sürdürülebilir kapsamlı bir çözümü desteklemekte olduğunu belirtti.
Toros, çözüm öncesinde ekonominin Avrupa Birliği müktesebatına hazırlanması sürecinde uyum yasalarının Meclis’ten geçmesi ve bunların uygulanmasının en çok önem verdikleri konulardan biri olduğunu söyledi.
Toros konuşmasında yapılması gerektiğini düşündüğü politikaları da maddeler halinde sıraladı.
TİCARET ODASI MECLİSİ BELİRLENDİ
Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın 53’üncü Olağan Genel Kurulu Toplantısında yapılan seçimle, Oda Meclisi’nin yeni üyeleri belirlendi.
Oda’dan verilen bilgiye göre, Genel Kurul toplantısında, konuşmaların ardından 52’nci dönem faaliyet raporu ve mali rapor aklandı. D. K. Deniz & Co’nun Oda Murakıbı olarak tayin edilmesinden sonra da meclis seçimi yapıldı.
53. Dönem Oda Meclisi, yapacağı ilk toplantıda Oda Başkanı ve 8 üyeden oluşan Yönetim Kurulu’nu belirleyecek.
Genel Kurul toplantısındaki oylama sonucunda Kıbrıs Türk Ticaret Odası 53. Dönem Meclisi’ne seçilen yeni üyelerin bölgelere göre dağılımı şöyle:
LEFKOŞA:
A. Serhan Kaner, Alp Cengiz Alp, Arsen Angı, Didem Erel, Emre Olgun, Erdinç Küçükuncular, Erol Atakan, Ersan Dağlı, Ertuğ Şevket, Fikri Şener, Fikri Toros, Gizem Çeliker, Hakkı Tamer Müftüzade, Hilmi Can, İsmail Sayı, Mehmet Gökçebel, Metin Yalçın, Murat Arar, Mustafa Defteralı, Mustafa Erk, Mustafa Varol, Necat Yüksel, Özalp Nailer, Pınar Başman Süren, Saber Andır, Selen Necat Gürkan, Vedat Hakan Akdeniz.
GAZİMAĞUSA:
Abdullah Emirzadeoğulları, Cüneyt Ömeroğlu, Erhan Bolkan, Halil Giritli, Mehmet Sabancı, Mustafa Genç, Ozan Dağlı, Semral Erel, Serde Debreli Atatüzün, Vargın Varer, Vural Coşar.
GİRNE:
Alev Kahveci, Ali Şah, Asım Vehbi, Aziz Limasollu, Emin Tanlı, Fuat Kutlu, Hüseyin Kemaler, Mehmet Eziç, Özlem Özbekoğlu, Serhan Kombos, Yüksel Akay.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.