“Küf, sadece besinde üreyen bir mikroorganizma olmaktan öte insan sağlığını etkileyebilen bir bulaştır. Mutfağın nemli bir alan oluşu da küf üremesini kolaylaştırır. Küfler, yeşil, siyah veya beyaz olabilir” diyen Günebak, bir besinin küflendiğinde tadı, görünümü, rengi ve kokusunun değişime uğradığını belirtti. Özellikle tahıl ürünleri ve kuruyemişlerde üreyen mikotoksinlerin insan sağlığı açısından oldukça tehlikeli olduğunu ifade eden Günebak,  “Aflatoksin ise özellikle yer fıstığı gibi yağlı tohumlarda, mısırda ve kuru meyvelerde üreyebilen bir küf toksinidir ve insan sağlığı açısından çok risklidir. Karaciğer kanseri ile dahi ilişkilendirildiği çalışmalar bulunmaktadır” dedi.

Ağzı açık duran küflenmiş bir besindenki küf hava aracılığıyla bir diğer temiz besini kirletebilir

  “Besinlerde küflenmeyi önlemenin en etkin yolu kısa sürede tüketilebilecek miktarda besin satın almaktır” diyen Günebak, besinlerde küflenmeyi önlemek için bir takım önerileri de şöyle sıraladı;

• Besinleri satın almadan önce iyi inceleyin. Taze besinlerden yaralı olanları almayın, kapalı pakette olanlarda paketin içi görünenleri (cam kavanoz gibi) tercih edin. İşlenmiş et ürünlerinin her ne kadar tercih edilmemesi daha sağlıklı olsa da, satın almayı tercih ediyorsanız, ürünü görünür kirlenme olup olmadiğina dair iyice inceleyin.
• Bir ürünü saklayacağınız zaman (buzdolabında ya da kilerde) üzerini kapatmayı ihmal etmeyin. Çünkü, küf sporları uçuşarak (hava yoluyla) bir besinden diğerine bulaşabilir.
• Ağzı açılmış ürünü buzdolabında da tutsanız üç günden fazla saklamayın.
• Küflenmeden korunmanın en efektif yolu temiz olmaktır. Çünkü, ağzı açık duran küflenmiş bir besindenki küf hava aracılığıyla bir diğer temiz besini kirletebilir (kontamine edebilir).
• Buzdolabının içini düzenli olarak temizlemeyi ihmal etmeyin (en az ayda bir kez). Temizleme suyuna 1 yemek kaşığı karbonat ekleyin.
• Hergün mutfağınızı havalandırın.
• Gün aşırı lavabolarınızı sirke ile yıkayın.