Kuir Kıbrıs Derneği Bir Açıklama Yayınladı:
Kuir Kıbrıs Derneği yaptığı açıklamada TC Cumhurbaşkanlığı’nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına ve ardından iletişim başkanlığı aracılığıyla yapmış olduğu açıklamaya karşı çıkarak Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nden taraf olan tüm kadın ve LGBTİ+ örgütlerinin mücadelesini selamladı.
KKTC iç hukukunun da parçası olan İstanbul Sözleşmesi, hem cis-hetero kadınlar için hem de lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseksler (LGBTİ+) için büyük önem arz etmektedir. Bu sözleşme toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi ve kapsamlı olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için işlev görmekte ve taraf olan devletlere kapsamlı sorumluluklar getirmektedir.
On yıl önce İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliklerini yeterince yerine getirmediği gibi, 20 Mart 2021 gece yarısı Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nca sözleşmeden çekilme kararı aldığını açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti Meclis’inde oybirliği ile kabul edilmiş olan bu sözleşmenin, tek bir kişinin inisiyatifiyle fesh edilmesi kabul edilemez. Bu, hem hukuk devleti olmanın hem de demokrasinin temellerine aykırıdır ve karar olarak yok hükmündedir. Böylesi bir karar bizlere göstermektedir ki TC Cumhurbaşkanlığı kadına yönelik şiddeti önlemek için değil, kadınların haklarını yok etmek için mücadele ediyor.
Türkiye’nin yasadışı bir yöntemle İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çekmesinin ardından TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın “İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manipüle edilmiştir.” açıklaması da hem insan haklarına aykırı hem de ayrımcı, ötekileştirici bir söylemdir. Eşcinsellerin varlığı insanlık tarihi kadar eskidir ve her toplumda olduğu gibi Türkiye toplumlarında da eşcinseller vardı, var ve hep var olacaktır. Ayrıca kadınları koruma amacı güden bu sözleşme eşcinseller tarafından manipüle edilmiştir söylemi de anlamsızdır çünkü lezbiyen, biseksüel, trans ve interseks kadınlar vardır. TC Cumhurbaşkanı ve iktidar LGBTİ+’ları hedef almaktan vazgeçmeli ve aldığı karardan geri çekilmelidir. TC meclisi de görevini yapıp İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıp LGBTİ+ haklarının İnsan Hakları olduğunu bir kez daha iktidara hatırlatmalıdır. İstanbul Sözleşmesi birçok kadın ve LGBTİ+ örgütünün ortak emeği ile hazırlanmış çok kapsamlı bir sözleşmedir bu nedenle Türkiye’de mücadele eden tüm kadın ve LGBTİ+ örgütleri ile dayanışmamızı artıyor ve hep birlikte haykırıyoruz “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!”, “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır!”.
Son olarak 340’ın üzerinde kadın ve LGBTİ+ örgütün ortak platformu olan EŞİK’in çağrısını selamlıyor ve Türkiye’deki tüm siyasi partileri toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.
#AklınızdanBileGeçirmeyin!
#İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz
#İstanbulSözleşmesiYürürlükte
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.