Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas gıda fiyatlarındaki artış üzerine değerlendirmeler yaptı.
Gıda fiyatlarındaki artışın nedenlerinin pek çok başlıkta sıralanabileceğinden bahsederek sözlerine başlayan Alas, bunların içinde ise en önemlilerinin küresel iklim değişikliği, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı olduğunun söylenebileceğini ifade etti.
“Doğa koşullarına bağlı üretimin iklime bağlı dönemsel ve bölgesel olumsuz değişikliklerden etkilenmesine bağlı üretim azlığı ve pandemi gibi küresel şokların üretimdeki arza, tüketimdeki talebe, tedarik zincirindeki kırılmalara, mevsimlik işgücü piyasasına, uluslararası ticarete olumsuz etkisini uzun zamandır hissediyoruz. Bunlara son olarak 2022 yılı başından beridir devam eden Rusya-Ukrayna savaşını da ekleyebiliriz” diyen Alas, Tüm bunların yanında, genel ekonomi politikaları içerisinde tarım sektörüne biçilen rol ve ayrılan payların miktarı, dünyada tarımsal girdi, gıda tedarik zinciri ve gıda sanayinde var olan tekelci yapı gıda fiyatlarının artışına sebep olduğunu belirtti.
Gıda fiyatlarındaki artışın pek çok nedeni vardır
“Dış ticarette pandemi dönemiyle başlayan Korumacı Politika ve Gıda Milliyetçiliğinin Rusya – Ukrayna savaşı sonrası had safhalara ulaştığını ve tedarik zorluklarını artırdığını görüyoruz” şeklinde bilgiler veren Alas sözlerine şöyle devam etti: Yine savaş sonrası Dünyanın bir numaralı gübre ihracatçısı olan Rusya’nın gübre ihracatını durdurması gübre fiyatlarının kısa sürede çok yüksek miktarlara gelmesine, diğer ülkelerde daha az gübre kullanımına ve dolayısı ile tarımsal üretimde verim kaybına sebep oluyor. Bunun yanında Rusya’nın Avrupa’ya doğal gazı kesmesi sonrasında, Avrupa'da gübre sektörünün önde gelen şirketleri, artan doğalgaz fiyatları nedeniyle gübre üretimini azaltmaya başladı. Artan doğalgaz fiyatlarının gübre üretimini etkilemesinin nedeni, doğalgazın gübrenin ham maddesi olması. Bu ham maddede görülen rekor seviyeler de önemli gübre şirketlerinin üretimi kısmasıyla sonuçlanıyor. Yani, savaş sadece gıda ihracatında değil gıdanın en önemli girdilerinden biri olan gübrenin ihracatında da yapısal sorunlara neden oluyor.
Alas açıklamasının devamında dünyadaki lider firmsaların gıda üretimi ile ilgili bilgileri şöyle özetledi: Yine yüksek enerji fiyatları nedeniyle Avrupa'daki çiftçiler bu kış üretimi azaltma kararı aldı. AB Çiftçi Birliği, pastörizasyon ve süt tozu üretimi süreçlerinin çok fazla enerji tükettiğini, fiyat artışlarından en çok süt ve fırıncılık sektörlerinin etkilendiğini açıkladı. Avrupa Komisyonu'na göre, bu da bir yıl öncesine göre Ağustos sonunda sırasıyla tereyağı fiyatını %80 ve süt tozu fiyatını da %55 artırdı. İsveç'in önde gelen domates üreticisi Nordic Greens Trelleborg, yüksek elektrik fiyatlarının zarar ettireceğini göz önünde bulundurarak bu yıl kış mahsulü ekmeyeceğini açıkladı. Hollanda'da sezon dışı ürün yetiştirmek için ihtiyaç duyulan sıcaklığın elektrik ile sağlandığına işaret edilip, bazı seraların kış üretimi yapmayacağı, bazılarında da küçülmeye gideceği belirtildi. Almanya'da da süt endüstrisi, doğalgaz nedeniyle endüstrinin ciddi krize girebileceği uyarısında bulundu. Aynı zamanda Almanya'nın en büyük gübre imalatçı firması enerji fiyatları nedeniyle imalatı durdurduğunu açıkladı. Türkiye'de iktidar, iç pazarda sıkıntı olmaması için domates konservesi ve salça ihracatını izne bağladı. Görüldüğü üzere, durum krizde olan küresel gıda arzını daha da tehdit etmeye başladı.
Yakıt fiyatları da üretimi etkiliyor
Alas, tarımsal üretimde bir diğer önemli girdi olan, mazot başta olmak üzere, yakıt fiyatları da üretimi iki şekilde etkilediğini belirterek, “Özellikle traktör, hasat araçları ve makineleri, jeneratörler gibi modern tarımsal üretimde kullanılan teçhizatlar büyük oranda fosil yakıtlar ile çalışmaktadır. Aynı zamanda elektrik üretimi ve böylece sulama suyu için de yakıt fiyatı önemlidir. Ülkemizde artan elektrik ve yakıt fiyatları nedeniyle tarımsal sulama suyu fiyatları da geçen yıla göre 3 kat artmış durumdadır. Elektrik, yakıt ve sulama suyu fiyatlarındaki artışlar da tarımsal ürünlerin fiyat artışına doğrudan etki etmektedir” dedi.
“Gıda fiyatları endeksi 2022 yılının ilk yarısında tarihte pek eşine rastlanmamış seviyelere çıkarken, uluslararası kuruluşlar gıda fiyatlarındaki artışın 2022'nin kış aylarında ve 2023'te de gıda krizine sebep olabilecek şekilde devam edeceğini açıkça dillendiriyorlar” ifadelerine yer veren Alas, açıklamasında şunlara değindi; Ülkemize baktığımızda da dünyada yaşanan sıkıntıların benzerlerini görebiliyoruz. Üretim için fide, fidan, gübre, finansman kaynağı, işçilik, mazot/benzin, tarım makineleri, su, enerji gibi birçok girdi kullanılıyor. Bu girdiler de bir üretim maliyeti oluşturuyor. Çiftçinin üretim yapabilmesi için bu girdileri kullanmaktan başka çaresi yok. Günün sonunda, ürününü satarak, yaptığı masrafı (yani girdi maliyetini) karşılamak ve geçimini sağlayarak üretimi sürdürebilecek bir gelir elde etmesi gerekiyor. Bunu yapamadığında da zarar edeceği için ya borçlanarak üretime devam etmek ya da üretmekten vazgeçmek zorunda kalıyor.
Gübre fiyatları son bir yılda ülkemizde neredeyse %100 ile %200 arasında bir artış görüldü
Bitkisel gelişimi, verimi ve kaliteyi artıracak en önemli girdi kalemi olan gübre fiyatlarına baktıldığında son bir yılda ülkemizde neredeyse %100 ile %200 arasında bir artış görüldüğünü belirterek yine son bir yılda tohum fiyatlarında %25’e yakın bir artış gözlemlendiğe dikkat çekti. “Mazot/Benzin gibi enerji kaynaklarındaki fiyat artışı ve bunlara bağlı olarak sulama suyu için kullanılan elektrik enerjisini de eklediğimizde üretimde kullanılan girdi maliyetlerinin son yıllardaki artışı gıda fiyatlarındaki artışa sebep olmuştur” diyen Alas, bunların yanında dış ticaret politikasının yerli üretim ve ihracattan çok ithalata dayalı olması da fiyat artışlarındaki en önemli etkenlerden biri olarak kabul edildiğini vurguladı.
Alas açıklamasında sonuç olarak gıda fiyatlarının artışında tek bir nedenin olmadığını, gelişmiş ülkelerin korumacı politikaları; küresel iklim değişikliği; pandemi; Rusya-Ukrayna savaşı; enerji fiyatlarındaki artış ve tedarik sıkıntısı; yanlış ekonomi, tarım ve dış ticaret politikası; girdi fiyatları artarken çiftçinin gelirinin aynı oranda artmaması ve zarar etmesi; zarar eden çiftçinin üretimden vazgeçmesi ya da doğru üretim modellerinden uzaklaşması sonucunda tarımsal üretimin düşmesi gıda fiyatlarındaki artışın temel sebeplerinden olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.