Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Hizmetleri Me slek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semra Aslay, “Besin Zehirlenmelerinde İlk Yardım” konusu üzerine açıklamalarda bulundu.
“Zehirlenme, vücuda zararlı bir maddenin alınması ya da normalde bu gruba girmediği halde yüksek miktarda alındığı için zehirli kabul edilen maddelerin alınması ile ortaya çıkar. Böcek sokması, duman, bitkiler, içeçecekler, ilaçlar, böcek ilaçları da dahil geniş bir yelpazeye sahiptir” şeklinde bilgiler veren Aslay, ancak sıcakların kendini iyice hissettirdiği bugünlerde besin zehirlenmelerinin özellikle ön plana çıkmak olduğuna dikkat çekti.
“Normal şartlarda ortam ısısı uygun ise dışarıda rahatlıkla tutulabilen birçok yiyecek, özellikle süt ve süt ürünleri, yaz gelince mevsim normallerinin de artmasıyla oldukça çabucak bozulabilir. Ev ortamında saklama yöntemleri her ne kadar güz- sonbahar döneminde işe yarasa bile, yazın tel dolaplar, tezgah veya masaüstünde bırakılan yiyecekler tüketilmemelidir” diyen Aslay açıklamalarında şu bilgileri paylaştı; Hızlı sirkülasyonun olmadığı market, kafe veya restoranlarda bekletilmiş olan et ve et ürünleri, yeşil sebzeler, tatlandırıcı ürünler ve soslar; salmonella, shigella, e.coli, b. cereus gibi oldukça toksik bakterilerin üremek için tercih ettikleri ortamlardır. Konserveler açıldığı zaman tüketilmeli, ketçap ve mayonez gibi kapalı ortamda dursalar bile kullanım süresi kısıtlı olan katkı maddeleri aralıklı olarak kontrol edilip gerektiğinde imha edilmelidir.
Bekletilmiş yemekler, aromalı gıdalar, asitli içecekler saklanma şartları uygun değil ise 24 saat içinde bakterilerin üremesi için uygun ortam haline gelirler. Bu tür yiyecekleri alan kişilerin ilk semptomunu yedikten kaç dakika sonra ortaya çıkardığı çok önemlidir. Genel kanı, ne kadar erken semptomatik olursa bakterinin o kadar güçlü olduğudur.
Böyle durumlarda bulantı, kusma, çift görme, kasılma ve hatta nöbet geçirme bile görülebilir. Aynı yiyeceği yiyenlerde bağışıklık sistemi farklı olduğundan aynı semptomlar görülmek zorunda değildir. Bulantı-kusma-ishal üçgeninin bireyi en az şekilde etkilemesi için acil servise başvurulmalı ya da 112 acil yanıt sistemi active edilmelidir.
Bazı mantar çeşitleri miktarına bakılmaksızın direkt zehirli olduğundan yedikten kısa süre maalesef istenmeyen durumlar gelişebilir. Kalabalık ortamlarda ve eğlence yerlerinde veya kalabalığın toplu yemek tükettiği yerlerde yeterli hijyene sahip olmayan saklama kapları da zehirlenmenin başka bir nedenidir.
Özellikle besin zehirlenmelerinde kişinin vakit geçirilmeden ancak nefessiz kalmasını yol açacak kadar da zorlamadan kusturmaya çalışmakta bir yöntemdir. Ancak söz konusu bakteri olduğu için mideye giden gıdanın miktarı çok düşük olsa bile etkileri çok tehlikeli olabilir.
Zehirlenme ihtimali olan kişi asla yatırılmamalıdır. Zorla kusturmaya çalışılmamalı, acilen 112 aranmalıdır. Göz bebeklerinin çapı, nefes kokusu, titreme olup olmadığı, nöbet geçirip geçirmediği not edilmelidir. Yoğurt yedirmek ya da başka bir gıdayı vermenin bakteri zehirini engellediğine dair bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Beklenmeyen kusma ataklarına karşı tedbirli olunmalı, hastanın havayolu açıklığı her daim sağlanmalıdır. Hastayı kusturmaya zorlamak eğer kusma isteği yoksa durumu daha da kötüleştirebilir. Havayolu açıklığının devamlı olması, zehirlenme etkeninin olabildiğince hızlı vücutta atılmasından daha önemlidir.
İlk yardım gerektiren kişide eğer bilinç açık ise diabet, epilepsi gibi durumu beklenmedik anda kötüleştirebilecek hastalıklar olup olmadığı mutlaka öğrenmelidir. Özellikle kusma veya ishal geliştiğinde önem sırasında ilk olan kaybedilen sıvının geri takviyesi gelmektedir. Bu ise ancak hastanelerde mümkündür. Bu yüzden ilk yardımcı; zehirlenen kişinin bilinci açık, solunumu ve nabızı normal olsa bile her an kana karışmak üzere hazır ve besinle alınmış bir zehirin vücutta dolaştığını unutmamalıdır.
Maalesef sindirim yoluyla olan zehirlenmeler en sık görülenler olduğu için en ciddi sonuçlarda bu durumlarda görülmektedir. Yaz ayları itibariyle, gıda saklama ve tüketme konusunda daha seçici olunmalı, el-ağız hijyeni titizlikle sağlanmalıdır. Ancak bu durumlar sağlanınca besin almak sağlıklı gıda tüketimi anlamına gelebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.