“Son yıllarda bilgisayar teknolojisinde ortaya çıkan gelişmeler, tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık alanında da çarpıcı değişikliklere neden olmuştur”diyen Meriç, telerehabilitasyon deyiminin ilk kez 1996 yılında kullanılmış ve o tarihten itibaren her geçen yıl daha geniş çevreler tarafından kabul görmüş olduğunu ifade etti.
“Telerehabilitasyon, internet ve telekominikasyon ağı kullanarak uzaktan değerlendirme, konsültasyon, izleme ve terapi hizmetlerini sunan, kısıtlı olanağa sahip alanlar ve merkezi bölgeler arasında bir köprü kuran hizmet modelidir”
Meriç,“Telerehabilitasyon, internet ve telekominikasyon ağı kullanarak uzaktan değerlendirme, konsültasyon, izleme ve terapi hizmetlerini sunan, kısıtlı olanağa sahip alanlar ve merkezi bölgeler arasında bir köprü kuran hizmet modelidir. Telerehabilitasyonda elektronik iletişim sistemleri aracılığıyla terapistlerin, hastaların ve aile üyelerinin eğitimlerinin sürekli kılınması, hasta taburcu olduktan sonraki dönemde rehabilitasyonda sürekliliğin ve gelişimin sağlanması ve takibi ve gerekli terapatik girişimlerin uzak mesafelerden yapılabilmesi gibi başlıca üç madde sayabiliriz. Buna göre tele-tıp ve tele-rehabilitasyon, birbirini tamamlayan kavramlar olup çoğu kez iç içe geçmiş durumdadır”dedi.
“Kuşkusuz, rehabilitasyonda asıl amaç, hastalara gerekli tıbbi bakımın ve günlük yaşantı çalışmalarıyla ilgili eğitimin birinci elden, hastanedeki kalış süresi içinde verilebilmesidir. Ancak tüm dünyada, tedavi maliyetlerinin artması ve sağlık sistemlerinin giderek özelleşmesi nedeniyle, hastanede kalış süreleri kısalmakta ve rehabilitasyon çalışmalarının önemli bir bölümü hastanelerden uzak olarak yapılabilmektedir”diyen Meriç sözlerine şöyle devam etti; “Üstelik hareket zorluğu olan ve pekçok mimari engeli aşmak zorunda kalan bir hasta için hastane veya rehabilitasyon merkezlerine ulaşmak büyük güçlük oluşturur. Bu gibi uzak bölgelerde yaşayan insanlara hizmet verecek rehabilitasyon ve diğer sağlık hizmetleri personeli sayısı, büyük kentlere göre çok azdır. Bu nedenle, hastalar çoğu zaman büyük şehirlerdeki merkezlere veya hastanelere başvurmak zorunda kalırlar. Telerehabilitasyonun asıl önemi burada ortaya çıkar ve bu tür hastaların rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmasına olanak sağlanabilir”
Meriç açıklamasının devamında; “Telerehabilitasyonda; uzaktan eğitim, danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetlerinin sürdürülmesi için telekominikasyon tekniklerinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi, ‘tele-konsültasyon’, uzaktan rehabilitasyon sonucu ilerlemenin değerlendirilmesi ve izlenmesi için teknolojilerin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi, ‘tele-izleme’, ‘tele-değerlendirme’, uzaktan terapatik müdahale için teknolojilerin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi, ‘tele-terapi’ rehabilitasyon için sanal gerçeklik teknolojileri uygulamaları üzerinde araştırma yürütmek hedeflerini sıralayabiliriz”dedi.
Meriç, telerehabilitasyonun kullanılabileceği durumları şu şekilde sıraladı;
- Bası yaralarını takip ve tedavi etmek,
-Tekerlekli sandalyede oturma zemininin ve sandalye ile ilgili diğer modifikasyonların değerlendirmek,
- Uzak mesafelerde oturan hastaların yardımcı teknoloji olanaklarından yararlandırılmak,
- Ev içinde, günlük yaşantı aktiviteleriyle ilgili gerekli değişiklikleri yapmak,
- Hastaları, iletişim araçlarından daha çok yararlanabilmeleri için eğitmek,
- Bilgisayar kullanımı konusunda eğitim vermek ve bilgisayar kullanımını teşvik etmek,
- “Telerobot” teknolojisi ile hastanın ev içi aktivitelerinde elektronik kontrollu, mekanik bir robottan yararlanmak,
- Beyin hasarlı kişilerde davranış bozuklukları, algılama kusurları, okul veya işe geri dönebilme konularında eğitim ve rehabilitasyon hizmeti sağlamak.
- Meriç son olarak, “Telerehabilitasyon hizmetleri, rehabilitasyonun birçok alanında kullanılmaktadır. Zaman, mesafe ve maliyet engellerini azaltarak kronik hastalığa sahip olgularda herkesin rehabilitasyon hizmetlerine eşit şekilde ulaşmasını sağlar”diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.