Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülay Çetinkaya Çiftçioğlu “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bazında Sürdürülebilir Peyzaj Gelişim İndikatörleri” ve “Geleneksel Ekolojik Bilginin Kültürel Peyzaj Planlamada Rolü: Biyo-kültürel Peyzajlar” adlı iki bildiri ile II. Uluslararası Sürdürülebilir Yapılar Sempozyumu’na (ISBS 2015) katıldı.
Sürdürülebilir Peyzaj Gelişimi
Çiftçioğlu ve Prof. Dr. Nur Sözen’in birlikte hazırladıkları “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bazında Sürdürülebilir Peyzaj Gelişim İndikatörleri” adlı bildiri hakkında bilgi veren Çiftçioğlu, bu çalışmanın amacını “KKTC’de peyzajların sürdürülebilir gelişimini değerlendirmede kullanılabilecek bir dizi indikatörlerin seçilmesinde yardımcı olabilecek bir yöntemsel yaklaşımın geliştirilmesini içermek” olarak açıkladı. Bu amaç doğrultusunda öncelikli olarak insanın yaşam kalitesini iyileştirmek ve ekolojik süreçlerin devamlılığını desteklemek temelinde geliştirilen sürdürülebilir peyzaj gelişimi yaklaşımının incelendiğini belirten Çiftçioğlu, “Bu yaklaşım temelinde, KKTC’de peyzajların sürdürülebilirliği geliştirilen bir dizi indikatörler ile biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda üretiminin devamlılığı ve kırsal yaşamların desteklenmesi amacıyla incelenmiştir” dedi.
Geleneksel ekolojik bilgi
Çiftçioğlu “Geleneksel Ekolojik Bilginin Kültürel Peyzaj Planlamada Rolü: Biyo-kültürel Peyzajlar” konulu bildirisinde ise insan-doğa ilişkisinin pozitif etkileşiminin bir ürünü olarak ortaya çıkan geleneksel ekolojik bilgi, kapsamı, başlıca yararları (doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve kültürel mirasın korunması), oluşturduğu fırsatlar (modern bilime temel veri sağlama ve çevresel değişimleri izleme), bilginin belirlenmesinde kullanılan yöntem (Binyıl Ekosistem Değerlendirme Yaklaşımı) ve bilgiye ev sahipliği yapan biyo-kültürel kültürel peyzajları incelendi.
Geleneksel bilginin, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nde “yeryüzündeki yerli ve yerel toplumların bilgisi, faaliyetleri ve yenilikleri” olarak açıklandığını söyleyen Çiftçioğlu, geleneksel ekolojik bilginin ise doğal kaynakların, ekosistemlerin ve peyzajların sürdürülebilirliğine ilişkin bilgileri içerdiğini belirtti. Bu bilgilerin çevresel değişimleri ölçmek ve çözüm önerileri geliştirmek kapsamında temel veri görevini gördüğünü ifade eden Çiftçioğlu, geleneksel ekolojik bilginin insana çeşitli yararlar sunduğunu, bundan dolayı da bilginin dokümantasyonu ve yaygın kullanımının teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.