Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 26 Ekim Hasta Hakları Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
“Hasta Hakları, bireylerin yararını gözeterek zarar görmemesini, özerkliğini ve hakkaniyetli bir sağlık hizmeti alabilmesini hedefleyen uluslararası ve ulusal düzeyde çeşitli anlaşmalar ve mevzuatlarla düzenlenerek güvence altına alınmış olan haklardır” diyen Hablemitoğlu, hasta haklarının ilk kez 1981 yılında Lizbon’da yapılan 34. Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’nda yayımlanan Lizbon Bildirgesi ile benimsenmiş ve sonrasında Bali’de 1995 yılında toplanan 47. Dünya Tabipler Birliği Kurultayı’nda revize edilmiş ve 2005 yılında Şili’de 171. Konsey Oturumu’nda gözden geçirilerek düzeltildiğini belirtti.
Hablemitoğlu açıklamasına şöyle devam etti: 26 Ekim günü “Hasta Hakları Günü” olarak kabul edilmiştir. Sağlık hizmetini alan herkesin eşit koşullarda yararlanmasını, hak ihlallerinden korunmasını, gerekirse hukuki yollara başvurabilmesini sağlamak amacı ile ülkelerin kendi mevzuatları desteklenen bir hale gelmiştir. Hasta Hakları mevzuatlarının ortak bir bakış açısı hasta haklarının temel insan hakları olmasıdır. Ayrıca, hasta hakları insan haklarının sağlık hizmetleri alanındaki yansımasıdır. Sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda ve sağlık kurum ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin “hasta haklarından” yararlanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usul ve esaslar düzenlenmelidir.
Hablemitoğlu, hasta haklarını, bir sağlık kurumunun verdiği hizmet içinde hastaya sağlaması gereken olanaklar olarak da düşünülmesi gerektiğini ve bu hakları şöyle sıraladı;
· Hizmetten genel olarak yararlanma
· Bilgilendirme ve bilgi isteme
· Sağlık kuruluşunu ve personelini seçme ve değiştirme
· Mahremiyet
· Onam/rıza verme
· Güvenli ortamda sağlık hizmeti alma
· Manevi ihtiyaçlarını karşılama
· Saygınlık görme ve rahatlık
· Ziyaretçi ve refakatçi bulundurma
· Şikayet ve dava hakları
Hastaların hakları olduğu kadar, sağlık hizmeti aldıkları kuruma karşı sorumlulukları da aynı derecede önemli
Hastaların hakları olduğu kadar, sağlık hizmeti aldıkları kuruma karşı sorumlulukları da aynı derecede önemli olduğuna dikkat çeken Hablemitoğlu, “Hastaların başvurdukları sağlık kurum ve kuruluşunun kural ve uygulamalarına uygun davranma ve katılımcı bir yaklaşımla teşhis ve tedavi ekibinin bir parçası olduğu bilinciyle hareket etme, yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, aldığı tedavileri ve tıbbi müdahaleleri, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve sağlığıyla ilgili bilgileri mümkün olduğunca eksiksiz ve doğru olarak verme, hekim tarafından belirlenen sürelerde kontrole gelme ve tedavi süreci hakkında geri bildirimlerde bulunma, randevu tarih ve saatlerine uyma ve değişiklikleri ilgili yerlere bildirme; personele sözlü ve fiziki saldırıya yönelik davranışlarda bulunmama, haklarının ihlal edildiğini düşündüğünde ya da sorun yaşadığında hasta iletişim birimine başvurma sorumlulukları en az hasta hakları kadar sağlık hizmetinin gerçekleştirilmesinde etkilidir” dedi.
Hablemitoğlu açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi; Günümüzde yaşanan küresel pandemi, halk sağlığını koruyabilmek amacı ile bazı kısıtlamalara ve müdahalelere ilişkin bu hak ve sorumluluklara duyulan ihtiyacın bir kez daha anlaşılmasına vesile olmuştur. Sağlık temel bir insan hakkıdır. Daha etkin ve güvenli olarak sağlık hizmetleri sunmak ve bu hizmetlerden adil olarak yararlanılabilmesi için toplumun hasta hakları ve sorumlulukları hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. Ayrıca sağlık hizmetlerinin sunumunda hastanın, hekim ve hastane karşısında bilgisinin yeterli olmayışı nedeniyle karşılaşabileceği sorunları en aza indirebilmek ve sağlık hizmetlerinin optimal koşullarda karşılanmasını sağlamak için hasta haklarının korunması gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.