• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 0 °C

LAÜ’de “AB’de Kamu Yönetimi Modeli” konulu konferans gerçekleşti

LAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü tarafından, “AB’de Kamu Yönetimi Modeli” konulu konferans düzenlendi. Konferansa, KKTC Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi Kıdemli Uzmanı Burcu Barın konuşmacı olarak katıldı.
LAÜ’de “AB’de Kamu Yönetimi Modeli” konulu konferans gerçekleşti

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü tarafından, “AB’de Kamu Yönetimi Modeli” konulu konferans düzenlendi. Konferansa, KKTC Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi Kıdemli Uzmanı Burcu Barın konuşmacı olarak katıldı.

Avrupa Birliği’nin kamu yönetimi modelini gıda güvenliği örneği kapsamında değerlendiren Barın, konferansın çerçevesini ‘AB Kamu Yönetimi Modeli’, ‘Avrupa Yönetsel Alanı’ ve ‘Avrupa Yönetim İlke ve Değerleri’ bağlamında oluşturdu.

Barın: AB’de üye ülkelerin kamu yönetimi modelleri konusunda farklılıklar kabul görür

Barın öncelikle, Avrupa Birliği’nde üye ülkelerde hizmetlerin Birlik tarafından ya da merkezi, bölgesel ve yerel düzeyde uygulanması konusuna karar verilmesinde ‘subsidiarite’ ilkesinin önemine vurgu yaptı. Kamu yönetimine Avrupa yaklaşımını ele alan Barın, üye ülkeler düzeyinde standart kamu yönetimi yapılarının varlığı ve Birliğe entegrasyon sürecinin ülkelerin kamu yönetimi yapılarına etkilerini değerlendirdi. Bu kapsamda AB Müktesebatına değinen Barın, ülkelerin kamu yönetimi modelleri konusunda Müktesebatın herhangi bir kriter ortaya koymadığını, AB’de üye ülkelerin kamu yönetimi modelleri konusunda farklılıkların kabul gördüğünü, belirli ilkeler kapsamında kamu yönetimi modellerinin kendine özgü yapılarını koruduklarını ifade etti.

Barın, farklı gelenek ve yönetsel yapılara sahip ülkelerin belirlenmiş yatay ilkelere uyum sağlamaları gerektiğini ancak 5. genişleme sürecinde zorlukların ortaya çıkmasıyla birlikte üye devletlerin kamu yönetimi yapıları için belirli standartların benimsenmesinin katılım için gerekli hale geldiğini vurguladı. Bu şekilde yatay kamu yönetimi ilkelerinin belirlendiğini ifade eden Barın, bu ilkelerin kabul edilmesinin ‘Avrupa Yönetsel Alanı’nın ortaya çıkardığını söyledi.

‘Yönetsel Kapasite’ kavramına da değinen Barın, bu kavramı AB Müktesebatının tam olarak ve etkin bir biçimde uygulanabilmesi için kurumların gerekli kalitede personele ve finansal yeterliğe sahip olmaları şeklinde tanımlayarak, ‘dikey yönetsel kapasite’ ve ‘yatay yönetsel kapasite’ kavramlarını belirtti. Dikey Yönetsel Kapasite kavramı daha ayrıntılı tanımlanmışken, Yatay Yönetsel Kapasite kavramının ayrıntılı olarak üzerinde durulmadığını belirten Barın, Avrupa Komisyonunun çalışmalarını Dikey (Sektörel) Yönetsel Kapasiteye odakladığını ifade etti.

1998 ve 1999 SIGMA Raporlarına da değinen Barın, 1998 SIGMA Raporuna göre uyumlaştırmanın tam olarak sağlanamadığı, subsidiarite ilkesi doğrultusunda ulusal kamu yönetimi yapılarının üye devletlerce şekillendirildiği, uygulamadaki farklılıkların sorun yaratığı ve bu sorunların diğer üye devletlere de sıçrayabileceği, kurumsal yapılandırmaların AB Müktesebatına Ulusal Uyum Programları ile birlikte ilerlemesi gereğini belirtti. Barın, 1998 SIGMA Raporunun bu içeriğine göre üye devletlerin hangi görevlerin özel ya da kamu hangi kurumlar arasında bölüştürüleceğine karar verebileceğini ifade etti.

SIGMA 1999 Raporuna göre ise, AB kurumlarının ulusal kurumların yerine faaliyet gösteremeyeceği ancak işbirliği yapılması gerektiğini ifade eden Barın, ulusal kurumların AB kararlarının uygulanmasından sorumlu olduğunu belirtti. Ulusal yönetim yapılarının güvenilir, şeffaf ve demokratik olmak zorunda olduğunu söyleyen Barın, AB’nin ulusal yönetim yapıları üzerinde doğrudan yetkisi olmamakla birlikte onları etkileme gücü bulunduğunun altını çizdi. Barın, tüm bu raporlar ve ilkeler sonucunda Avrupa Yönetsel Alanı’nın yaratıldığını söyledi.

Avrupa Yönetim İlke ve Değerlerine değinen Barın, 16 ilke ifade ederek bu ilkeleri; yasallık, doğruluk, tarafsızlık, kapsayıcılık, açıklık, şeffaflık, yurttaş merkezlilik, cevapverebilirlik, erişebilirlik, etkinlik, etkililik, sürdürülebilirlik, vizyon, yansıma, yenilik, hesap verebilirlik olarak sıraladı.

Gıda güvenliği konusu AB genel kurallarının her üye devletin kendine özgü kamu yönetimi yapısı tarafından ortak ilkeler bağlamında uygulanıyor

Teorik olarak açıkladığı Avrupa kamu yönetimi modelinin uygulanmasını gıda güvenliği konusu bağlamında örneklendiren ve AB Genel Gıda Hukukunu değerlendiren Barın, uygulamada üye devletlerin sorumluluklarına vurgu yaptı. Bu kapsamda Birlik kurallarının üye devlet kamu yönetimi yapılarınca uygulanması konusunda gıda güvenliği konusunu önemli bir örnek olarak değerlendiren Barın, gıda güvenliği konusunda AB Gıda Hukuku’nun uygulanması bağlamında ulusal kamu yönetimi yapılarının yetkilerini merkezileştirdiği, yerel yönetimlerden merkezi yönetimlere aktardığını belirtti. Üye devlet uygulamalarından bahseden Barın, gıda güvenliği konusunda AB genel kurallarının her üye devletin kendine özgü kamu yönetimi yapısı tarafından ortak ilkeler bağlamında uygulandığını belirterek, bu uygulamalar tek biçimli olmayan uygulama modellerine örnek olarak gösterildiğini ifade etti. Avrupa Birliği uyumlaştırma süreçlerine değinen Barın, KKTC’nin Avrupa Yönetsel Alanı ve Yönetsel Kapasiteye uyumunu sağlamak için çeşitli yönetsel sistemlerin oluşturulması gerekliliğini vurguladı.

Barın, sonuç değerlendirmesinde, AB’nin henüz üye ülkeler için standart bir kamu yönetimi modeli geliştirmediği, zaman içinde çeşitli ilke ve değerlerin kabul edildiği, Müktesebatın uygulanmasında üye devletlerin kendi geleneksel yapı ve ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirdiği, üye devletlerin güvenilir yönetsel yapılar oluşturmaları gerektiği, bu yapıların ulusal politikalar ve Birlik politikalarının uyumunu sağlayabilme kapasitesine sahip olması gerektiğini ifade etti. “Avrupa Yönetsel Alanı ve gelişen Avrupalılaşma süreci AB kamu yönetimlerinin değerler ve ilkeler bağlamında uyumlaşmasını kaçınılmaz hale getirmektedir” diyen Barın, KKTC için ise AB uyumu konusunda net bir takvimin olmaması kapsamında değişken iç ve dış siyasal koşullar ve bürokrasinin yasal uyumu, AB ile doğrudan ticaretin olmaması sorun alanları olarak görüldüğünü ifade etti.

Konferansın sonunda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı tarafından Burcu Barın’a teşekkür belgesi takdim edildi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler