Ankara, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Giresun, İstanbul, İzmir ve Mersin’den 14 LGBTİ örgütü son dönemde Türkiye'de yaşanan gelişmlere ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Toplumsal barış, eşitlik, özgürlük ve adalet tek seçeneğimiz. Son dönemde iktidarın hayata geçirdiği uygulamalar bu seçeneği yok etmeye çalıştığı kadar, birlikte yaşam tahayyül ve olanaklarını yok ediyor, gökkuşağının bütün renklerini soldurmaya, hepimizi kasvetli bir griye hapsetmeye çalışıyor” ifadeleri yer aldı. Olağanüstü hâlin (OHAL) insan haklarını askıya almaya gerekçe olamayacağı belirtilen açıklamada mücadele çağrısı yapıldı.
LGBTİ örgütlerinin açıklamasına AK LGBTİ isimli oluşumdan da tepki geldi.
“7 Kasım’dan son siyasi darbe girişimine kadar yaşananlar, basın yayın kuruluşlarına, HDP’ye, DBP’ye ve tüm siyaset alanına müdahaleler kabul edilemez. Bir an önce gözaltı ve tutuklamalara son verilmesini talep ediyoruz” diyen örgütlerin açıklamasının tam metni ve imzacı örgütlerin listesi şöyle:
“15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte toplumsal muhalefete baskısını arttıran Hükümet, son olarak Cumhuriyet gazetesinden 9 yazar ve yöneticiyi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanları ve milletvekillerini, Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) siyasetçileri tutukladı.
“Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı tutuklandı. Belediyeye kayyım atandı.
“Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara, Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay şu anda tutuklu.
“HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekilleri Gürsel Yıldırım, Ferhat Encü, İdris Baluken, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Leyla Birlik ve Nursel Aydoğan tutuklandı.
“Diyarbakır'da cuma günü HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınmasını protesto etmek için Diyarbakır Adliyesi önünde bir grup partiliyle beklerken, 10 kişiyle birlikte darp edilerek gözaltına alınan, yıllardır LGBTİ haklarını savunan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de tutuklandı."
"OHAL, insan haklarını askıya alma gerekçesi olamaz"
“Uzatılan gözaltı süreleri ve işkence hiç olmadığı kadar yaygınlaştı. Cezaevlerinden sokaklara bütün alanlarda kolluk kuvvetlerinin baskısı hayatlarımızı ve temel insan haklarımızı tehdit ediyor.
“Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan gazete, televizyon, dergi ve radyoların ardından Cumhuriyet gazetesi özelinde hedef alınan basın özgürlüğü ile HDP ve DBP’li siyasetçiler özelinde hedef alınan demokratik siyaset; temel insan haklarındandır. Biz aşağıda imzası bulunan LGBTİ örgütleri, OHAL uygulamasının temel insan haklarını askıya almak için gerekçe olamayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.
“Yirmi yılı aşan örgütlü mücadelemiz boyunca amasız ve fakatsız insan haklarını savunduk. Bütün etnik, kültürel, dinsel ve cinsel farklılıkları yok ederek hepimizi birbirimize benzetmeye ve dolayısıyla bizi öldürmeye çalışan bu sistemin değişmesi gerektiğini vurguladık. Son yaşananlardan sonra bir kez daha mücadele çağrısı yapıyoruz."
"Renklerimizi soldurmaya çalışanlara inat mücadeleye devam"
“Basın özgürlüğü ve özgürce siyaset yapabilmek demokrasinin vazgeçilmezidir. Antidemokratik, baskıcı uygulamalar, tutuklamalar, işkence, kayyım, gazete kapatmalar bir bütün olarak hepimizi tehdit ediyor. Toplumsal barış, eşitlik, özgürlük ve adalet tek seçeneğimiz. Son dönemde iktidarın hayata geçirdiği uygulamalar bu seçeneği yok etmeye çalıştığı kadar, birlikte yaşam tahayyül ve olanaklarını yok ediyor, gökkuşağının bütün renklerini soldurmaya, hepimizi kasvetli bir griye hapsetmeye çalışıyor.
“Renklerimizi soldurmaya çalışanlara inat mücadeleye devam edeceğiz. OHAL ve KHK cenderesini birlikte aşacağız. Biz, tüm cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, halk, inanç, etnik köken ve cinsiyetten insanlar, daha çoğuz!
“7 Kasım’dan son siyasi darbe girişimine kadar yaşananlar, basın yayın kuruluşlarına, HDP’ye, DBP’ye ve tüm siyaset alanına müdahaleler kabul edilemez. Bir an önce gözaltı ve tutuklamalara son verilmesini talep ediyoruz!”
İmzacı örgütler
Çanakkale LGBTİ İnisiyatifi, Flu Baykuş, Genç LGBTİ+, Gökkuşağı Giresun, Hêvî LGBTİ Derneği, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, Kaos GL Derneği, Keskesor Amed LGBTİ, Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, LGBTİ Aileleri ve Yakınları Grubu (LİSTAG), Mersin 7 Renk LGBTİ, Özgür Renkler LGBTİ Derneği, Pembe Hayat, SPoD.
AK LGBTİ'den tepki
AK LGBTİ isimli oluşum, 14 örgütün açıklamasına tepki gösterdi. Oluşumdan yapılan açıklama şöyle:
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği'nin talihsiz açıklamaları'nın ardından bizzat, kime ve neye hizmet ettiğini birkez daha görmüş olduk. Kendi siyasi emelleri için, tüm LGBTİ Bireylerini nasıl kullandıklarını hepimiz artık biliyoruz.
Kendileri, HDP'nin kendi deyimleri ile "sırtlarını terör örgütlerine dayadıkları" siyasi vekillerini nasıl korumaya aldıklarına şahit olduk. Türkiye Cumhuriyeti'nin, 40 yıldır askerini şehid eden, özellikle KÜRT kardeşlerimizi ve ailelerini, çocuklarımızı katleden, emperyalist ve sömürgeci ülkelerin sahibi olduğu terör örgütleri'nin, aldıkları emirle, özerklik bahaneleri ile ülkemizi bölüp, parçalayıp, yok etmeye çalışan, bu taşeron örgütlerin savunucularına destek olmaya çağıran bazı derneklerin, amaçları her türden, her düşünceden, her cinsten insanı toplayıp kendi ülkesine düşman etmek, algı operasyonları yaratmak, ardından kendi kanlı eylemlerine destekçi toplamaktır.
Bu kişilerin ve derneklerin, değil LGBTİ Bireylerinin hakkını savunmak, insanları katletmek için yaptıkları terörist faaliyetleri desteklemektedirler. LGBTİ Bireyleri hak ve özgürlük adına bugüne kadar hiçbirşey yapmamış bazı derneklerin, homofobi ve transfobi karşıtlığı sadece güzel ve süslü sözlerde kalmıştır. Süslü ve renkli kelimelerle LGBTİ Bireylerini bir dernekte toplamış, Kendi iğrenç, ağzı kan kokan örgütleri'nin sözcülüğünü yapmışlardır. Kendilerine, bu süslü kelimelerle, hak ve özgürlük yalanlarıyla kandırıp üye yaptıkları LGBTİ Bireylerini, kendi destekçileri ve kendi düşüncelerine sahip insanlar olarakta göstermişler, Türkiye'ye karşı, insanların çoğunluğu olarak lanse etmişlerdir.
Türkiye de yaşayan LGBTİ Bireyleri, hakettikleri hakkı bulamıyor olabilir, bazı kişilerin eşcinseller ile ilgili düşünceleri olumsuz olabilir. Kimse kimseyi zorla kabul etmek zorunda da değildir. Bazı LGBTİ Bireyleri, hükümeti sever yada sevmez, politikalarını destekler ya da desteklemez. Fakat bazı LGBTİ dernekleri'nin, Kandil'in siyasi ayağı olan HDP'nin, pkk terör örgütü'nün uyuşturucu parası ile bazı derneklere maddi kaynak sağladığı, kendi aleyhine konuşmalarını ve destek olmalarını istediklerini biliyoruz. Kaynak alarak, kendi ülkesine düşman kesilip, düşman olduğu ülkede hak ve özgürlük arama çabaları ap ayrı bir saçmalıktır.
Şimdi tüm LGBTİ Bireyleri'nin, buna bir dur demesi gerekiyor. Bu ülke topraklarında yaşayıp, kendi vatandaşına kurşun sıkan terör örgütleri ile aynı çizgide giden derneklerin biran önce kapatılması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında, Türk toprakları'nı bölmek isteyen, Türk ve Kürt askerlerini şehid eden, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına düşmanca, kin besleyen bir dernek ASLA ve ASLA VAROLAMAZ, OLMAMALIDIR !!
Biz AK LGBTİ olarak buna izin vermeyeceğiz ! bu tuzaklara düşmedik, düşmeyeceğiz. Kimsenin de, özellikle LGBTİ Bireylerinin de bu tuzağa düşmemesi için elimizden geleni yapacağız. Kanımızın son damlasına kadar da bu tür provakatif eylemlerde olan, muhalif görüntüsünün ardında kan emici, Türkiye düşmanı olan derneklerin, bu topraklarda birdaha varolmaması için daima çalışacağız.
AK LGBTİ YÖNETİCİLERİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.