Libya'da farklı tarafları destekleyen Türkiye ve Rusya'nın yabancı güçlerin adım adım çekilmesi konusunda Berlin'de Haziran ayında düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) destekli Libya konferansında ön mutabakat sağlandığının duyurulmasının ardından gözler Libya’ya çevrilmişti.
Libya Dışişleri Bakanı Najla Mangoush ülkeden bazı yabancı savaşçıların ayrılmaya başladığını açıkladı. Bakan Mangoush yabancı savaşçıların ayrılmasını "mütevazı bir başlangıç" olarak nitelerken, çekilmeye dair uyguladıkları strateji konusunda "hala daha kapsamlı ve büyük bir organizasyon arayışındayız" şeklinde konuştu.
"Bu ay sonunda Libya’nın istikrarı konusunda yapılacak konferansta bunu başarmayı hedefliyoruz" diyen bakan, ülkeden ayrılan yabancı savaşçıların sayısına dair bilgi vermedi.
BM, Libya'da 20 bin yabancı savaşçı ve paralı asker bulunduğunu tahmin ediyor. Bu savaşçıların varlığı ise 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimler öncesindeki BM destekli geçiş sürecine yönelik bir tehdit olarak görülüyor.
Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığı
Libya'daki yabancı savaşçıların büyük bölümünü Sudan ve Çad'dan gelen paralı askerler oluşturuyor. Rus özel askeri şirketi Wagner güçleri de bölgede faal. Ancak Moskova bu paralı askerlerle bir bağlantısı olduğu iddialarını reddediyor.
Türkiye ise Libya'daki çatışmalarda savaşmak üzere Suriye'den militanları bölgeye gönderdiğini kabul etmişti. Ancak Suriyeli güçlerin Libya'da hâlen varlık gösterip göstermedikleri ya da ne kadarının geri çekildiği tam olarak bilinmiyor.
Türkiye ayrıca diğer ülkelerden farklı olarak Libya'da doğrudan resmi askeri varlığa sahip. Türk askerlerinin buradaki varlığı, 27 Kasım 2019'da dönemin meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı'na dayanıyor. Ankara bu nedenle yabancı askerlerin çekilmesi için yapılan çağrıların kendisini bağlamadığını savunuyor.
Libya'da devriye gezen güvenlik güçleri
BM, Libya ve Almanya'nın da aralarında olduğu ülkelerden Libya'daki yabancı paralı askerlerin çekilmesi konusunda çağrılar yapılmıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen hafta yaptığı açıklamada Libya'da yabancı paralı savaşçıların en kısa sürede ülkeyi terk etmesi gerektiğini söylemiş, "Libya'nın geleceği sorununa çözümün Libyalı güçler ve Libya halkı tarafından belirlenmesi gerekiyor, yabancı etkilerle değil" şeklinde konuşmuştu.
Seçimlerin ertelenmesi tartışılıyor
Ülkede geçen yıl Ekim ayında imzalanan ateşkes ile çatışmalara son verilmiş olsa da siyasi anlaşmazlığın sürmesi 24 Aralık'ta yapılması öngörülen seçimleri de tehlikeye atıyor.
Temsilciler Meclisinin, geçen ay yapılan oylamada Başbakan Abdülhamid Muhammed Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'ne (UBH) güvenoyunu çekme kararı vermesi de ülkede istikrarın sağlanması ve seçimlerin yapılması ile ilgili endişeleri artırdı.
Temsilciler Meclisinin kararına tepki gösteren Devlet Yüksek Konseyi ise oylamanın geçersiz olduğunu duyurdu. Ülkede, devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin ertelenmesi tartışılıyor.
Ekim ayında ateşkes imzalanmıştı
2011 yılında Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonrasında iç savaşın yaşandığı Libya, 2015'te Birleşmiş Milletlerin tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi olmak üzere iki ayrı yönetim bölgesine bölünmüştü. Tobruk hükümetini destekleyen Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu başkent Trablus'u ele geçirmek üzere 2019 yılının Nisan ayında taarruz başlatmış, ancak Türkiye'nin UMH'ya verdiği aktif askeri destek sonucu geri püskürtülmüştü.
Taraflar Ekim 2020'de ateşkes anlaşmasına imza atmış ve siyasi süreç kapsamında ülkeyi seçimlere götürecek Ulusal Birlik Hükümeti Mart ayında göreve başlamıştı. Ateşkes Ocak 2021'e kadar tüm yabancı savaşçıların ülkeden ayrılmasını öngörüyordu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.