• BIST 9645.63
  • Altın 2945.307
  • Dolar 34.6343
  • Euro 36.3565
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 14 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 14 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 2 °C

Lider olmak ve Denktaş

Oshan SABIRLI

Kıbrıs Türk toplumu onun gibi bir lider görmedi. 13’üncü Cuma’nın uğursuzluğunda hayata gözlerini yumdu. Rauf Denktaş’ın vefatı üzerinden tam 3 yıl geçerken lider arayışları da devam ediyor. Kimileri tarcasına severken Denktaş’ı, kimileri de bir o kadar nefret etti. Kıbrıs Türk halkı için kazandırdıkları ve kaybettirdikleri arasında hep tartışmalar oldu. Aslında tüm bunlar bir yana, en büyük muhalifleri bile Rauf Denktaş’ın enerjisine, karizmasına, dik duruşuna ve lider vasıflarına hayran oldu. Denktaş ile bir çok röportajım oldu. Rauf Denktaş’ın “ be çocuk” diye seslenmeleri, bir şekilde çektiği fotoğraflarımı sürpriz şekilde bana göndermesi de onun insani yönüne dair farklı bir bakış ile bakmamı sağlıyor. Tam 3 yıl geçti. Bir gece aniden yaşama gözlerini yumacağını biliyorduk. Kıbrıs Türk basın tarihinde aslında en korkulan haberlerden birtanesiydi onun ölümü. Biz birkaç kez o  kötü provayı yapmış olsak da dediğim gibi tan da 13’üncü Cuma’da yani Takvimlerin 13 Ocak Cuma gününü gösterdiği günde resmen öldüğü ile ilgili haberi son dakika şeklinde verdik ve YDÜ hastanesinden canlı yayınlara başladık. Denktaş ile neredeyse bir hafta beraber yatıp beraber kalkmak her gazeteciye nasip olmaz. Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi olduğu günlerde sevgili Nur Batur ile birlikte uzun saatler Denktaş ile birlikte geçirdik. Denktaş’ın hayatını anlatan “Yeniden Yaşasaydım” isimli kitabın üretim aşamasında Nur ile birlikte bir çok detaya, hatta off the record bilgiye de sahip oldum. Denktaş’ın “sevdim bir genç kadını” şeklinde mırıldanmalarına, kuşlarını yedirmesine, evinin balkonundan denizi seyretmelerine tanık oldum. Kendiyle bir iç hesaplaşma yaşayan, kaybettiklerine üzülen ama hepsinden çok ailesine yeterince vakit ayırmamasının verdiği ıstırap ile yaşayan ve boşvermeye de alışan yaşlı bir dedeye de tanık oldum sohbetlerimizde. O koca bir devdi belki, oysa yaşam direnci içerisinde herkese, her şeye cevap verecek, o sert adamın sabah kahvaltısında yaptığı kahvaltıdaki yalınlık, çok meşhur diye gösterilen “Yılan Adası”nın aslında yalnızca deniz kenarında ve askeri bölgenin içinde olan bir sıradan bir ev olduğuna ve gerçekte bir ada üzerine konuşlanmadığını gördüm. Hatta makam arabasında ilerlerken “Bryoooo” diye sokaktan laf atanların beni ezip geçtiğini, bir toplum lideri olmayı başarmış bir kişiliğe yapılan bu hakaretlerin ne kadar ağır olduğuna da tanık oldum. Bu yazı belki de bir iç hesaplaşmaydı. Seversiniz veya sevmesiniz önemli değil. Denktaş bir liderdi. O eksikliği hissedilen liderlerden birisiydi. Kıbrıs Türk toplumu öyle bir lidere yeniden sahip olabilir mi bilmiyorum. Sanmıyordum…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları