G-20 Zirvesi için Antalya’da toplanan dünya liderleri, yerinden edilen 4 milyondan fazla Suriyeli’nin sesini duymadı. Sonuç bildirgesinde mültecilere yalnızca bir paragraf ayıran liderler, sorunların çözümü için ‘teşvik etme’, ‘davet etme’ gibi güçlü olmayan ifadeler kullandı.
G-20 Zirvesi için Antalya’da toplanan dünya liderleri yayınladıkları sonuç bildirgesinde mülteci demek için bile zorlandı. Mültecilik ve göç konularını aynı başlıkta ele aldı. Suriyeli mülteciler için özel önemler de öngörmedi.
Oysa, G-20’nin açılım gruplarından olan ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren C-20 platformu da dâhil olmak üzere, çeşitli hak grupları "Suriyeli mültecilerin çoğunluğunu barındıran Lübnan, Ürdün, Irak ve Türkiye'deki kalkınma programlarının desteklenmesi" için çağrıda bulunmuştu.
Liderler, “Dünyanın çeşitli bölgelerinde benzeri görülmemiş sayılara ulaşan mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişilere koruma ve destek sağlanması ve kalıcı çözümler bulunması yönündeki tüm çabalara yönelik desteğimizi güçlendirmeye devam etmeye kararlıyız” dedi ama bunu nasıl yapacaklarını belirtmedi.
Yalnızca davet ettiler, ihtiyacın altını çizdiler
G-20 liderleri ülkeleri külfeti paylaşmaya davet etti, ama konuyla ilgili kuvvetli bir çağrı yapmadılar. Kendi ülkeleri adına söz vermekten de kaçındılar.
Bildiride mültecilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerin külfetini paylaşmanın önemine dikkat çeken liderler, bu konuda da güçlü sözler vermedi:
“Mültecilerin yeniden yerleştirilmesi, insani yardımlar ve mültecilerin hizmetlere, eğitime ve temel ihtiyaçlara ulaşmasının temini doğrultusundaki çabalar vasıtasıyla krizle bağlantılı külfeti paylaşmaya davet ediyoruz."
Beraber çalışacağız
Liderler bildiride, “Göç ve mülteci akımlarına yönelik uzun vadeli hazırlık ve bu akımların yönetimi için kapasitenin güçlendirilmesini teminen diğer ülkelerle beraber çalışacağız” demekle yetinen G-20 liderleri bu konuda da bağlayıcı sözler vermekten kaçındı. Her ülkeyi kendi kapasitesi çerçevesinde uluslararası kuruluşlara daha fazla yardım etmeye davet etti. Özel sektör ve şahısları da bu uluslararası çabalara iştirak etmeleri yönünde teşvik ediyoruz” demekle yetindi.
Bildiride mültecilerin bulundukları ülkelerde orta ve uzun vadeli ekonomik destek programlarına dâhil edilmeleri, çalışma haklarının tanınması, entegrasyonlarının sağlanması, mültecilerin yeniden yerleştirilmeleri için sorumluluk alma vurgusu ise bildiride mültecilerle ilgili yer almayan konular arasında kaldı.
Avrupa ayak sürüyor
Türkiye G-20 dönem başkanı olarak, mültecilerin sorunlarının zirvenin gündemine alınması konusunda ısrarcı olmuştu. Ancak G-20 ülkelerinin bir kısmı mülteci sorununu görmezden gelmeye devam ediyor ve kendi iç siyasi dengelerini gözeterek bu konuda sözler vermekten kaçınıyor.
Paris saldırılarından sonra da, özellikle Avrupa’da mülteci karşıtı dalga yeniden alevlenmişti. G-20 zirvesi için Antalya’ya gelen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker da 15 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında konuya dikkat çekmişti.
"Avrupa'nın sınırları çok açık olan bir kıta olmasından, cömert olmasından ya da mültecilerin varlığından" kaynaklandığına ilişkin açıklamalar duyduğunu dile getiren Juncker, "Ben kesinlikle buna inanmıyorum. Saldırının sebebi Avrupa modeli değil. Saldırıları yapanlar tam da bu mültecilerin kaçtığı kişiler. Genel anlamda AB politikasını, mülteci politikasını kesinlikle gözden geçirmeye gerek yok" ifadelerini kullanmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.