İngiltere'nin başkenti Londra'da resmi olmayan sonuçlara göre belediye başkanlığı seçimlerini İşçi Partisi'nin Müslüman kökenli adayı Sadiq Khan kazandı.
Khan'ın muhafazakar rakibi Zac Goldsmith'i önemli farkla geride bıraktığı bildiriliyor.
Britanya'daki İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda parlamentoları ile İngiltere'de Londra da dahil belediyeler için seçim gerçekleştirildi.
Londra'da Sadiq Khan'ın seçilmesiyle, hem iki dönemdir Muhafazakâr Parti'nin elinde olan belediye İşçi Partisi'ne geçti hem de Londra'da ilk Müslüman kökenli bir siyasetçi belediye başkanı seçildi.
Bu seçimler, İngiltere siyasetinde özellikle ana muhalefet İşçi Partisi'nin, sol kanattan gelme lideri Jeremy Corbyn'in liderliği açısından bir kamuoyu yoklaması olarak da görülüyordu.
Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi, İskoçya parlamentosu seçimlerinde tarihinin en kötü sonucunu aldı ama İngiltere belediyelerinde gücünü korumayı başardı.
İskoçya parlamentosu için yapılan seçimlerde İskoç Ulusal Partisi üçüncü seçim zaferini kazandı, İşçi Partisi ise tarihi bir yenilgi alarak üçüncü parti konumuna düştü.
Kesin olmayan sonuçlar İşçi Partisi'nin, İskoçya parlamentosunun 1999 yılındaki ilk seçimlerinden bu yana en kötü sonucunu aldığını, iktidarda olduğu Galler parlamentosunda da gerilediğini, ancak ülkenin güneyinde İngiltere belediyelerinde konumunu bazı kayıplarla da olsa genelde koruduğunu gösteriyor.
İktidarda ikinci dönemlerini sürdüren Muhafazakarlar ise İskoçya'da ikinci parti olarak kendileri açısından önemli bir başarı kazandı; İngiltere'deki yerel seçimlerde de belli kayıplara uğramakla birlikte büyük kan kaybı yaşamadı.
İskoçya parlamentosunda İskoç Ulusal Partisi oy kaybına uğramasına rağmen oyların yaklaşık yüzde 49'unu alarak, ardarda üçüncü kez seçim zaferini kazandı, fakat çoğunluk hükümeti kuracak kadar sandalye alamamış görünüyor.
İşçi Partisi ise 13 sandalye kaybıyla yüzde 19'lara geriledi ve İskoçya parlamentosundaki ikinci parti konumunu, oylarını yüzde 24'lere çıkaran Muhafazakarlara kaptırdı.
Yeşiller ise iyice gerileyen Liberal Demokratları beşinci sıraya iterek İskoç meclisinde dördüncü parti olmayı başarmış görünüyorlar.
İşçi Partisi Galler'de de oy kaybetmesine rağmen bölge parlamentosundaki birinci parti konumunu korudu.
Corbyn için anlamı
Sonuçlar, İşçi Partisi'nde sekiz ay önce büyük bir taban desteğiyle beklenmedik şekilde genel başkanlığa gelen yeni lider Jeremy Corbyn açısından net bir mesaj vermemiş görünüyor.
Corbyn'i destekleyenler muhtemelen partinin kuzeyde İskoçya'da gerilediğini kabul etmekle birlikte asıl kayba uğraması beklenen güneyde gücünü koruduğuna işaret edecekler.
Karşıtları ise partinin güneyde belediye meclislerindeki gücünü genel olarak korumasına rağmen epey sandalye kaybettiğine dikkat çekecek.
Fakat BBC siyasi yorumcularından Iain Watson, genel başkan yardımcısı Tom Watson'un "Jeremy henüz 8 aydır görevde, kendisini kanıtlaması için daha zaman tanınması lazım" yolundaki sözlerine işaret ederek, seçimin parti içi rakiplerine ayaklanmak için yeterli malzeme vermediğini söylüyor.
Londra'nın yeni belediye başkanı Sadiq Khan kimdir?
Londra belediye başkanlığı seçimini kazanarak, partisinin yeni lideri Jeremy Corbyn'e örgüt içi mücadelede nefes alma fırsatı veren Sadiq Khan, aynı zamanda İngiltere'de Müslüman bir politikacının yükseldiği en güçlü pozisyona yerleşmiş oldu.
Britanyalı seçmenler dün Londra'nın yanısıra İngiltere'deki belediyeler ile İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda parlamentoları için de sandık başına gitti.
Sadiq Khan, Pakistan göçmeni yoksul bir ailenin sosyal konutlarda büyüyen oğlu.
Babasının otobüs şöförü maaşıyla büyüyen Sadıq Khan İşçi Partisi içinde parlayıp, Londra'nın Tooting bölgesi milletvekilliğine seçilmişti.
Khan'ın Londra Belediye başkanlığı yarışındaki en yakın rakibi Muhafazakar Parti Richmond milletvekili Zac Goldsmith ile çizdiği kontrast ise göz kamaştırıcı.
'Zengin ve Yoksul'
Londra Belediye başkanlığı için yarışan Muhafazakar aday Goldsmith, eski başbakanlardan Margaret Thatcher'ın yakın arkadaşı olan büyük bir bankerin oğlu ve tıpkı Başbakan David Cameron ve görevi bırakan Londra Belediye başkanı Boris Johnson gibi, zengin ve soylu ailelerin çocuklarını gönderdiği prestijli Eton kolejinde okumuş biri.
Belediye başkanlığı yarışında Khan sınıf farklılığını sembolize eden bu çarpıcı kontrasttan yararlanırken, Muhafazakarların kampanyası da her fırsatta, eski bir insan hakları avukatı olan Sadiq Khan'ın "aşırı görüşlü Müslümanlar" ile aynı platformları paylaştığı, güçlü bir makama gelmesi tehlikeli bir kişi olduğu temaları üzerinden yürütüldü.
Öyle ki Muhafazakar Parti içinden bile bu stratejinin yanlış olduğu, ırkçılık olarak yorumlandığı ve partiye zarar verebileceği görüşleri dile getirilmeye başlandı.
Müslüman ve 'sol' olmak
Seçimden kısa bir süre önce YouGov tarafından yapılan bir kamuoyu yoklaması Londralıların yüzde 55'inin, belediye başkanının Müslüman olmasını sorun olarak görmediğini ortaya koydu.
Eşcinsel evliliklerini savunan, içki içmemesine rağmen, kampanyasını seçim bölgesinde yıkılmaktan kurtardığı bir pubda başlatan Khan, Londralı seçmenin çoğunluğu nezdinde Müslümanlara atfedilen önyargıları yıkmayı başarmış görünüyordu.
Ama aynı yoklamanın bir diğer önemli sonucu katılanların yüzde 31'inin Müslüman aday konusunda rahatsızlık ifade etmesiydi.
Sadiq Khan'ın İşçi Partisi içindeki konumlanışı da oyların yönünde etkisi olabilecek bir faktör olarak zaman zaman gündeme geldi.
Khan partinin sol kanadından. Ama 8 ay önce büyük kitle desteğiyle parti liderliğine getirilen Muhafazakarların "fazla sol" buldukları Jeremy Corbyn'den çok, önceki lider Ed Milliband'a yakınlığıyla biliniyor. Yine de kampanyası sırasında, rakipleri yer yer sendikalara yakınlığı dolayısıyla "fazla sol" imajıyla bir kısım seçmeni etkilemeye çalıştılar.
Khan burada da enerjikliği ve esnekliğiyle "pratik bir solcu" izlenimi vermeyi başarmış görünüyor.
Khan, kampanyasında öne çıkardığı, ucuz kamu taşımacılığı, konut krizine sosyal çözümler getirme ve hava kirliliği ile mücadele gibi "halkçı" öncelikleriyle seçmene ulaşmakta etkili olmuş görünüyor.
Londra belediye başkanının elinde, düşünüldüğü kadar geniş olmasa da, çok önemli yetkiler var:
- Britanya sınırları içindeki en büyük polis teşkilatı Londra belediye başkanına bağlı.
- Başkentte neyin yapılacağı ve neyin yıkılacağına ilişkin çerçeveyi çizme ve denetleme yetkisine sahip.
- Ülkenin tümünün bağımlı olduğu kent ekonomisi ve ulaştırma ağları üzerinde sıkı bir denetim gücü var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.