Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle zor durumda olan Alman havayolları şirketi Lufthansa’ya yardım paketi konusunda hükümetle günlerdir süren görüşmelerde sona yaklaşılıyor.
Devletin devralacağı hisse oranının kritik eşik olan yüzde 25'i aşıp aşmayacağı tartışma konusu olan görüşmelerle ilgili açıklama yapan Lufthansa, 9 milyar euroluk bir paket üzerinde görüşmelerin sürdüğünü duyurdu.
Açıklamada paketin 3 milyar euroluk bölümünün Alman kamu kalkınma bankası KfW kredisi şeklinde olacağı kaydedildi. Görüşmeler kapsamında Alman hükümetinin koronavirüs salgınının ekonomiye etkisini azaltmayı hedefleyen ekonomik istikrar fonuna (WSF) şirketin yüzde 20’sinin ve yüzde 5 artı bir hisseye tekabül eden hisse senedine dönüştürülebilir tahvilin aktarılmasının planlandığı belirtildi.
Yüzde 25 neden kritik?
Hisse senedine dönüştürülebilir tahvilin üçüncü bir tarafın şirketi devralması söz konusu olduğunda devreye gireceği ifade ediliyor. Yüzde 25 hissenin üstüne çıkılması, devletin şirketle ilgili önemli stratejik kararları bloke edebilmesi anlamına geliyor. Lufthansa teftiş kurulunun iki üyesinin de Alman Federal Hükümeti'nin onayıyla belirleneceği bildirildi.
Başbakan Angela Merkel Çarşamba günü Lufthansa'ya yönelik kurtarma paketi müzakerelerinde "kısa süre içinde" karara varılacağı mesajını vermişti.
Hükümette hisse tartışması
Haftalardır devam eden görüşmelerde devletin şirket yönetimindeki ağırlığının boyutu hükümet içinde tartışmalara yol açmıştı. Başbakan Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) devlet katılımının sessizce yapılmasından yana görüş bildirmiş ve aksi takdirde bunun "kısmi devletleştirme" anlamına geleceği uyarısı yapmıştı. Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise devlet yardımları karşılığında hükümetin Lufthansa'da daha fazla söz sahibi olması gerektiğini savunuyordu.
Lufthansa CEO’su Carsten Spohr şirketin "haftadan haftaya, gündüz-gece saatte bir milyon euro likidite rezervi" kaybettiğini söylemişti. Spohr, devletin şirket kararlarında büyük nüfuz sahibi olmasına sıcak bakmıyordu.
Ancak SPD'li Carsten Schneider Die Welt gazetesine bu ay başında yaptığı açıklamada "Devlet budala mı parayı versin ve hiç söz hakkı olmasın" ifadelerini kullanmıştı.
Lufthansa'nın açıklamasında sermaye artırımına olağanüstü genel kurulda karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Lufthansa kurtarma planının devreye girebilmesi için şirketin yönetim ve teftiş kurulu ile Avrupa Komisyonu'nun planı onaylaması gerekiyor. Plan onaylanırsa 1997 yılından bu yana ilk kez devlet şirkette hisse sahibi olacak.
İflas tehlikesi uyarısı
Lufthansa, Salı günü yaptığı açıklamada planlanan mali yardım konusunda kararın hızlı verilmesi çağrısında bulunmuş, aksi takdirde şirketin iflas tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu mesajını vermişti.
Almanya'nın en büyük havayolları şirketi bu yıl Nisan ve Mayıs aylarında, bir önceki yıl taşınan yolcu sayısının sadece yüzde 1'ine ulaşabildi. Şirketin koronavirüs krizi nedeniyle aylık kaybının 800 milyon euroyu bulduğu belirtiliyor.
Koronavirüs nedeniyle uluslararası uçuşların durma noktasına gelmesiyle Lufthansa’nın 760 uçağından 700'ü havaalanlarında beklerken, şirketin 130 bin çalışanından 80 bininin de kısa çalışma ödeneğine başvurduğu belirtiliyor.
Şirket, diğer iştiraklerinin bulunduğu Avusturya, İsviçre ve Belçika'nın hükümetlerine de yardım için başvurmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.