BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için görevlendirdiği geçici danışmanı Jane Holl Lute’un dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadis’le görüşmeleri Rum basınında geniş yer buldu.
Alithia, Lute’un liderlere Genel Sekreter Antonio Guterres’ten “zaman daralıyor, referans şartlarında acilen uzlaşın” mesajı getirdiğini yazdı.
Haberi “Zaman Daralıyor” başlığıyla manşete çeken gazete, Guterres’in Lute aracılığıyla liderlere “müzakerelerin yeniden başlamasına dair zaman olanakları daralıyor, bu nedenle iki taraf mümkün olan en kısa zamanda müzakerenin -hem prosedüre hem de görüşülecek konulara dair- referans şartlarında (terms of reference), uzlaşması gerekiyor” mesajını ilettiğini yazdı.
Gazete, edindiği bilgilere dayanarak Lute’un, BM’nin böyle bir anlaşma sağlanmasına yardımcı olma çabası çerçevesinde, gerek diplomatik yoldan gerek Ada’ya yeniden gelerek yapacağı yeni temaslarla katkı koymak niyetinde olduğunu ima ettiğini, ancak sonu gelmez bir mekik diplomasisine girmesinin de söz konusu olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Gazete edindiği bilgilere dayandırdığı haberi, iç sayfasında detaylandırırken, Müzakereci Andreas Mavroyannis, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ve Sözcü Prodromos Prodromu’nun da katıldığı dünkü Anastasiadis-Lute görüşmesinde Anastasiadis’in, aciliyet konusuna itiraz etmediğini kaydetti.
Habere göre Anastasiadis, Genel Sekreter’in, özlü müzakerelerin yeniden başlamasına dair referans şartlarını en kısa sürede belirleyip anlaşma tezinin, hem Guterres Çerçevesi’nin sağlamlaştırılmasına, hem de Kıbrıs Türk tarafının sağlanan yakınlaşmalarda “caydığı” meseleleri hem de bankacılık alanı gibi hiç konuşulmayan konuların gündeme gelmesine olanak tanıyacağı görüşünü belirtti. Anastasiadis, ancak bunun yanında yeni bir çabanın ön hazırlığının iyi ve doğru yapılması gereğine işaret etti.
“GENEL SEKRETER’İN MESAJININ AKTARILDIĞI ÇOK VERİMLİ GÖRÜŞME”
Sözcü Prodromu yaklaşık iki saat süren ve “çok verimli” diye nitelediği görüşmede, Lute’un Genel Sekreter’den “taraflar, yakın gelecekte Kıbrıs sorununun çözümüne dair özlü müzakerelerin yeniden başlamasını gündeme getirecek referans şartlarında mümkün olan en kısa sürede anlaşmalıdır” mesajını getirdiğini söyledi.
Lute’un Genel Sekreter’in bu tezini uygulama yönteminin, bundan sonrasını da netleştireceğini anlatan Prodromu, bunun muhtemelen diplomatik istişareyle olacağı öngörüsünü ortaya koydu. Lute’un ara anlaşma veya stratejik anlaşmaya atıf yapıp yapmadığı sorularına karşılık ise Prodromu, “böyle bir şeyden söz edildiğini duymadım” cevabını verdi.
Prodromu Anastasiadis’in Lute’a desantralizasyona dair tezlerini aktarma fırsatı bulduğunu belirterek, “yani, yetkilerin (devletlere) aktarılmasıyla ama istenen çözümün zeminini de değiştirmeden, işleyebilir bir çözüm başarabileceğimizi” dedi.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis’in bu konuda, “federasyondan başka bir çözüm arzulamadığını ve hedefinin de BM kararları temelinde bir çözüm olmaya devam ettiğini” vurguladığını kaydetti.
Habere göre Prodromu, Anastasiadis’in, Rum Ulusal Konseyi’nin son toplantısında söz verdiği gibi Konsey’i Lute ile görüşmesi konusunda bilgilendireceğini söyledi.
Gazete Anastasiadis’in, yakın geçmişte söylediği gibi, hemen önümüzdeki dönemde Rum halkını bilgilendirmesi, tez ve görüşlerini alenen ortaya koyması olasılığı bulunduğuna işaret etti.
Gazete Lute’un Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşmesine dair Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu tarafından yapılan açıklamayı da okurlarına, “Akıncı Lute’a… Ucu Açık Prosedürlere Hayır… Kıbrıslı Türk Lider Bunun Paralelinde Siyasi Eşitliğin ve Etkin Katılımın Önemine Vurgu Yaptı” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Politis “Lute Karşılıklı Anlayış Anlaşması Arıyor… BM Genel Sekreteri’nin Danışmanı Geldi, Gördü, Dinledi ve Tekrar Gelecek” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Lute’un liderlerle dünkü görüşmelerinden anlaşıldığı kadarıyla murad edilenin; tarafların Guterres Çerçevesi’nden tam olarak ne anladıklarının, yakınlaşmaların neler olduğu ve yeni bir çabada usulün ne olacağının –mümkünse en az belirsizlikle- belirlenmesi olduğunu yazdı.
Gazeteye göre “prosedürün hangi noktada olduğu, yakınlaşmaların hangileri olduğu, Guterres Çerçevesi’nin tam olarak ne ihtiva ettiği ve izlenmesi gereken usulün ne olacağı konusunda, taraflar, temaslarına dün başlayan ve yakında geri gelmesi beklenen Jane Holl Lute’un arabuluculuğunda bir karşılıklı anlayış anlaşmasına varmaya çalışacak.
“RUM TARAFININ YENİ FİKİRLERİNİ, BUNLARIN GUTERRES ÇERÇEVESİ’NE VEYA REFERANS ŞARTLARINA NASIL KATILABİLECEĞİNİ NOT ETTİ”
Genel Sekreter’in geçici özel danışmanı Lute’un Akıncı ve Anastasiadis ile ikişer saat süren görüşmelerinde müzakerelerde açık meselelerin “derinine indiği”, Rum tarafının yeni fikirlerini ve bunların Guterres Çerçevesi’ne veya ‘referans şartları’na nasıl katılabileceğini” not etti. Lute yeni desantralize federasyon fikirlerinin iki bölgeli iki toplumlu federasyondan farklı mı olduğunu anlamak için sorular sordu.
Bilgi sahibi kaynaklara dayanarak “hedefin, tarafların Guterres raporunun tavsiyeleri temelinde, en az belirsizlik içerecek bir ortak açıklama şeklini alabilecek ve yeni prosedürden önce sağlam bir karşılıklı anlayış zemini oluşturacak bir anlaşma yönünde çalışmaları olduğunu” yazan gazete, Rum kaynakların ise Politis’e bir ara anlaşmanın söz konusu olmadığını, yeni prosedürün anlaşma ve tamamlanma hedefi taşıması gerektiğini söylediğine dikkat çekti.
Habere göre murad edilen karşılıklı anlayış; bütün müzakere başlıklarında bugüne kadar sağlanan yakınlaşmaları, Crans Montana’da görüşülen Guterres Çerçevesi’nin tam olarak ne ihtiva ettiği, 26 Ekim’de liderler arasında konuşulanları ve yeni çabada izlenecek usulü bağdaştırmaya çalışacak.
Gazete, Anastasiadis’in Lute’a desantralize federasyon yaklaşımını aktarırken “tek egemenlik, tek uluslararası temsiliyet ve tek vatandaşlığın idamesinin kesin olduğunu” vurguladığını da ekledi.
Öte yandan Fileleftheros “Gerçeğin Zamanı Geldi” başlıklı haberinde, müzakerelerin yeniden başlamasına dair ön şartların ve taraflarda iyi niyetin olup olmadığı açısından gerçeğin zamanının geldiği yorumunu yaptı.
Gazete Rum tarafının, “çok olumlu” değerlendirdiği Lute’un dünkü ziyaretinin gerek Guterres Çerçevesi gerek Kıbrıs Türk tarafını sorumlu tuttuğu genel meselelerin netleşmesi açısından “iyi bir fırsat” gördüğüne dikkat çekti, Kıbrıs Türk tarafının sunduğu haritayı geri çekmesini örnek gösterdi.
Bu süreçte tarafların her birinin iyi niyetinin, ortaya koyacakları meselelere göre ortaya çıkacağını yazan gazete, “örneğin, Güvenlik ve Garantiler konusunun ötesinde diğer tarafça hidrokarbonlar konusu talep edilemez” ifadesine yer verdi.
LUTE’A “VETO HAKKI VE DEVLETİN İŞLEYEBİLİRLİĞİNE ETKİLERİNİ” ANLATTI
Gazete Anastasiadis’in “desantralize federasyon” tezini Lute’a aktarırken vurguladıklarına dair edindiği bilgiyi de ayrı başlık altında şöyle detaylandırdı:
“Başkan Anastasiadis, yanlış anlamaları önlemek için, önerisinin tamamen devletin nasıl daha işleyebilir olabileceği ve iki taraf arasında sürtüşmelere neden olabilecek gizli tehlikelerden nasıl kaçınılabileceği ile ilgili olduğunu aktardı. Lute’a, Kıbrıs Türk tarafının bütün meselelerde sahip olmak istediği veto konusunu ve bu tezden devlet işleyişinde doğabilecek sorunları vurguladı. Yine, bağımsızlıktan hemen sonra ortaya çıkan sorunları gündeme getirenin de bu tür konular olduğuna işaret etti.”
AKEL, EDEK VE DAYANIŞMA HAREKETİ’NİN GÖRÜŞLERİ
Fileleftheros “AKEL: Başkan Net Olmak Zorunda…EDEK Başka Rota İstiyor, Dayanışma Anastasiadis’i Eleştirdi” başlıklı haberinde, bazı Rum siyasi partilerin Lute’un temaslarına dair görüşlerini ortaya koyduğu açıklamalarına yer verdi.
Habere göre AKEL, Lute’un Ada’ya ziyaretinin müzakerelerin yeniden başlamasına damgasını vurması ümidini dile getirdiği açıklamasında, Genel Sekreter’in son raporunda iki toplum liderinin Kıbrıs sorununa iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininde kapsamlı bir çözüme varmak hedefiyle özlü müzakerelere katılma kararı vermesi gerektiğine işaret edildiğine dikkat çekti.
AKEL, “Bunun olabilmesi için Başkan Anastaiadis’in Sayın Lute’a söylemlerinde çok net olması, hiç bir şart koşmadan ve görüşmeye son dönemde Kıbrıs’ta geliştirdiği çözüm zeminiyle ilgili bir tartışma eklemeden müzakerelerin yeniden başlamasını kabul etmesi gerekir” vurgusunu yaptı.
Müzakerelerin yeniden başlamasını belirleyecek olanın yalnız Anastasiadis’in söylemleri değil müdahil bütün tarafların Guterres’in işaret ettiği noktaya yönelmesi olduğunu kaydeden AKEL “Ancak Başkan Anastasiadis Genel Sekreter’in belirlediklerini yapmak zorundadır. Herkes aynını yaparsa müzakereler yeniden başlayacak. Yapmazsa, en azından Kıbrıs Rum tarafı sorumluluk yüklenmeyecek” dedi.
EDEK, “Anastasiadis’in öncelikle Kıbrıs sorununu doğru zemine oturtacak bir prosedür talep etmesi gerektiği” görüşünü ortaya koyduğu açıklamasında, “doğru zemin”den kast ettiğinin, “Kıbrıs sorununu istila ve süregelen işgal meselesi zeminine oturtmak” olduğu izahında bulundu.
EDEK yaklaşık 40 yıldır etkin olmadığı görülen, çözüme yaklaştırmayan prosedürde ısrar edilmesinin “istenilen çözümü gündeme getirmemekle kalmayıp aksine ya bölünmüşlüğün sağlamlaşması ya da kötü, işleyebilir ve sürdürülebilir olmayan çözüm tehlikesini artıracağı” görüşünü ortaya koydu.
Dayanışma Hareketi ise CNN Greece’a verdiği gevşek federasyonla ilgili mülakat nedeniyle Anastasiadis’i eleştirdi. “taviz” diye nitelediği Anastasiadis’in desantralize federasyon fikrini neden Rum halkına ve Ulusal Konsey’e sormadan yaptığını sorguladı. Anastasidis’in yaptığı ve bilimsel araştırmaların doğrulamadığı düzeltme açıklamalarının kimseyi ikna etmediğini aksine BM’nin başlattığı ve devam eden kritik istişare aşamasında ilave meseleler yarattığını, DİSİ’den başka hiçbir siyasi partinin de bilgi sahibi olmadığını kaydetti.
II. HRİSOSTOMOS: “BAŞKAN İŞİNİ İYİ YAPIYOR”
Alithia “Başpiskopos Kıbrıs Sorununda… Başkan İşini İyi Yapıyor” başlıklı haberinde ise, kısa süre önce geçirdiği ameliyat sonrasında dün Güney’e dönen ve görevine yeniden başlayan Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un AKEL’i eleştirdiğini, Anastasiadis’e ise destek verdiğini yazdı.
Habere göre AKEL’in Anastasiadis’in Kıbrıs sorunundaki icraatlarını eleştirmesini onaylamadığını kaydeden II. Hrisostomos, “Başkan, işini iyi yapıyor. Kıbrıs sorununu çözmek istiyor. Ancak ben, çözebileceğine inananlardan değilim. Kendisinden dolayı değil, Türk’ten dolayı. Türk’ün Kıbrıs’ta Türk devleti istediğini anlamadık” ifadelerini kullandı.
II. Hrisostomos Türkiye’nin, sondaj yaptığı yerde gaz, petrol v.b. olmadığının bilincinde olduğunu, bu ürünlerin bulunduğu derinliğe inecek imkânı da bulunmadığını savundu ve “varsın yapsın. Sonunda gaz veya petrol bulmayacak çünkü Ada’nın kuzey kesiminde kaynaklar yok” iddiasında bulundu.
Haravgi haberini manşetten “Lute’dan Mekik Diplomasisi… ‘Referans Şartları’nda Anlaşma Aranıyor… Başkan Gevşek Federasyon Tezini İzah Etti… Burcu: Ucu Açık Prosedürlere Karşıyız” başlığıyla aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.