“Bilindiği üzere, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı 1889’dan beri kutlanmaktadır.
Uzun bir sure önce kazanılmış bir hak olmasına rağmen, günümüzde 8 saatlik çalışma hakkının ve diğer hakların korunması ve uygulanmasının beklenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olan 1 Mayıs, işçinin mücadelesinde simge bir gündür ancak sembolik bir gün olarak algılanmamalıdır. 1 Mayıs, işçilerin haklarının yüksek sesle söylenmesi ancak bu yapılırken, haklarının ne durumda olduğuna bakma ve muhasebe yapma günü olmalıdır. Ucuz iş gücü gözüyle bakılan işçilerden yüksek karlar elde edilmesinin, emeğin karşılığının ne ölçüde verildiğinin ve işçilerin çalışma koşullarının ne kadar güvenli olduğunun sorgulanması gerekmektedir.
Ülkemizin tam anlamıyla kalkınması ve gelişmesi için çalışma hayatımızda alın teri dökenlerin haklarının geliştirilmesi, ayrımsız her yurttaşın sendikal haklara kavuşturulması gerekmektedir. Üretim yapanların kendilerini güvencede hissedecek şartlara sahip olmaları için sivil toplum örgütleri ve devletin işbirliğinde adım atılması dileklerimi paylaşırken, tüm işçi kardeşlerimin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlarım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.