Mağusa İnisiyatifi’nden yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından sunulan belgenin, resmi bir belge niteliğinde olmasa da, ortaya koyduğu parametreler ile Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğe dayanan kaygılarına cevap verdiği, güvenlik ve garantiler gibi hassas konularda günümüze uygun bir çözüm parametresinin oluşmasını mümkün kıldığı, aynı zamanda sorunun özüne yönelik tarafların kaygılarına cevap verebilecek nitelikte kabul edilebilir bir zemin sunduğu belirtildi. “Mağusa İnisiyatifi; Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümü destekleyen bir sivil toplum örgütü olarak, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Guterres Belgesine yönelik belirlediği pozisyonun son derece önemli olduğunun altını çizer” denilen açıklamada şu
ifadelere yer verildi:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından sunulan belge, resmi bir belge niteliğinde olmasa da, ortaya koyduğu parametreler ile Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğe dayanan kaygılarına cevap vermekte, güvenlik ve garantiler gibi hassas konularda günümüze uygun bir çözüm parametresinin oluşmasını mümkün kılmakta, aynı zamanda da sorunun özüne yönelik tarafların kaygılarına cevap verebilecek nitelikte kabul edilebilir bir zemin sunmaktadır. Belge, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum liderlerin yanı sıra Türkiye, Yunanistan ve Britanya’nın konuya
yönelik müdahalelerini de hesaba katarak şekillenmiştir. Bu açıdan da sorunun bir an önce çözülmesi için tüm tarafların kaygılarını dengeli biçimde dikkate alan stratejik olarak sonuç alınabilecek gerçekçi bir metindir.
Tüm resmi belgelerde atıf yapılan 30 Haziran tarihli bu belgeye, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in 4 Temmuz tarihini referans vererek sadece memnuniyetini dile getirdiğini basından takip etmekteyiz. Birleşmiş Milletler tarafından sunulan şekli ile belge çözüm altyapısını oluşturabilecek potansiyelde olmasına rağmen tarih ve içerik üzerinden bilgi karmaşası yaratılmaktadır. Bu açıdan Birleşmiş Milletler’e taraflar arasındaki “bilgi eksikliğini” gidermesine yönelik çağrı yapıyoruz. Guterres Belgesi’nin Birleşmiş Milletler için zemin oluşturacak halinin bir an
önce kamuoyu ile de paylaşılmasının, hem belgeyi şeytanlaştırma niyeti taşıyanlara engel olacağına; hem de taraflar arasındaki suçlama oyununu bozacağına inanmaktayız. Birleşmiş Milletler’in sessiz bir biçimde bekliyor olması misyonu dahilinde olan “barış-yapıcı” tutuma aykırıdır. Bu şekilde sessiz kalınması, gerginliğin tırmanmasına ve ortamın zehirlenmesine neden olmaktadır. Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın atmış olduğu bu adımın, şer odakları tarafından eleştirildiği görülmektedir. Eleştiri, demokratik toplumlar için olmazsa olmazdır. Ancak toplumun %60 desteği ve çözüm iradesiyle seçilen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yönelik nefret söylemine dönüşen, şahsiyetini ve temel haklarını hedef alarak yapılan saldırılarla aynı zamanda federasyon yanlısı tüm Kıbrıslı Türkler hedef gösterilip ötekileştirilmeye ve dışlanmaya çalışılmaktadır. Bu biçimdeki saldırıların kabul edilemez olduğunu yinelemek isteriz. Bu ülkenin tüm insanlarını huzurlu ve umutlu bir geleceğe taşıma sorumluluğumuz olduğunu, Kıbrıs sorununa kafa yoran tüm paydaşlarımıza Mağusa İnisiyatifi olarak hatırlatırız. Bu çerçevede, yıllardır
süren bu sorunun aşılması için, liderlerin ve Birleşmiş Milletler’in bir an evvel yapıcı adımlar atmasını bekliyor ve talep ediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.