Mağusa’da bulunan 6 örgüt, ortak açıklama yaparak Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’na uzmanlık temelinde üye atanmasını, 8 yıldır atanmayan yükseköğrenim kurum temsilcisi pozisyonunun da doldurulmasını talep etti.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kentsel Araştırma ve Geliştirme Merkezi, Mağusa İnsiyatifi, Mağusa Suriçi Derneği, Mağusa Kültür Derneği, Kıbrıs Türk Polifonik Korolar Derneği ve Mağusa Kadın Merkezi Derneği’nin ortak açıklaması şu şekilde:
Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun Hızlı ve Bilimsel Kararlar Üretebilmesi için
Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ile Tüm Paydaş Kurumları
Yasaya Uygun ve Liyakate Dayalı Üye Ataması Yapmaya Çağırıyoruz!
Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nın teşkilat şemasında bulunan, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne bağlı olarak hizmet veren Anıtlar Yüksek Kurulu, kurulduğu yıllardan itibaren çok önemli bir hizmet vermekte ve Kuzey Kıbrıs sınırları içerisinde bulunan kültürel miras yapıları/ sitlerine ilişkin uygulamaların koruma ve restorasyon bilimine uygun nitelikte olmasını sağlamak konusunda önemli bir görev üstlenmektedir. Kurul üyeleri gönüllülük esasına bağlı olarak çalışmakta ve çok meşakkatli bir kamu görevini üstlenmektedirler.
Ancak, son yıllarda, bu kurula üye göndermekle sorumlu oda ve kurumların 60/1994 sayılı ‘ESKİ ESERLER YASASI’nda, kurula üye atama sürecinde, üyelerde aranması gereken nitelikler konusunda yasanın gereklerini yerine getirmediği, bünyelerinde/ üye portföylerinde liyakat açısından daha uygun kişiler bulunmasına rağmen ısrarla, sanki bir mevki dağıtırmışçasına, yönetime yakın kişileri kurul üyesi olarak atadıkları görülmektedir.
Eski Eserler Yasası’nın beşinci kısmının 44. Maddesinin 1. Bendine göre:
“Anıtlar Yüksek Kuruluna üye olarak gönderilecek temsilcilerin arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık tarihi, mimarlık, şehircilik veya restorasyon alanında yüksek öğrenim görmüş olmaları ve/veya bu alanların birinde veya bir kaçında tanınmış, çalışmış ve kendini kanıtlamış olması koşulu aranır.”
Eski Eserler Yasası’nın beşinci kısmının 42. Maddesinin 2. Bendine göre AYK üyeleri aşağıdaki üyelerden oluşur
(A) Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü; (B) Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri veya Şube Temsilcisi; (C) Kültür Dairesi Temsilcisi; (Ç) Bakanlıkça atanacak bir arkeolog; (D) Bakanlıkça belirlenecek yükseköğrenim kurumlarından gelecek bir temsilci; (E) Vakıflar İdaresi temsilcisi; (F) Şehir Planlama Dairesi temsilcisi; (G) Çevre Koruma Dairesi temsilcisi; (H) Belediyeler Birliği temsilcisi; (I) K.T.M.M.O.B. Mimarlar Odası temsilcisi; ve (İ) K.T.M.M.O.B. Şehir Plancıları Odası temsilcisi. |
Söz konusu kurum ve odalarca, yukardaki tanımlamada yer alan ‘ve/ veya’nın iki tarafındaki nitelikleri de taşıyan üyelerin atanması mümkünken, mevcut AYK’da çok az sayıda üyenin bu kriterleri sağladığı, diğer üyelerin ise bu nitelikleri taşımaktan uzak olduğu izlenmektedir.Yukarda bahsedildiği gibi atanan üyelerin uzmanlık değil yönetimlere yakınlık esasıyla bu kurula atanmalarının yanısıra, 8 yıldır D) açıklamasında yer alan ‘Bakanlıkça belirlenecek yükseköğrenim kurumlarından gelecek bir temsilci’ pozisyonu boş bırakılmaktadır. Oysa ülkemizdeki kurullar oluşturulurken temel alınan ‘TC Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları’nın üyeleri ‘1) Arkeoloji, sanat tarihi, hukuk, mimarlık ve şehir planlama dallarında uzmanlaşmış kişilerden Bakanlıkça seçilecek beş temsilci, 2) Yukarıdaki bentte belirtilen ve koruma bölge kurulunun ihtiyacına göre Bakanlıkça talep edilecek dallardan Yükseköğretim Kurulunca seçilecek iki öğretim üyesinden oluşur.’ Kuralına göre oluşturulmakta, kurul başkanlığını da her zaman kuruldaki öğretim üyelerinden birisi yürütmektedir. Bilimsel araştırmalara dayalı görüşlerin eksikliği çoğu zaman AYK’da verilen kararların, bilimsel temellerinin eksik, ezbere dayalı ve uygulama yapılacak yapıların tarihi araştırmaya dayalı restorasyonundan çok, Mimarlar Odası’nın kontrolünü gerçekleştirmesi gereken çizim teknikleri ve detaylarına ilişkin olmasına yol açmaktadır. Onay almış ve uygulanmış projeler değerlendirildiğinde, dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyecek restorasyon uygulamaları onaylanırken, bir taraftan da AYK’ya sunulan projeler, restorasyon kararları ile hiç ilgisi olmayan teknik çizim detayları yüzünden aylarca, hatta yıllarca onay süreçlerinde bekletilmektedir.
Ülkemizin genel geçer bir kuralı olan ‘işe uygun adam değil, adama uygun iş’ prensibinin sadece devlet yönetimi ile sınırlı kalmayıp, meslek odalarına da sirayet etmiş oması ve sözkonusu yapıların bilimsel/ özgünlükleri korunarak restorasyonun gerçekleşmesi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmemesi, maalesef çok değerli ve yerine konamaz tarihi eserlerimiz üzerinde kalıcı taribatların oluşmasına, hatta yok olmalarına sebebiyet vermektedir.
Bizler DAÜ KENT-AG, Mağusa İnsiyatifi, MASDER, Mağusa Kültür Derneği (MKD), Kıbrıs Türk Polifonik Korolar Derneği, MAKAMER olarak konu ile ilgili olan meslek odalarını, devlet kurumlarını ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nı konu ile ilgili hassasiyet göstermeye ve yasanın gereklerini yerine getirmeye davet ederiz!
Doğu Akdeniz Üniversitesi, Kentsel Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DAÜ KENT–AG)
Mağusa İnsiyatifi (Mİ)
Mağusa Suriçi Derneği (MASDER)
Mağusa Kültür Derneği (MKD),
Kıbrıs Türk Polifonik Korolar Derneği (KPKD)
Mağusa Kadın Merkezi Derneği (MAKAMER)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.