Geçtiğimiz hafta içerisinde Doktor Okan Dağlı ile biraz sohbet ettik.
Özelde Mağusa’yı konuştuk.
Ekonomiden girdik turizmin etkilerinden çıktık.
Sayın Dağlı, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait turizm ile alakalı istatistiki bir takım bilgileri içeren bir çalışmayı önüme koydu.
Bu çalışmayı Mağusa İnsiyatifi yapmıştı.
Ve bunun üzerinden sohbeti sürdürdük.
Doktor Okan Dağlı’yı tanıyanlar çok iyi bilecekler.
Dayanaksız, temelsiz hiç bir konuda fikir yürütmez.
Görüş beyan etmez.
Dolayısı ile Mağusa İnsiyatifi’nin yaptığı bu güzel çalışmayı önümüze açtı.
Çok etkilendim.
Sizlerle de paylaşmak istedim.
Yapılan çalışma Kıbrıs’ta karşılaştırmalı turizm verileri.
Ulaşılan sonuç şu; 2014 yılında Kıbrıs Cumhuriyetini 2 buçuk milyon turist ziyaret etmiş.
Araştırmaya dayanan net bilgi bu..
Ziyaret eden turistlerin 740 bini Mağusa'nın güneyi olan Agia Napa - Paralimni bölgesinde konaklamış.
Ortalama konaklama süreleri ise 8.7 gece olarak hesaplanmış.
Her bir turistin ortalama harcaması ise günlük 77.5 Euro olarak hesaplanmış.
Peki bu ne demek?
Şu demek; genişletilmiş Mağusa'nın Güneyi’nin yılda 498 Milyon 945 bin euro (1. 6 milyar TL) civarında bir getirisi olduğu demek.
Ve bu miktar Kuzey Kıbrıs'ın 2016 bütçesinin %35'ine denk geliyor.
Mağusa İnsiyatifi’nin yaptığı araştırmaya göre Kuzey Kıbrıs'ta konaklayan 876.041 turistin, 82 bini Mağusa'nın kuzey bölgesinde konakladı.
Konaklayanlar ortalama 3.6 gece geçirdi.
Şimdi bundan sonrasını daha bir dikkatli okuyalım.
Ve kaybedilenleri görelim Mağusa adına.
Elimizde günlük turizm gelirlerine ait net bir rakam olmamasına rağmen tüm turizm gelirinin 600 milyon euro civarında olan Kuzey Kıbrıs'ta gelen turistin %10'unu dahi alamayan Mağusa bölgesinin bu sektörden kazancının 60 milyon euro (196 milyn tl) civarında olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm bu verileri düşündüğümüzde Mağusa'da Derinya kapısının açılmasının gecikmesinin 1.6 milyar TL'lik pazarla entegresyonu geciktirmek anlamına gelmektedir.
Gördüğünüz gibi kayıp büyük.
Demek neymiş?
Ha bugün, ha yarın diye diye oyalanan bir türlü açılması istenmeyen Derinya kapısının önemi hayli büyükmüş.
Zaten bunu ekonomik akıla sentezleyebilen her birey rahatlıkla kaybedilenleri görebilir.
Alt tarafı bir güzergahın karşılıklı kullanılması sağlanarak nelere vesile olabileceğinin en yalın anlatımıdır bu.
Mağusa’nın durumu malum.
Kentin büyük bir bölümüne yansıyan ekonomik dar boğazın getirdiği sorunlara çıkış noktası arıyor esnaf.
Yerel yönetim ve sivil toplum da bunu destekliyor.
Lakin iş merkezi yönetime kalıyor.
Oysa merkezi yönetimin atacağı ufak tefek adımlarla Mağusa turizm potansiyelini daha verimli kullanabilir.
Öyle zannediyorum ki bu konuda Turizm ve Çevre Bakanlığı’nda bir çalışma başlatıldı.
Zira Sevgili Okan Dağlı ile Mağusa İnsiyatifi’nin yaptığı çalışmalar ışığında gelişen bu değerlendirmeleri Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenyel ile de paylaştım.
Kendisi çok memnun oldu, sağolsun ilgi gösterdi.
Sayın Esenyel bu hususta bir projeleri olduğunu da anlattı.
Mutlu olduk.
Umarım bu noktada planlananlar somut icraatlara dönüşür.
Bakalım önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.