MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ
HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 5 NOKTA!
Bilim dünyasını son günlerde yüksek dereceli alarma geçiren Maymun Çiçeği Virüsü (Monkeypox) tüm dünyada yeni bir pandemi korkusuna neden oldu. Ülkemizde henüz maymun çiçeği hastalığına rastlanmadığı belirtilse de, bulaşıcı bir hastalık olmasından dolayı endişeler hızla artıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, halen Avrupa ülkeleri ve ABD’nin de aralarında olduğu bir çok ülkede ortaya çıkan hastalığın, seyahatlerin devam etmesi ve solunum yolu damlacıkları ile bulaşabilmesinden dolayı ülkemizde de görülebileceğini belirterek, dikkatli olunması ve doğru kaynaklardan bilgilenilerek hastalık hakkında gereksiz endişeye kapılınmaması gerektiğini söylüyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, Maymun Çiçeği Virüsü hakkında bilinmesi gereken 5 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Bu belirtilerle seyrediyor
Maymun Çiçeği Virüsü insana bulaştıktan sonra hastalık belirtileri ortaya çıkıncaya kadar geçen süre 5-21 gün arasında değişiyor. Virüs kuluçka süresinde değil, belirtiler baş gösterdikten sonra bulaşıyor. Hastalık öncelikle yüzde 85 oranında yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, lenf düğümlerinde şişme, titreme ve halsizlik ile kendini gösteriyor. Ateşin ortaya çıkmasından 1 ila 3 gün sonra (bazen daha uzun) hastaların yüzde 97’sinde, genellikle yüzde başlayan ve vücudun diğer bölgelerine yayılan bir kızarıklık gelişiyor. Lezyonlar önce deride döküntü, sonra kabarıklık (püstül) şeklinde oluyor. Püstül yaklaşık 7 gün devam edip ardından kabuklanıyor. Hastalık yaklaşık 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşiyor. Maymun Çiçeği Virüsünün teşhisi derideki lezyonlardan alınan sıvılarda PCR testi ile konuyor. Tercihen birden fazla lezyondan örnek almak gerekiyor.
Solunumdan göze birçok bulaş yolu var
Maymun Çiçeği Virüsünün bulaşması; virüsle enfekte olan maymun, sıçan veya sincap gibi hayvanlar ve kemirgenlerin derisi ve vücut sıvıları ile temas edilmesiyle oluyor. Virüs insandan insana da bulaşıyor. Özellikle tahriş olmuş deri, küçük çizikler, solunum damlacıkları veya mukoza (gözler, burun veya ağız) yoluyla giriyor. Solunum damlacıkları genellikle birkaç metreden fazla hareket edemediği için uzun süreli yüz yüze temas olduğunda bulaşıyor. İnsandan insana bulaşması bu etkenlerin dışında vücut sıvıları ve cinsel ilişki yoluyla oluyor.
Covid-19 gibi ani mutasyona uğramıyor
Covid-19’un RNA virüsü olduğunu yani çok fazla mutasyona uğrayarak çok fazla yayıldığını, Maymun Çiçeği Virüsünün ise Covid-19’un aksine DNA virüsü olduğunu, bu nedenle çok fazla mutasyona uğramadığını belirten Prof. Dr. İftihar Köksal “Maymun Çiçeği aniden mutasyona uğrayarak insanlara bulaşması Covid-19 gibi kolay olmadığından pandemi beklentisi bulunmamaktadır” diyor. Ayrıca Covid-19’un havada asılı kalan virüsler nedeniyle bulaş riskinin çok daha fazla olduğunu, Maymun Çiçeği virüsünün ise havada asılı kalamadığından dolayı, bulaşması için uzun süre yüz yüze temas gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İftihar Köksal, halen hastalığa karşı ilaçlar ve gerektiğinde devreye sokulabilecek aşısı olduğunu, bu nedenle paniğe kapılacak bir durum olmadığını vurguluyor.
Özel bir tedavisi yok
Hastalık özellikle bağışıklığı zayıf kişilerde ve çocuklarda şiddetli seyrederken, hayati riske de yol açabiliyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, günümüzde Maymun Çiçeği enfeksiyonu için özel bir tedavi bulunmadığını, hastalığın genellikle yaklaşık iki-dört hafta içinde kendiliğinden iyileştiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Çiçek aşısı Maymun Çiçeğine karşı korumada en az yüzde 85 etkilidir. ABD’de uzmanlar ayrıca Maymun Çiçeğine maruz kaldıktan sonra aşılamanın hastalığı önlemeye veya daha az şiddetli hale getirmeye yardımcı olabileceğini ifade etmektedir. Çiçek aşısı günümüzde rutin uygulamada yer almayan bir aşıdır. Maymun Çiçeği hastalığının dünyada artışı söz konusu olursa çiçek aşısı ile aşılama için yeni bir karar alınabilir” diye konuşuyor.
Bu önlemlerle korunmak mümkün
Enfeksiyonun solunum ve temas yolu ile bulaşmasının önlenmesi için; şüpheli ve doğrulanmış vakalar için uygun solunum izolasyonunun şart olduğunu belirten Prof. Dr. İftihar Köksal “Kabuklanmış döküntüler bile bulaşıcı olduğundan dolayı yatak takımları ve giysiler gibi temas yoluyla enfeksiyondan kaçınmak için özen gösterilmesi gerekir. Ellerin mutlaka sık sık yıkanması ve hijyen kurallarına özen gösterilmesi korunmada en etkili yöntemlerdir. Sağlık çalışanlarına bulaşı engellemek için şüpheli vakaların dikkatle değerlendirilmesi ve hastalara ait numunelerin uygun koşullarda çalışılması gereklidir” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.