Meclis Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılmaya devam ediyor.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “KKTC-TC Arasında İmzalanan 2022 Yılı TC’ye Entegrasyon Protokolü” konulu konuşma yaptı.
Barçın, dün tüm bakanların genel kurulda hazır bulunacağının söylendiğini ancak Genel Kurul’da bakanların bulunmadığını belirtti.
Barçın, bugün gerçekleştirilen 23 Nisan etkinliklerinde emeği geçenleri kutladı.
İhtiyat Sandığı’na Bakanlar Kurulu tarafından atanan kişinin borcu bulunduğunu ve bunun yasaya aykırı olduğunu vurgulayan Barçın, bu uyarısının dikkate alınmasını umduğunu söyledi.
Protokol görüşmelerinin “cılkının çıktığını”, ekonomik dayatmanın göstergesi olan bir yapıya döndüğünü savunan Barçın, “imzalar atılıyor ama gereğini yapmıyoruz” söyleminin de doğru olmadığını belirtti.
Protokolün içeriğini hala bilmediklerini, ellerine ulaşan bir metin bulunmadığını hatırlatarak, hibe ve kredi olarak iki bacağı bulunan protokollerin içinde yer alan hastanesinin, 3 yıldır protokolde yer aldığını ve bunun da KKTC’de bir taahhüde bağlanmamış olduğunu söyledi.
Barçın, yol ihalelerinin TC’de yapılması konusunda da herhangi bir adım atılmadığını savunarak, bu konuda maliye bakanlığı sayfasında yer alan bilgileri okudu ve tutulmayan sözler verildiğini belirterek bunu eleştirdi.
Barçın, hükümetin gelir gider dengesini sağlayamadığının açık olduğunu söyledi.
TC politikalarının KKKTC halkının cebindeki paranın yüzde 61’ini erittiğini bunun hesabının sorulması gerektiğini savunan Barçın, TL’nin değer kaybıyla birlikte bu kayba sebep olan etkenleri ve hükümetin ekonomi politikalarının yarattığı aksaklıkları da sıraladı.
Yetkililerin Para politikasının ne olduğuyla ilgili bilgi edinmesini öneren Barçın, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ı da söylemleri nedeniyle eleştirdi.
OĞUZ
Tarım ve Doğal Kaunaklar Bakanı Dursun Oğuz söz alarak, Oktay’ın TC’nin 2. adamı olduğunu AK parti olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu kaydetti ve dünyanın tamamımın enflasyonla mücadele ettiğini söyledi.
Protokolde yer alan kredi ve hibelerin KKTC’nin kalkınması için olduğunu yapılmayanların yanı sıra yapılanların da görmezden gelinmemesi gerektiğini belirten Oğuz, yollar konusunda da KKTC’nin yapamadıklarına örnekler verdi.
Oğuz, savunma giderlerinin de sadece bütçe geçene kadar geçen zamanda KKTC tarafından ödendiğini belirterek, bazı aksaklıkların ve gecikmelerin yaşanmasının normal olduğunu, hiçbir tadilat yapacak durumu olmayan KKTC’nin “yapamayacaksan söyleseydin biz yapalım’ denmesinin manasız olduğunu belirtti.
Kaynakların doğru yerde ve zamanda kullanılmasının önemine işaret ederek, ekonomik protokollerin ülke için önemli olduğunu vurgulayan Oğuz, yaşanan bir dizi karışıklık ve siyasi irade eksikliği nedeniyle hükümet olarak üzerlerine düşeni yapamadıklarını da inkar etmediklerini belirtti.
Oğuz, protokolün milletvekillerine niye ulaşmadığından haberdar olmadığını söyledi.
Barçın yeniden söz alarak, Türkiye’nin yatırım yaptığını ancak doğru müzakereler yürütülmemesi nedeniyle siyasi bir sopa olarak KKTC’nin üzerinde tuttuğunu savundu.
Kur korumalı mevduat hesapları için Türkiye ile konuşulması gerektiğini aylardır söylediklerini ve çözüm bulunmaması nedeniyle milyonların Türkiye’ye kaçtığını savunan Barçın, “Türkiye benim param üzerinde nemalanıyor bunun hesabını yapan oldu mu? Bu kaybı telafi etmek için müzakere edildi mi?” diye sordu.
ŞAHİNER
Daha sonra söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner’in, “Başbakanın İlgilenmesi Gereken Sorunlar” konulu güncel konuşma yaptı.
Şahiner, balıkçı barınaklarıyla ilgili güncel bilgi vererek Yedidalga balıkçı barınağının zor durumda olduğunu, Lefke bölgesinde yolların da tadil edilmesi gerektiğini belirterek, Lefke bölgesinde mahkeme, hastane, CMS gibi farklı sorunların da yoğunluktan dolayı hiç gündeme gelemediğini söyledi.
Bakanlıklara tahsis edilen araç plakalarının kullanılmayarak sivil plakalarla gezilmesini eleştirerek sebebini soran Şahiner, hayat pahalılığının yüzde 13 civarında olduğu söylemlerinin gerçek olmadığını kaydetti.
Şahiner, solar izinler konusunda sürekli şikayet aldıklarını, ilgili birimlerin belirli kişilere yüksek mw izin verdiğini savunarak bunu eleştirdi ve Girne Bölgesinde yüzde 10’luk izinle alınan arazinin izinlerinin yükseltilerek satışa çıkarılması konusunun da araştırılması gereken bir konu olduğunu söyledi.
Yerli su üreticisinin su fonundan faydalanamayacak duruma geldiğini dile getiren Şahiner, belediye katkı paylarının da bilinçli şekilde düşük tutulduğunu bunun da belediyeleri zor durumda bıraktığını ifade etti.
E-devlet projelerinin kendi kaynaklarımızla yapılabileceğini ancak TC’den görevlendirilen şirketlerin (TÜRKSAT) 10 yıldır yol almadığını savunan Şahiner, turizm ve eğitime verilen teşviklerden de geri dönüş alınmasının zamanının geldiğini kaydetti.
“Kaç kişiye söz verdiniz de gerekli atamaları bir türlü yapamıyorsunuz” diye soran Şahiner, orman arazilerinde yapılamayan ilaçlamalar nedeniyle büyük kayıplar yaşandığını belirtti.
BRTK’da CTP’ye bir ambargo söz konusu olduğunu savunan Şahiner, başta narenciye sektörü olmak üzere farklı alanlarda yaşanan sıkıntılara örnekler verdi.
Şahiner, bankaların adrese teslim krediler verdiğini de savunarak bunu eleştirdi.
UBP Milletvekili Ziya Öztürkler’in, “Lefke bölgesinin yabancı öğrencilere bakış açısının nasıl olduğuyla” ilgili sorusuna yanıt veren Şahiner, kıt kanat kredilerin verilmesiyle yapılan yatırımların çoğunun sonlandırılmadığını ve geri dönüş sağlanamadığını, bölge halkının yabancı öğrencilere bakışının olumlu olduğunu söyledi.
UBP Milletvekili Sadık Gardiyanoğlu da, e-devlet projelerinin niye sonlandırılamadığıyla ilgili bilgi vererek, e-devlet yasasının bile olmadığı yerde başkasını suçlamanın doğru olmadığını kaydetti.
Şahiner de taahhütler yerine getirilmiyorsa yöntemin değiştirilmesi gerektiğini belirterek, yazılım için gelen şirketlerin de iyi niyetli olmadığını savundu. Şahiner, bir süredir hükümet yetkililerinin hediye etmek amaçlı 35 bin TL’lik tesbihler aldığını duyduklarını da aktardı.
OĞUZ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Oğuz, 35 bin TL’lik tesbih alınıp dağıtıldığı iddiasının basına düştüğünü, bunun teyide muhtaç bir bilgi olduğunu, kimsenin böyle birşeyden haberdar olmadığını söyledi.
Oğuz, Yedidalga balıkçı barınağında bir sorun olmadığını, Lefke yolundaki çalışmaların devam ettiğini, ormanlardaki havadan ilaçlamaya 2 yıldır ara verildiğini, Orman Dairesinin elindeki imkanların yeterli olmadığını kaydetti.
Oğuz, narenciyeyle ilgili sorunların sırasıyla çözüldüğünü, pazarlamayla ilgili de çalışmanın devam ettiğini söyleyerek, gümrük çalışanlarıyla ilgili kararın da bugün imzalandığını belirtti.
ROGERS
Halkın Partisi Girne Milletvekili Jale R. Rogers da, “Yükseköğrenim ve İnsan Ticareti” konulu güncel konuşma yaptı.
Rogers, ülkenin lokomotif sektörünün eğitim ve turizm olduğunun sürekli söylendiğini, ancak üniversitelerin gayreti kadar devletin desteği ve denetimlerin de önemli olduğunu kaydetti.
Pandemi döneminde dünyada görülen insan ticaretindeki azalmanın ülkede görülmediğini savunan ve ülkede insan ticaretinin eğitim/ öğrenci üzerinden yapılmasının da prestij kaybı yarattığını belirten Rogers, ihbar hattına gelen çağrıların da ülkeye öğrenci olarak girip yanlış insanların eline geçmiş kişiler tarafından yapıldığını anlattı.
Rogers, insan ticaretiyle ilgili hiç dava açılmadığını ve kimsenin bu konuyla ilgili yargılanmadığını dile getirerek bunun nedenini merak ettiğini söyledi.
Mevcut polis gücünün de bu konuda eğitilmesi gerektiğine işaret eden Rogers, insan ticaretinin ülkede yaygın olduğunun her yıl raporlandığını, bu konuda cezaların düzenlenip hayata geçirilmemesinin zaman aşımında farklı kriminal sorunlara yol açacağını belirtti.
YÖDAK’ın bu konuda neler yaptığını, polis ve bakanlık arasında ne gibi bir iletişim olduğunu bilmek isteyen Rogers, yabancıları getiren acentelerle ilgili yapılan bir çalışma olup olmadığını sordu.
Yabancıların ülkeyle ilgili bilgi edinebileceği bir resmi web sitesi olmamasını da eleştiren Rogers, online başvuru imkanı tanınırsa bu acentelere ihtiyaç olamayacağını en azından nasıl çalışacaklarının belirlenmesinin bir dizi soruna çözüm getireceğini söyledi.
ÇAVUŞOĞLU
Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, 19 YÖK akrediteli üniversite olduğunu söyledi.
YÖDAK’ın sayfasında farklı bilgi olduğunun söylenmesini eleştiren Çavuşoğlu, üniversitelerde aktif ve pasif öğrenciler olduğunu burada yapılan konuşmaların rakipler tarafından kullanıldığını bu nedenle insan ticareti için üniversiteler kullanılıyor ifadesinini yanlış bulduğunu belirtti.
Rastgele kullanılan kelimelerin ülkeye hizmet edemeyeceğini, bakanlığın tüm sorunları çözmek için çok çalıştığını dile getiren Çavuşoğlu, yapılan herhangi bir yanlışın yüksek öğrenimin tüm bacaklarına zarar vereceğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, öğrencilerin tamamının sınav ve akredite kuralları çerçevesinde alındığını, “YÖDAK’la birlikte bizim daha iyi olmamız lazım” dedi.
YÖDAK’ta yeni bir yönetim olduğunu önümüzdeki günlerde daha iyi bir diyalogla yetki ve sorumlulukların sonuna kadar kullanılmasını umduklarını anlatan Çavuşoğlu, insan kaçakçılığı konusunda bakanlığın üzerine düşeni yaptığını, yurt dışı kayıt kabul tüzüğünün kriterlerinin de YÖK’ten daha yüksek olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, acentelerle ilgili de çalışma yaptıklarını, aktif pasif öğrenci takibinin de YÖDAK ve polis tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
ROGERS
Rogers, kürsüye ülkenin sorunlarını çözmek için çıktıklarını, konuşmasının merkezinde zaten insan kaçakçılığı olduğunu kendisinin de ülkeye zarar verecek bir konuşma yapmadığını kaydetti.
Rogers, acenteler için adım atma çalışması yapıldığını duymaktan da mutlu olduğunu söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.