Meclis Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapıldı.
CTP İskele milletvekili Biray Hamzaoğulları “Küçükbaş Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK)” ile ilgili konuştu.
Hamzaoğulları, Meclis kürsüsüne koyun, keçi ve inek sütünün günlük üretimini temsilen 3 kap ve bir poşette de yem getirdi.
Küçükbaş hayvancının geçimini sadece bu işle sağlayamayacak kadar zorda olduğunu söyleyen Hamzaoğulları, “Yeme değil, desteği süte verecektiniz… Bu memleketi yönetenler bu kadar zaman 200 zengine çalıştı, halka hizmet etmedi” dedi.
“Buraya çıkıp asmak, kesmek, popülizm yapmak kolay” ifadesine yer veren Hamzaoğulları, “Küçükbaş hayvanların kulak paraları ne oldu? diye sordu.
Hamzaoğulları, SÜTEK’in yanlış yönetildiğini de savunarak, süt taşıyan bazı araç plakalarını ve sahiplerini okuyarak, Sunat Atun’un şirketinin süt taşımacılığı işinde de olduğunu iddia etti; “Oldu olmadı Meclis olarak oturup karar verelim KKTC’nin yarısını ona verelim” dedi.
Suyun Türkiye’de 6.30 olarak burada ise 2.30 olarak konuşulduğunu savunan Hamzaoğulları, suyun hayvancıya ne kadara satılacağını sordu, “Hayvancı suyu bedava alır da hayır etmez, parayla alınca nasıl hayır edecek?” diye sordu.
Cumhuriyet Lisesi’ne kafeterya, Ziyamet İlkokulu’na halı saha yapılması için para olmadığını söylendiğini belirten Hamzaoğulları, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın kamuda maaşların ödenmesi için borçlanmaya gitmesini eleştirdi.
Hamzaoğulları, “Maaşlar 3 gün sonra ödense pullarınız mı dökülecekti? Birikim Özgür’e eleştirilirken çocuklarımızdan, torunlarımızdan kesilecek 700 bin TL’nin hesabı Denktaş’tan niye sorulmuyor?” dedi.
ŞAHALİ
CTP milletvekili Gazimağusa milletvekili Erkut Şahali, “Hükümetin Dış Siyaset Uygulamalarında İbadetin Yeri” konulu bir konuşma gerçekleştirdi.
Şahali, “Kıbrıs’ta iki bölgeliliğin ortadan kaldırılması, fiili sınırların kaldırılması ve iki bölgeli federasyon” temelinde devam eden müzakerelerde çok önemli bir yeri olan güven yaratıcı önlemlerle ilgili çabaların büyük önem taşıdığını belirtti.
Toplumların birbirinin dini ve kültürel faaliyetlerine olan saygılarının bu çerçevede büyük önem taşıdığını belirten Şahali, ELAM’ın parlamentoya girmesinden her Kıbrıs barışseverinin rahatsızlık duyması gerektiğini dile getirdi.
Yeni kurulan azınlık hükümetinin dini temaslarla ilgili aldığı kararın kamuoyunu meşgul ettiğini söyleyen Şahali, resmi devlet politikasının ne olduğunu sordu.
Hristiyanlığa ait kilise ve merkezlerin kullanılması için kriterler oluşturulduğunu ve kararın siyesi değil teknik kriterler vasıtasıyla verildiğini anlatan Şahali, Rumların Kuzey’deki dini faaliyetler için 2015’te 128 başvurusu olduğunu, bunun 96’sına onay verildiğini kaydetti.
2016 itibarıyla 54 başvurunun olumlu, 16 talebin de olumsuz karşılandığını ifade eden Şahali, bununla ilgili kararın standart bir prosedürde ve teknik düzeyde olması gerektiğini söyledi, “Ülkenin barışa kavuşması için bu konuda geriye düşülmesi olumsuz bir adım olur” dedi.
Maalesef bu konuyla ilgili sübjektif karar mekanizmasının devreye girdiğini söyleyen Şahali, “Umarım somut kriterlere göre karar üretilir” şeklinde konuştu.
Şahali, Dışişleri Bakanlığı’nın web sayfasında bakanın 2 kabulünden başka bir şeye rastlamadığını söyledi ve bunu eleştirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.