Medya Etik Kurulu (MEK), “Sarsıcı durumlarla ilgili üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket ya da şok halindeki insanlar söz konusu olduğunda, gazetecilerin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olunmalı ve gizliliklere uyularak duygu sömürüsünden kaçınılmalı” şeklindeki meslek ilkesine dikkat çekti.
Kaza ve cinayet haberlerinde kan ve şiddet unsurları içeren fotoğraf ve görüntüler yayımlanmamasının esas olduğunu anımsatan MEK, hedef kitlelere erken ulaşma veya daha çok etki yaratmak amacıyla sunulan görüntülerin, kişi ve kitleler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.
Medya Etik Kurulu gerçekleştirdiği olağan toplantısında yapılan şikayetleri değerlendirdi.
Yapılan şikayetlerde, özellikle internet üzerinden, trafik kazalarıyla ilgili canlı yayınlarda olay yerinin en ince ayrıntılarının yansıtıldığı, kaza mağdurlarının görüntülerinin aktarıldığı, aileler polis tarafından bilgilendirilmeden, olay hakkında doğrulanmamış bilgiler sunulduğu, kaza konusunda önyargılı suçlamalarda bulunulduğu, yargısız infaz yapıldığı konuları üzerinde duruldu.
MEK bu konularda etik kuralların uygulanmasının önemine dikkat çekerek, masumiyet karinesine uyulmasının esas olduğunu vurguladı.
MEK açıklamasında, gazetecilerin asli görevlerinin gerçeğin peşine düşerek toplumu en doğru şekilde bilgilendirmek olduğu, ayrıca sansasyondan kaçınarak masum insanlara zarar verilmemesi gerektiği de anımsatıldı.
Medya Etik Kurulu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.