17 sivil toplum örgütü, “kara kapılarındaki geçişlerin yasa dışı ve keyfi bir şekilde Rum Yönetimi’nce engellendiğini” belirterek , bunu protesto etmek amacıyla Metehan’da eylem düzenledi ve uygulamaları kınadı.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği, Kuzey Kıbrıs Genç İşadamları Derneği, Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği, Kuzey Kıbrıs Restorancılar Birliği, Kıbrıs Türk Rehberler Birliği, Kiralık Araç İşletmecileri Birliği, Casino İşletmecileri Birliği, Kıbrıs Türk Kamu Araçları İşletmecileri Birliği, Taksiciler Birliği, Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği, Kuzey Kıbrıs Dalış Merkezleri Birliği, Sürdürülebilir Turizm İnisiyatifi ve Association Of Turkish Cypriots Abroad üyeleri ellerinde Türkçe ve İngilizce yazılı pankartlarla sınıra yürüyerek hazırladıkları ortak deklarasyonu okudu.
Deklarasyonda, dünyanın karşı karşıya olduğu Covid-19 salgını ile mücadele edildiği belirtilerek, ekonomik ve sosyal değerleri korumak için, çeşitli önlemler uygulamaya konulduğu ve bazı hallerde sağlık riskinin yükselmesinin bile göze alınmadığı, ekonomik çöküntünün, salgına karşı verilen mücadelenin de çökmesi anlamına geldiği ileri sürüldü.
Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kara kapılarındaki keyfi ve AB yurttaşlarının bile Kuzey Kıbrıs’a geçişini engelleyen kararının, Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik varlıkları korumak için verilen mücadeleye darbe vurduğu, bu haliyle salgına karşı verilen mücadeleyi de olumsuz etkilediği ifade edilen deklarasyonda, “Bu tutum, insani değildir ve kınanmalıdır: kınıyoruz” denildi.
“Avrupa Birliği yurttaşlarının Ada üzerindeki dolaşımının engellenmesi AB hukukuna açık bir aykırılık oluşturmaktadır. Kıbrıs Rum tarafı, hukuk dışılığın farkında olarak, bu uygulamasını resmi bir karar altına almamış ve bildirme yükümlüğüne karşın Avrupa Birliği merkezine bildirmemiştir. Kıbrıs Rum tarafının kararı, hukuki de değildir. Kınıyoruz!” ifadelerine yer verilen deklarasyonda, Kıbrıs’ta 1963 yılından beri devam eden bir sorunun varlığının herkes tarafından bilindiği ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün uluslararası örgütler ile belli başlı dünya devletlerinin bu soruna görüşmeler yoluyla karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulunmasını beklediği kaydedildi.
Deklarasyonda, Kıbrıs Rum tarafının bu ve buna benzer keyfi uygulamalarının, Kıbrıs sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasına vurulmuş büyük bir darbe olduğu vurgulanarak, başta Avrupa Birliği olmak üzere ilgili örgüt ve devletleri, Kıbrıs Türk halkının sesine kulak vermeye, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların kaldırılması için çaba harcamaya çağırıldı.
Deklarasyonun sonunda, “İzolasyon çözüm veya barış getirmeyecektir. Kıbrıs’ta çözümün ve bölgemizdeki istikrarın sağlanması için Kıbrıs Türk halkının izolasyonuna derhal son verilmelidir” denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.