Danimarka'da 5 Haziran'da yapılan seçimlerde birinci sırada yer alan Sosyal Demokrat Parti'nin lideri Mette Frederiksen, azınlık hükümeti kurdu ve 41 yaşında ülke tarihinin en genç başbakanı oldu. Hükümet pazarlıklarının en çetrefilli başlığı ise mülteci politikaları oldu.
Mette Frederiksen, Salı gecesi geç saatlerde, üç sol partinin dışarıdan desteklediği bir azınlık hükümeti kurduğunu açıkladı.
Danimarka böylece, İskandinav ülkeleri arasında, Finlandiya ve İsveç'in ardından merkez sol hükümetle yönetilecek üçüncü ülke oldu.
Ancak tamamı sol partiler arasında geçmesine karşın, bu görüşmeler çetin pazarlıklara sahne oldu.
1988'den beri Danimarka'da hiçbir hükümet pazarlığı bu kadar uzun sürmemişti.
Buna karşın hükümetin 20 günde kurulabilmesinde, Mette Frederiksen'in mültecilerle ilgili savunduğu katı politikalar önemli rol oynadı.
Frederiksen'in başında olduğu Sosyal Demokrat Parti, uzun zamandır, merkez sağdaki Danimarka Halk Partisi tarafından (DPP) savunulan mültecilere yönelik katı siyaseti benimsiyor.
Sosyal Demokrat Parti'nin geçen yıl Parlamento'ya sunduğu yasa teklifi, mültecilerin, sığınma başvuruları işleme konulana dek, Avrupa dışındaki "kabul merkezlerinde" tutulmalarını öngörüyordu.
Sol partiler arasında "mülteci" tartışması
Aynı teklifte, ülkeye kabul edilecek "Batılı olmayan" mültecilerin sayısının da sınırlandırılması istenmişti.
Ancak Danimarka medyasındaki haberlere göre, hükümet kurma görüşmeleri, bu politikalarından taviz verilmesi sayesinde başarılı oldu.
Azınlık hükümetine destek veren diğer sol partilerin ısrarı sonucu Frederiksen, sığınmacıların Lindholm isimli adada bekletilmesine yönelik planından geri adım attı.
Danimarka'nın yeni başbakanı, Birleşmiş Milletler'in belirlediği kota sistemine göre mülteci kabul edileceği taahhüdünü de verdi.
Kurulan merkez sol hükümetin taahhütleri arasında 2030 yılına kadar sera gazı salımlarını % 70 oranında azaltmak da yer alıyor.
1977 yılı doğumlu olan Frederiksen, 2015 yılından bu yana Sosyal Demokrat Parti'nin liderliğini yürütüyor.
Mette Frederiksen, Haziran ayındaki seçim öncesi çektiği videoyu, Facebook hesabı üzerinden "Hazırım" mesajı ile paylaşmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.