Migren; aile, iş ve sosyal ilişkiler dahil olmak üzere günlük yaşamı olumsuz etkileyen çok şiddetli bir ağrıdır. Hastalar yaşamları boyunca hayatlarının hep kısıtlanarak geçtiğini sıkça dile getirir. İstediklerini yiyemez, güneşte kalamaz, uçağa binemez, sinirlenemez ve uykusuz kalamazlar. Çünkü ağrıları tetiklenir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) migreni birincil baş ağrısı bozukluğu arasında gösterdiğini belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz'e bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri özellikle de ameliyatla tedavi edilip edilmediğini sordum. İşte açıklamaları…
En çok kimleri etkiliyor?
En sık ergenlik döneminde başlayan migren, yine DSÖ'nün verilerine göre 35 ve 45 yaş arasındaki grubu etkiliyor. 50 yaş altı üretkenlik çağında 369 kronik hastalık arasında en fazla engellilik yapan hastalık. Hormonal etkileri sebebiyle kadınlarda daha sık görüldüğü artık bilinen bir gerçek. Beynin derinliklerinde, sinirler ve kan damarları çevresinde ağrı üreten inflamasyon maddelerin salınımına yol açan mekanizmanın aktivasyonundan kaynaklanan bu sinsi misafirin ziyareti birkaç saat sürebildiği gibi 2-3 günü de bulabiliyor. Bir de ağrılara eşlik eden mide bulantısı, ışığa bakamama, sese aşırı hassasiyet var ki, konuyu iyiden iyiye sevimsizleştirmeye yetiyor da artıyor. Üstüne üstlük bu ağrıların bir de ayın yarısında olduğunu düşünün! Hayat işte o zaman iyice çekilmez oluyor. Bu migren tipine kronik migren
diyoruz. 10 migrenlinin birinde kronik migren var.
Teşhis ve tedavide geç kalınıyor
Migrenlilerde bu kadar şiddetli ve sık ataklara rağmen Türkiye genelinde tedaviye ulaşma konusunda farkındalık sadece yüzde 14. Bu kadar düşük farkındalık oranı maalesef migren hastasının teşhis ve tedavisini geciktiriyor ve migren bir baş ağrısından çok daha öte sonuçlar yaratabiliyor. İşte tam da bu amaçla kurulan hastalarımızın da üyeleri arasında olduğu Global Migren ve Ağrı Derneğimizde (GMPS) 2019 yılından beri yoğun çalışmalar sürdürüyoruz.
Hacamat ve cerrahi fayda sağlar mı?
Migrende ağrı atağını tedavi edecek ve ağrının gelmesini önleyecek ilaçlarımız ve tedavi yöntemlerimiz var. Hacamat, sülük tedavisi, yoga gibi yöntemlerin migrenin önlenmesinde tedavi kılavuzlarında yeri yoktur. Daha kötüsü ise son yıllarda 10 hastadan 1'inin migren cerrahisine başvurmasıdır. Migren ameliyatı konusunda yapılmış plasebo ve migrenin klasik tedavileri ile karşılaştırmalı, etkinlik bildiren yeterli çalışma bulunmamaktadır. Var olan çalışmaların da bilimsel kalitesi sorgulanır durumdadır. Sağlık Bakanlığı'nın kararlarına referans teşkil eden ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) şu an için migrenin tedavisinde cerrahi girişimlere yer vermemektedir. Ayrıca Türk Nöroloji Derneği, Amerikan Nöroloji Akademisi (AAN) ve Avrupa Nöroloji Akademisi (EAN) tarafından yayınlanan migren tedavi kılavuzlarında böyle bir tedavi seçeneği yer almamaktadır. Bu ameliyatı olan hastaların birçoğunda yan etkiler ortaya çıkmaktadır. Maalesef internette çok fazla bilgi kirliliği mevcut. En doğru yaklaşım bu konuda Başağrısı Derneği'nin web sitesine bakmak olacaktır.
Hastalar nelere dikkat etmeli
■ Kesinlikle aç kalmayın.
■ Öğünlerinizi asla atlamayın.
■ Karbonhidrattan uzak durun, protein miktarını artırın.
■ Bol su tüketin.
■ Uykunuzun 7 saatin altında ve 9 saatin üzerinde olmamasına dikkat edin.
■ Açık havada egzersiz yapın.
■ D vitamini değerlerinize dikkat edin.
■ Kansızlık, guatr gibi hastalıkların kontrolünü yaptırın.
■ Sigaradan uzak durun.
■ Günde 300 miligramdan fazla kafein tüketmeyin.
■ Stresten uzak durun.
Migren aşısı ne kadar etkili?
Migren 4 ile 72 saat süren şiddetli bir ağrıdır, hareketle kötüleşir, tek taraflıdır. Baş ağrısına bulantı, kusma veya ışığa ve sese hassasiyet eşlik edebilir. Ağrılar nedeniyle işimiz, sosyal ilişkilerimiz, aile hayatımız olumsuz etkilenir. Ancak bu kadar şiddetli ağrıya rağmen çoğunlukla hekimlerin yazdığı migren ilaçlarını içmek istemeyiz. Çünkü hepsinin farklı yan etkileri vardır ve hiçbiri migren için spesifik ilaçlar değiller. Ya depresyon ya sara nöbetinde kullanılan ilaçlar ya da kalp ilaçlarını migren için kullanmak istemeyiz. Çoğu hastanın da birer ağrı kesici deposu gibi migren çantaları vardır. İşte tam da bu noktada 2019 yılında devreye migrene spesifik tedavi seçeneği girdi. Biz aslında bu tedaviye migren aşısı diyoruz ama tam öyle değil. Aylık aralıklarla uygulanıyor, en az 6-12 ay kullanılıyor. Bu migrende inflamasyondan sorumlu olan ana madde CGRP'ye karşı geliştirilmiş bir tedavi. Aşıyı kullanmaya başlamanıza rağmen ciddi bir uykusuzluk problemiyle karşı karşıya iseniz ya da insülin direnci yaşayıp beslenme düzeninize dikkat etmiyorsanız bu durumlarda migren aşısının da tedavide geçici etkili ya da nafile kalacağını bilmeniz gerekir. Migren aşısı, ayda dörtten fazla migren ağrısı yaşayan her hastaya ayda bir kez uygulanabilir. Önceliğimiz sık atakları olan kronik hastalardır. Hastalarımıza 6 aylık düzenli aşı kullanımı sonrasında ağrılarının sıklığını gözlemleyerek aşının devamına ya da tedavinin kesilmesine karar veriyoruz. Aşının başarısını belirlemede en önemli kriterimiz; ağrı atağının yüzde 50'den fazla azalmasıdır. Örneğin; ayda 10 gün migren ağrısı çeken bir hastamızın ağrılarının ayda en az 5 gün azalması biz hekimler için başarının birinci koşuludur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.