Türkiye’nin Antarktika kıtasına bilim üssü kurma projesi kapsamında 2’nci Ulusal Arktik Bilim Seferi ile beyaz kıtaya giden bilim insanları, Güney Shetland Adaları’nda bulunan Robert Adası’ndaki 3 lagün ve buzul göle dalarak örnekler topladı.
RTEÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Raif Kandemir ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Dr. Korhan Özkan tarafından alınan tortu örnekleri, özel kaplarda saklanarak araştırılmak üzere Türkiye’ye getirildi.
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Mikroplastik Araştırma Grubu ekip lideri Doç. Dr. Ülgen Aytan ve araştırma görevlisi Yasemen Şentürk’ün numunelerde yaptığı incelemelerde, Antarktika’daki buzul gölünde ‘fiber’ ve ‘parça’ tipte mikroplastik bulunduğu belirlendi.
Canlı yaşamını tehdit eden mikroplastiklerin atmosferik hareketle taşınıp, insan temasının en az olduğu Güney Kutbu’na kadar ulaştığını kanıtlayan çalışma, Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen 6’ncı Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı’nda bilim dünyasıyla paylaşıldı.
Canlı yaşamını tehdit eden mikroplastiklerin atmosferik hareketle taşınıp, insan temasının en az olduğu Güney Kutbu’na kadar ulaştığını kanıtlayan çalışma, Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen 6’ncı Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı’nda bilim dünyasıyla paylaşıldı.
Doç. Dr. Ülgen Aytan, şunları söyledi:
* Büyük boyutlu plastikler Antarktika’dan ilk olarak 1979 yılında raporlanıyor ancak mikroplastiklerle ilgili çalışmalar çok sınırlı. Bu çalışmayla Robert Adası’ndaki 3 lagün ve bir buzul gölünde mikroplastikler tespit edildi. Laboratuvarda uyguladığımız özel analiz yöntemleriyle tortudan ayrılan mikroplastiklerin fiziksel ve kimyasal tanımlaması yapıldı.”
* Bunların büyük çoğunluğunda, özellikle buzul gölünde fibere rastladık. O bölgede yerel kaynaklar olarak araştırma istasyonları ve üsleri var. Ayrıca plastik kirliliğine kaynak olarak araştırma, balıkçılık ve turistik gemileri de gösterilebilir ama bu fiber formdakilerin kaynağı kilometrelerce uzaklıktaki karalar.
* Yapılan çalışmalar atmosferik taşınımı ortaya koyuyor. Himalayalarda bile mikroplastiklere rastlamak mümkün. Mikroplastik kirliliği her yere ulaştı. İnsan baskısından uzak bu alanlar bize atmosferik taşınımın ne kadar önemli olduğunu ve maalesef bu kirleticiyle mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.