• BIST 9626.56
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 7 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 8 °C
  • İskele 7 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 2 °C

Model ortaklığımız sonsuza kadar sürecek

Model ortaklığımız sonsuza kadar sürecek

WASHINGTON Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'nin başkenti Washington'daki temasları çerçevesinde ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler yaptı. İki Bakan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Kerry ile birçok farklı ortamda çok kez bir araya geldiklerini belirterek bazı zamanlarda her hafta telefon görüşmesi yaptıklarını belirten Davutoğlu, Kerry'nin Ortadoğu barış sürecinden İran'la angajmana kadar uzanan konularda çok aktif ve dinamik bir diplomasi izlediğine işaret etti. Davutoğlu, Kerry'ye hitaben, "Bölgemize kaç defa geldiniz artık bilmiyorum. Tarihteki en hızlı hareket eden ABD dışişleri bakanısınız" esprisini yaptı. Davutoğlu, basın toplantısındaki açıklamasına, orta batı ABD'deki hortum felaketinde yaşamını yitirenler için başsağlığı dileyerek başladı. Kerry ile görüşmelerinde birçok konuyu ele alma fırsatı bulduklarını bildiren Davutoğlu, Yukarı Karabağ, Kıbrıs gibi "donmuş" meselelerden, Suriye gibi bugünün devam eden krizlerine, ABD ve Türkiye'nin çok geniş yelpazede daima birlikte çalıştığını kaydetti. Davutoğlu, Türkiye ve ABD olarak çok geniş çaplı bir ortaklığa sahip olduklarını, ABD Başkanı Barack Obama'nın da bu ortaklığı, "model ortaklık" olarak tanımladığını ifade etti. "Model ortaklığımız sonsuza kadar sürecek" Bakan Davutoğlu, Türkiye ve ABD arasındaki model ortaklığın sonsuza kadar süreceğini ve sorunların çözümünde uluslararası toplumun en temel değerlerinden biri olacağını söyledi. ABD ile AB arasında müzakereleri süren Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) sürecine değinen Davutoğlu, Türk Amerikan ilişkilerini sadece güvenlik temelli stratejik işbirliği olarak değil, aynı zamanda hem iki ülke hem de küresel toplum için ekonomik refah ve demokrasi alanında da işbirliği olarak gördüklerini aktardı. Davutoğlu, bu kapsamda özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler dahil olmak üzere önlerinde birçok zorlukların da bulunduğuna değindi. Suriye konusunda Londra'da mükemmel bir toplantı yapıldığına ve 11 ülkenin bir çerçeve üzerinde anlaştığına işaret eden Davutoğlu, Türkiye ile ABD olarak Suriye'deki bu vahşete son vermek, Suriye'deki krizin mağdurlarına yardım etmek ve Cenevre 2'de diplomasinin mümkün olmasını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını Kerry ile görüşmesinde tekrar teyit ettiklerini dile getirdi. Davutoğlu, Londra'daki toplantıda mutabık kalındığı üzere Cenevre 2 sürecinin ucu açık bir süreç olmaması gerektiğini belirtirken, bu sürecin tam idari yetkilere sahip bir geçici yönetim yapısının oluşturulduğu bir siyasi geçişe uzanacak bir süreç olacağını vurguladı. Bu kapsamda, özellikle de sürece katılmaları bağlamında Suriye Ulusal Koalisyonu ile çalışmaları gerektiğini anlatan Davutoğlu, Cenevre 2 sürecine ABD ve Türkiye'nin ortak ve etkili çabaları sonucunda gelindiğini bildirdi. Davutoğlu, "Bu bir başarıdır. Bu başarı ekiplerimizin ortak çabalarının sonucudur" ifadesini kullandı. "Cenevre 2'nin bir an önce yapılmasına odaklanmalı" Şimdi de Cenevre 2 Konferansı'nın bir an önce yapılmasına odaklanmak gerektiğini belirten Davutoğlu, bu süreçteki bir gün kaybının bile çok sayıda yaşama mal olduğuna ve kimyasal silah kullanımı, şehirlere füze saldırıları gibi birçok suçlar işleyen Beşşar Esed'in şimdi de aç bırakma politikası izlediğine dikkati çekti. "Obama'nın İran ile angajman politikasından memnuniyet duyuyoruz" Görüşmede ayrıca İran'ın nükleer programıyla ilgili meseleyi konuştuklarını ifade eden Davutoğlu, Türkiye olarak bölgede hiçbir ülkenin nükleer silah edinmesini istemediklerinin altını çizerken, barışçıl nükleer enerjiye erişimden de yana olduklarını kaydetti. Davutoğlu, bu kapsamda P5+1 ülkeleriyle İran arasındaki müzakereleri Türkiye olarak her zaman desteklediklerini, bu noktada Obama'nın İran ile angajman politikasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Ortadoğu barış sürecinde de Kerry'ye tam destek ve başarı dileklerini ileten Davutoğlu, Türkiye'nin Ortadoğu'daki her türlü barış girişiminde katkı sağlamaya ve ABD ile birlikte çalışmaya hazır olduğunu vurguladı. "Irak'ta ve bölgede mezhepsel ve etnik barış stratejisine sahibiz" Irak konusuna da değinen Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani'nin Diyarbakır ziyaretini de anımsatarak, "Bu, Türkiye'nin Irak'ta ve bölgede mezhepsel ve etnik barış stratejisine sahip olduğunu göstermektedir. Irak ile ilişkilerimiz güçleniyor. ABD ve Türkiye olarak Irak ve bölgenin istikrarı için çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Yukarı Karabağ ve Kıbrıs konularına da değinen Davutoğlu, Yukarı Karabağ'daki donmuş ihtilafın kısa zamanda çözülmesini ve bunun da Kafkas bölgesine barış getirmesini umduklarını ifade etti. Davutoğlu, Türkiye ve ABD'nin bu konuya aynı açıdan bakmasından memnuniyet duyduğunu aktararak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan arasındaki görüşmelerin başarılı olmasını diledi. "Türkiye ile ADB ilişkileri güçlü" ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD-Türkiye ilişkilerinde her unsurun güven üzerine kurulu olduğunu belirterek "Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler güçlü. Kimse buna mani olmayı deneyemez ve bu ilişkilerin sağlamlığını sorgulayamaz. Bazı dönemlerde anlaşmazlıklar olabilir, bu normaldir. Dostların, birbirlerinin konuları ele alma şekline saygı gösterdikleri müddetçe anlaşmazlıkları olabilir. Bu ilişkilerin ilerlemesi konusuna güvenim tam. Türkiye’nin birçok konuda bizimle birlikte çalışmasından minnettarız” dedi. "Suriye’deki durum Türkiye’nin ulusal güvenliğini hergün tehdit ediyor" Davutoğlu, bir soru üzerine, Türkiye’nin en uzun sınırı olması nedeniyle Suriye’deki krizden en fazla etkilenen ülke olduğunu hatırlattı. İnsanlık trejedisi olarak 800 binden fazla sığınmacının Türkiye’ye geldiğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Onlar bizim misafirlerimiz, elimizden gelen her şeyi yaparız. Bu bir insanlık sorumluluğu. Bu konuda 2 milyar dolar harcadık. Türk halkı kalplerini, kapılarını bu insanlara açtı ve kardeşleri olarak kucak açtı. İnsanlık açısından bu politikamıza devam edeceğiz. Ama aynı zamanda, bu insanlık meselesiyle birlikte, Türkiye’nin Suriye sınırı da kötü etkilendi. Çünkü, sınırın diğer tarafında kamu otoritesi olmaması nedeniyle, son 1,5 yıldır Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik tehdit arttı. Suriye bizim için önemli ama birinci önceliğimiz Türkiye’nin ulusal güvenliği ve Suriye’deki durum Türkiye’nin ulusal güvenliğini her gün tehdit ediyor." Irak ziyaretinde 3 kritik mesaj Davutoğlu, Irak'a düzenlediği ziyaret sırasında "yeni bir sayfa" açtıkları yönündeki sözleri hatırlatılarak, "Türkiye bu yeni sayfada ne görmek istiyor?" sorusunun yöneltilmesi üzerine, Irak ziyaretinin çok başarılı geçtiğini, öncesindeki çok sayıda diplomatik görüşme ve ziyaretle de bunun zemininin hazırlandığını dile getirdi. Irak ziyaretinde 3 kritik mesaj verdiğini ifade eden Davutoğlu, birincisinin, Türkiye'nin Irak'la mükemmel ikili ilişkilere, işbirliğine ve ekonomik entegrasyona sahip olmak istediğini belirtti. Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin, aralık sonu veya ocak başında Türkiye’ye gelmesinin ve üst düzey Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması çerçevesinde iki ülkenin bakanlarının bir araya geleceği toplantının yapılmasının öngörüldüğünü aktaran Davutoğlu, ikinci mesajının ise 'Türkiye’nin Irak’ta etnik ve mezhepsel barışı desteklediği' olduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Irak’taki seçim sürecini destekliyoruz. Türkiye, Irak’taki tüm gruplara karşı eşit mesafede duruyor. Aynı mesajların ABD tarafından paylaşıldığını görmekten de memnuniyet duyuyorum. Tüm Iraklı gruplara aynı mesajı vereceğiz" dedi. Davutoğlu, üçüncü mesajının ise bölgeye yönelik bir mesaj olduğunu belirterek, "O da şudur ki biz mezhepsel gerilimler istemiyoruz" ifadesini kullandı. Davutoğlu, Washington’dan sonra Tahran ve Stb Petersburg’a gideceğini söyledi. Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, John Kerry ile görüşmesi sonrası Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Görüşmede Türkiye’nin füze savunma sistemi ihalesinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Davutoğlu, konunun yemek esnasında konuşulduğunu söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti: "Herhangi bir rahatsızlık ifadesi şeklinde değil kesinlikle, Türkiye’nin bu konuda objektif kriterlerini, haklı beklentilerini bir kez daha aktardık. Onlar da kanaatlerini paylaştılar. Amerikan şirketinin de Avrupa şirketinin bu Türkiye’nin en başından bu proje konusundaki beklentilerini bildiklerini ve bunları karşılamaları halinde... Tabi ki nihai kararın verilmediğini bir kez daha vurguladık. Onlar da bu konuda çalışmaya devam edeceklerini söylediler. Herhangi bir rahatsızlık konusu veya görüş ayrılığı şeklinde bir fikir teatisi söz konusu değil." Davutoğlu, sabah saatlerinde görüştüğü Savunma Bakanı Chuck Hagel ile ise görüşmede ağırlıklı olarak Suriye’deki güvenlik risklerinin ele alındığını belirtti. "Özellikle Suriye’deki güvenlik riskleri en ağırlıklı üzerinde durduğumuz konuydu" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü son dönemde Suriye’de rejimin baskılarının artması ve meşru muhalefetin alanının daraltılması yönünde hem rejimden hem de diğer gruplardan gelen baskılar ve bunların doğurduğu güvenlik riskleri söz konusuydu. Bu güvenlik risklerini ele aldık. Esas konu o. Daha geniş bir perspektifle bölgedeki güvenlik sorunlarını, Afganistan’dan çekilme konusunu ele aldık. NATO’nun Afganistan’dan çekilme takvimi sonrasında yapılacaklar hususlar, Türkiye’nin üçlü Türkiye-Afganistan-Pakistan mekanizması, bunlar hakkındaki konuları paylaştık. Afganistan’dan Suriye’ye kadar olan alandaki güvenlik risklerini ele aldık. İran angajmanı ve nükleer konuyu da ele aldık." Kerry: ABD-Türkiye ortaklığı değerleri temel almaktadır ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "ABD-Türkiye ortaklığı, değerleri temel almaktadır ve temel haklar ile demokratik normlara dair evrensel ilkeler üzerinde inşa edilmiştir. Türkiye'nin tutarlı biçimde bu zorlukların her birine karşı yaklaşımımızı ilerletme çabasını takdir ediyoruz" şeklinde konuştu. "Esed rejimi aç bırakma politikası uyguluyor" Türkiye ve ABD dışında birçok konuda birlikte bu kadar etkili şekilde çalışan sadece birkaç ülke olduğunu söyleyen Kerry, Suriye ile ilgili olarak da "Suriye'de Esed rejimi, savaş silahı olarak aç bırakma politikası uyguluyor. Bu, savaş hukukuna, insan vicdanına aykırı" ifadelerini kullandı. Kerry, Kıbrıs'la ilgili olarak ise "Kıbrıs'ta tüm taraflara, yeni fırsat penceresini kullanmaları ve kapsamlı görüşmelere yeniden başlamalarını ısrar ediyoruz" dedi. Davutoğlu Kongre üyeleriyle toplantı yaptı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'nin başkenti Washington'daki temasları çerçevesinde, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel'ın yanı sıra Kongre'de de görüşmeler yaptı ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice ile bir araya geldi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, toplantıda Kongre üyelerinin en çok üzerinde durduğu konu İran oldu. Kongre üyelerinin gündeme getirdiği bir diğer konu da Türkiye’nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde sözleşme görüşmelerine Çinli bir firmayla başlama kararı oldu. Ancak bu konuda bir rahatsızlığın dile getirilmediğini, sürecin gelişimine dair sorular sorulduğunu ifade eden kaynaklar, Bakan Davutoğlu'nun da Türkiye'nin bu konuda tamamen objektif kriterler çerçevesinde hareket ettiğini, nihai kararın verilmediğini söylediğini aktardı. Görüşmede Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda da Bakan Davutoğlu'na sorular geldi. Davutoğlu, Türkiye'den özür dilenmesiyle başlayan normalleşme sürecinde nelerin yapıldığı ve süreçte gelinen nokta hakkında bilgi verdi, Türkiye olarak bu sürece bağlı olduklarını ve normalleşme yönünde iradelerinin bulunduğunu vurguladı. Davutoğlu'na Suriye'yi sordular Kongre üyeleri, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler konusunda üstlendiği büyük sorumluluğu takdir ettiklerini de belirtti. Toplantıda Davutoğlu'na, Suriye konusunda gelecek dönemde nasıl gelişmelerin olabileceği, bir çözümü mümkün görüp görmediği ve Cenevre-2 süreciyle alakalı sorular yöneltildi. Kongre üyeleri, gelecek dönemde Türkiye ile ABD'nin birlikte çalışması gereğine vurgu yaptı.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler