Ne dersiniz?

Çok gezen mi bilir yoksa çok yaşayan mı?

Kimine göre çok gezen, kimin göre ise çok yaşayan.

Elbette ki çok yaşayanın tecrübeleri çok değerli ancak şunu anladım ki, her değişik yer insana başka başka şeyler öğretiyor.

Gelenek, görenek ve kültürden geçtim, bazı yerlerdeki uygulamalar bile ışık olabiliyor insana.

Misal Türkiye’de Aydın – İzmir arasındaki otoyolda uygulanan bir uygulama belki de trafik kazalarını önlemede ışık olabilir bize.

Gerçi eksiklikleri ve hataları var ama Aydın – İzmir arasındaki otobanda çok güzel ve yararlı bir uygulama var.

İzmir-Aydın arası otobandan 121 km.

Otobanın giriş ve çıkışındaki gişeler kaldırılıp yerine kameralar konmuş.

İlk girişte kamera sizi alıyor ve sonrasında ne bir radar ne de başka bir kamera var.

İstediğiniz kadar hız yapın.

Ama bir şart konmuş; Aydın – İzmir arasındaki otobanı 1 saat 11 dakikada yani 71 dakikada geçmek zorundasınız.

Eğer daha az bir zamanda geçerseniz 400 TL ceza ödemek zorunda kalırsınız.

Gerçi otobana göre biraz uzun bir süre, biraz daha kısa olacak şekilde hesaplanabilirdi ama yine de çok güzel bir uygulama.

Örneğin diyelim ki; Lefkoşa – Güzelyurt arsı 22 km ve ortalama gidilen hız da  90 km/sa  olsun.

Bu durumda bir sürücü, Güzelyurt – Lefkoşa yolunu 15 dakikada gitmeli, tabi aradaki hız sınırları da dikkate alındığında bu süre yaklaşık 25- 30 dakikayı bulacaktır.

Öyleyse Lefkoşa- Güzelyurt yolunu 30 dakikadan önce geçene hatırı sayılır ceza kesilse kimse hız yapamayacak, yapmak isteyen de bedelini ödeyecek.

Tabi ki söylediğim bu süreler farazi ve yaklaşık, önemli olan olayın kendisi.

Öyle bir durumda hesaplar teknik olarak bilir kişiler tarafından yapılır.

Eğer hesaplamalar mantıklı ve gerçekçi yapılırsa, ne hız yapılmasına izin verilir ne de normal hızında  sürücülerin süre doldurmak için yolun sonunda beklemelerine gerek kalır.

Zira İzmir- Aydın otobanındaki hesaplamalar doğru yapılmadığı için olması gereken hızdan daha yavaş giden sürücüler bile yolun sonunda kuyruklar oluşturarak, zamanın dolmasını bekliyorlar.

Tabi ki bu tür aksaklıklar çok da önemli değil ve giderilebilir.

Yeter ki sürücülerin aşırı hız yapmaları, dolayısıyla da hızdan dolayı meydana gelen trafik kazaları önlenmiş olsun.

Bunca canın trafiğe kurban edildiği bu günlerde, böyle bir uygulama benim dikkatimi çekti ve çok hoşuma gitti.

Umarım yetkililerin de dikkatini çeker ve gerekli yasal düzenlemeler yapılarak hızlı araç kullanmaya engel olunur.

Elbette ki bu sorun tamamen bitmeyecek ama önemli açıdan azalacağı da kesin.

Zira konulan hız kameralarının çözüm olmadığı ve sadece gelir kaynağı görevini gördüğü de kesin.

Ne dersiniz bizde de uygulanamaz mı?