• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 0 °C

Ne olacak bu döviz?

Ne olacak bu döviz?
Döviz dalgalandı, vatandaş korkuya kapıldı. Kira, okul harcı ve taksitleri dövize bağlı olanlar dövizde yaşanan dalgalanmanın devam edip etmeyeceğini merak ediyor...
“FİYAT İSTİKRAR FONU’NA NE OLDU?”: Uzmanlar, ülkemiz ithalatının dövize bağımlı olmasından ötürü, dövizin yükselişinin KKTC’yi ciddi şekilde etkilendiğini belirterek, KKTC hükümetinin dövizdeki dalgalanma üzerine kriz masası oluşturması gerektiği üzerinde durdu. Detay Gazetesi’ne konuşan uzmanlar, ‘Fiyat İstikrar Fonu’nda biriken fonun, dövizde meydana gelecek dalgalanmaların yaratacağı temel gıda maddeleri ve zaruri giderlerde pahalılığın sübvanseye edilmesi noktasında kullanılmasının gerekliliğine işaret ettiler.
“DPÖ ORTADAN KALDIRILMALI”: Ekonomistler, Devlet Planlama Örgütü’nün ise açıkladığı, Şubat ayı hayat pahalılığı rakamlarının yanlış olduğunu savunarak,  yasa gücünde kararname ile DPÖ’nin derhal ortadan kaldırılması ve başka formüller üretilmesi gerektiğini vurguladılar.  Uzmanlar, önceki gün toplanan Amerikan Merkez Bankası (FED) karar organının açıklamasından sonra dövizin dün 2.56’ya düştüğü ve tekrar yükselmeye başladığı belirterek, dövizin bu seviyelerde seyredeceği tahmininde bulundular.

Rana SARRO

Dövizde yaşanan yükselişin KKTC ekonomisine etkilerini konuştuğumuz uzmanlar, döviz kurlarındaki artışın, paranın daralmasını daha da artırdığını, paranın daralmasının da ekonomide durgunluk yarattığını belirttiler. Detay Gazetesi’ne konuşan ekonomistler, önceki gün toplanan Amerikan Merkez Bankası (FED) karar organının açıklamasından sonra dövizin dün 2.56’ya düştüğü ve tekrar yükselmeye başladığı belirterek, dövizin bu seviyelerde seyredeceği tahmininde bulundular.

Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz, ABD Merkez Bankası'nın (Fed)'in faizleri artırıp artırmama konusundaki açıklamasının beklendiğini, artırılması halinde ise, dövizde yükselme trendinin beklenebileceğini belirterek, Türkiye’deki iç gelişmelerin de dövizin seyrindeki önemine işaret etti.

Dövizde yaşanan yükseliş ya da dalgalanmaların, ülkede sabit gelirlileri büyük ölçüde etkilediğini, bunun piyasa içinde dönen paranın azalması ve ekonomik daralmaya sebebiyet verdiğini anlatan Deniz, piyasada daralmanın önüne geçecek en büyük etkenin, yurtdışından gelecek sermayenin ve paranın artması olduğunu, bunun da ancak yatırımlarla olabileceğini söyledi.

s2(4)“FİYAT İSTİKRAR FONU DEVREYE KONABİLİRDİ”

Eski Gelir ve Vergi Dairesi Müdürü Göksel Saydam ise, ülkemiz ithalatının dövize bağımlı olması ve Türkiye’den gelen malların birçoğunun da, döviz olarak faturalanmasından ötürü, dövizin yükselişinin KKTC’yi ciddi şekilde etkilendiğini söyledi.

KKTC hükümetinin bu konuda hiçbir önlem almamasının şaşırtıcı olduğunu kaydeden Saydam, dövizdeki dalgalanma üzerine kriz masası oluşturulması gerektiğini vurguladı.

78’li yıllardan beri yürürlükte olan ‘Fiyat İstikrar Fonu Yasası’na bağlı Fiyat İstikrar Fonu’nun, hükümetler tarafından gelir kaynağı olarak görüldüğü ve cari giderlerde harcandığını söyleyen Saydam, bunun yanlışlığını vurguladı.

Devlet Planlama Örgütü’nün ise, açıkladığı Şubat ayı hayat pahalılığı rakamlarının yanlış olduğunu ifade eden Saydam, “bunu ölçen terazi yanlış veya eksik ölçer. Dolayısıyla bu terazinin derhal yasa gücünde kararname ile çöpe atılması ve başka formüller üretilmesi lazım” diye konuştu.

deEKONOMİST DERVİŞ KEMAL DENİZ: “EKONOMİDE DURGUNLUK DEMEKTİR”

“ABD Merkez Bankası'nın (Fed)'in açıklamasından sonra döviz bugün 2.56’ya düştü. Tekrar yükselmeye başladı. Belli ki bu seviyelerde devam edecek gibi görülüyor. Dıştan gelecek fazla bir etki olacağını tahmin etmem. Dövizin bugünlerde fazla düşeceğini veya yükseleceğini tahmin etmem. Haziran ayının başının beklenmesi lazım. Fed’in faizleri artırıp artırmama konusunda bir açıklaması olacak, eğer artırma kararı alınırsa yükselme trendi beklenebilir. Bir de Türkiye’deki iç gelişmeler önemlidir. Merkez Bankası ile siyaset arasında ters düşme olmaması önemlidir.

“SABİT GELİRLİLERİ BÜYÜK ÖLÇÜDE ETKİLER”

“Ülkede sabit gelirlileri büyük ölçüde etkiler. Çünkü herkesin belirli miktarda, az veya çok döviz taksiti var. Bu nedenle sabit gelirlileri etkiler. Taksitlere giden para miktarı artınca, piyasa içinde dönen para azalır. Bu da tabi ekonomik açıdan, daha da daralmaya sebebiyet verir. Ülkede zaten çok büyük bir para arzı yok. O bakımdan döviz kurlarındaki artış, paranın daralmasını daha da artırıyor. Para daralması da ekonomide durgunluk demektir. Döviz kurlarının daha fazla dalgalanmamasını umut ederim.”

belge2belge1“PİYASAYI OTOMATİKMAN ETKİLER”

Sabit gelirliler eğer artan döviz kurları dolayısıyla oluşacak artışlardan, sabit olan gelirinin büyük bir kısmını mevcut taksitlerine veya yakıt, elektrik vs giderlerine harcarsa, ev veya araba taksitini ödeyecek parası kalmayacak. Bu durumda da kimse araba ve ev alamaz. Yani bu piyasayı otomatikman etkiler.

“TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ İYİLEŞMELER ÖNEMLİ”

Son zamanlarda Maliye Bakanlığı’ndan ‘bütçedeki kendi cari harcamalarımızı kendimiz karşılayacağız’ diye iddialı açıklamalar var. Eğer öyle bir şey varsa kesinlikle vergi gelirlerinden bir taviz vereceğini tahmin etmem. Maliye Bakanlığı’nın vergi gelirlerinden taviz verip vermeyeceği ortaya çıkarsa bunun dışında pek bir enstrüman kalmaz. Bu yüzden Türkiye ekonomisindeki iyileşmeler ve iyi yöne gitmesi dışında yapılabilecek pek bir şey yoktur.”

“KKTC’YE HAS BİR DURUM DEĞİLDİR”

“Bu sadece Kuzey Kıbrıs’a has bir şey değildir. EURO’da olması dolayısıyla Avrupa Birliği’ndeki EURO’nun dalgalanmasından etkiler. Onlar da bir şey yapamaz. ‘KKTC’de kullanılan para birimi Türk Lirası’nın durumundan etkilenir’ denir, ama dünyanın belirli ülkeleri de belirli bir para birimi içerisinde olduklarından dolayı onlar da etkilenir. Dolayısıyla bu birçok ülkeyi etkileyen bir şeydir. Ancak bizim ülkemizde alınabilecek çok bir önlem yoktur.”

“DOĞRU YATIRIM YAPILMALI”

“Piyasada daralmanın önüne geçecek en büyük etken, yurtdışından gelecek sermayenin ve paranın artmasıdır. Bu da yatırımlarla olur. Bunun için de doğru yatırımların yapılması ve doğru kararların alınmasıdır.”

EKONOMİST GÖKSEL SAYDAM: “KKTC’DE KRİZ MASASI OLUŞTURULMALIYDI”

“Türkiye’deki faizin yükseltilmemesi ve Tayyip Erdoğan’ın konsensüse varması, dövizin ateşini biraz düşürdü. Amerika Birleşik Devletleri’nin Federal Merkez Bankası’nın faiz yükseltme beklentisi var ama Haziran ayı içerisinde tezekkür edecek. Onun için pek belirgin değildir. Önemli olan Türkiye’deki bu faiz yükseltme konusunun bir nevi konsensüs ile para politikaları konseyine bırakılmış olmasıdır. Ayrıca Türkiye Maliye ve Ekonomi Bakanı’nın da bu konuda soğuk kanlı davranması, bu dövizin tırmanışını büyük ölçüde durdurdu. Göstergeler ve tahminlere göre, Türkiye’de faizin düşürülmesi yakın zamanda olmayacak. Çünkü bu olay bir haftadır gündemden düştü.”

“ÜLKEMİZİ ELBETTE OLUMSUZ ETKİLEDİ”

“Dövizin yükselmesi bizim ülkemizi elbette etkiledi. Yükselmesi halinde daha da etkileyecek. Çünkü ülkemiz ithalatı dövize bağımlıdır. Türkiye’den gelen malların birçoğu da, döviz olarak faturalanır. Dolayısıyla burada pahalılık yaratılmış olur. Yani satıcılar o döviz farkını maliyetini koyar. Ama hükümetin bu konuda hiçbir önlem almaması da çok şaşırtıcıdır. Başka ülke olsaydı, kriz masası gibi bir şey kurar ve bazı önlemler alırdı. Türk Lirası’nın burada basılmaması nedeniyle regüle edilemeyeceği gerekçe gösterilebilir.

“FİYAT İSTİKRAR FONU DEĞERLENDİRİLMELİYDİ”

“78’li yıllardan beri yürürlükte olan 26/ 1978 sayılı ‘Fiyat İstikrar Fonu Yasası’nın amacı; dövizde meydana gelecek dalgalanmaların yaratacağı temel gıda maddeleri ve zaruri giderlerde pahalılık, o fonda birikecek para ile sübvansiye edilirdi. Hâlbuki gel-git zaman şimdi bu fon, bir nevi vergiye dönüştü. Tüm ithalat malları veya bazı işlemlerden alınıyor. Fonda birikeceği yere ya memur ödenir ya da başka amaçlarda kullanılır. Hâlbuki ‘Fiyat İstikrar Fonu’, bütçeye giren bir şeydir ama adı fondur. O fonda birikmesi lazımdır. Ve sadece fiyat pahalılıklarına karşı devlet tarafından kullanılması lazımdır.”

“FONDA ŞUANA PARA YOK”

“Çoktandır gelen geçen hükümetler maalesef bu fonu gelir kaynağı olarak gördüler ve cari giderlerinden harcarlar. Mühim olan halkın zaruri ihtiyacı olan mal ve hizmetleri ucuzlatmadır. Tabi bu fonun kaynağı şuanda sıfırdır. Enflasyon ve Türk Lirası’nın değer kaybetmesi bizim bütçeye kaynak yaratır. O zaman bütçe dışı bu enflasyondan kaynaklanan kaynağın, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için halkın yararına kullanması gerekirdi.

“HP İLE ASGARİ ÜCRETİN DONDURULDUĞU GİBİ…”

Hükümetin asgari ücreti ve hayat pahalılığını Yasa Gücü’nde kararname ile dondurduğu biliniyor. Aynı şekilde dövizin artışı ve yarattığı tahribat da durdurulabilirdi. Çareler vardır, yeter ki halkını düşünen yöneticiler ve uzmanlar bir araya gelebilsin.

“DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ BİZİMLE ALAY EDİYOR”

Devlet Planlama Örgütü ise, adı üstünde ekonomiyi planlayan daire ve müsteşarlıktır. Şubat ayı enflasyonu hayat pahalılığı eksi 1.28 olduğunu açıklarsa, ben gülerim ve bu devletin icraatlarına inanmam. Türkiye’de enflasyon 8 civarında seyrediyor. Bunu açıklayan parayı basan, paranın esas sahibi Türkiye Merkez Bankası’dır. ‘Şubat ayında yüzde 7,5 -8 enflasyonum oldu’ diyor. Biz ise, eksi 1.28 olduğunu söylüyoruz. O zaman bunu ölçen terazi yanlış veya eksik ölçer. Dolayısıyla bu terazinin derhal yasa gücünde kararname ile çöpe atılması ve başka formüller üretilmesi lazım. Bizimle alay ederler. İlan etmesinler daha iyidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler