Neden hesap sorulamıyor?

AS TV’de her zamanki gibi tansiyonun yüksek olduğu ‘Akşam Üzeri ‘ programını palez pandrez, pata küta götürürken,  KKTC’ye tahsilini tamamlamak için gelen bir öğrencinin annesi yayına bağlandı. Ben Gönyeli’de oğluma emlakçi vasıtası ile bir ev tuttum. Türkiye’den banka vasıtası ile kaporasını ve kirasını ödedim. Dekontlarım da elimdedir. Ancak Emlakçi ev sahibine kira bedellerini ödemediği için ev sahibi elektrik dairesine giderek elektriğimi kestirdi. Şuanda karanlıkta oturuyoruz dedi. Afalladık ve nasıl yardımcı olacağımızı diye düşünürken bir başka mesaj olay biraz daha aydınlığa kavuştu. Bir başka emlakçi gönderdiği mesajda aynen, az önce Gönyeli’den arayan bayan, kira sözleşmesini ev sahibi ile yapmadı. Emlakçı ile yaptı. Ev sahibi de kira sözleşmesini emlakçı ile yaptı. Yani ev sahibi ile kiracı bayanın arasında kira sözleşmesi yapılmadı. Bu bayan gibi en az 30 kişi evini bu emlakçıya kiralayıp, kira alamaz durumdadır.  Halbuki kiracılardan ya altı aylık ya da bir yıllık kirayı bir tamam T. B isimli şahsın sahibi olduğu  W.L  isimli emlak şirketine ödedi. Ancak T.B bu kiraları ev sahiplerine vermedi. Kısacası hem ev sahipleri mağdur, hemde kiracılar mağdur.T. B Milyarları toplayıp, telefonunu kapattı .Polise giden mağdurlara da biz karışmayız git avukat tutun dendi. Lütfen bu insanların siz sesi olun yazıldı. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bir emlakçi çıkıyor ve hem kiracıyı hemde ev sahibini tırtıklayıp dolandırıyor. Mesleğe olan güveni de yerle bir ediyor. Ancak en kötüsü kimse bu yaptıklarını ona ödetemiyor. Neden bir Breaw Heart yani cesur yürek çıkıp da bu ülkede tahtaya yan basanlardan hesap soramıyor dersiniz? Yol kapandı millet isyanlarda Bir işi yüzümüze gözümüze bulaştırmadan yapmayı öğrenemeyeceğimizi dün birkez daha gördüm. Çamlıbel-Lefkoşa Anayolunun tamir isteyen bölümlerini onarma ihalesini kazanan Kahveci Ltd.’in yolu kapatarak bölge halkını açık hava hapishanesinde mahsur bırakması insanları isyan noktasına getirdi. Yolun onarılmasıyla ilgili ihaleyi kazanan firma yolun onarımına başladığı gün anayolu trafiğe kapatması ve ben ihaleyi kazandım yolu da kapatırım. İsteyen Lefkoşa’ya ya Girne’den yada Kalkanlı tarafından gitsin demesi, ülkede Kanuni Sultan Süleyman’ların çoğaldığını gösteriyor. Vatandaşlar yaklaşık 40-45 kilometreye varan artı kilometreler ile ilgili olarak isyan ederken, Ambulanslar için açıldığı öne sürülen tarla içerisindeki servis yolunun vıcık vıcık çamur ile yoğrulmuş olması da birçok aracın çamur deryası içerisinde kalarak boğuşma maratonunu başlatmalarına neden oldu. Çamlıbel’de ikamet eden Adıgüzel Akdeniz göndermiş olduğu mesajda Selam Taner Bey. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama görülmemiştir. Sanırım  nede görülecek türden bir uygulamadır. Yol asfatlama çalışmalarından dolayı trafik akışı süresiz olarak durduruldu. Sürücülere ya Güzelyurt yada Girne’den dolaşın diyorlar. Devlet seyrüsefer paralarını tamam alırken tamam da yol onarımına gelince bu eziyet bize niye çektiriliyor. Bölgede yaşayan binlerce insan mağdur edilmektedir. Oysa böylesi durumlarda servis yolu yapılır yada bir şerit yapılırken bir şerit halkın kulanımına açık bırakılır. Saygılarımla kamuya duyurulur bari yol bitene kadar okullar tatil edilsin dedi. Bölge insanı isyanlarda ama yetkililer uykuda. Böyle başa böyle traş desek ve bu hükümetin pili bitti - bitiyor desek çokmu abartılı  olur dersiniz?   Sahibine Mesajlar Sayın Ali Alioğlu, Narenciye üreticileri olarak Meclis önünde yaptığınız eylem bu halk artık uyanıyor mesajını verdi. Bu ülkede hükümetler tarafından kimseye verilmeyen hakkın, söke söke alındığını ıspat ettiniz. Hak verilmez alınır diyen sivil toplum örgütlerine iyi bir örnek gösterirken  19 milyon alacağınızı da 25 güne kadar alma garantisini sağladınız. Hakkı isminin erkek ismi olduğunu ve kadın ismi olmadığını ‘FAGO’ gözlükler ile bile görmeyen hükümete göstertmiş oldunuz. Ali Başkan, dağ ne kadar sarp olsada yol üstünden aşar. İşte bunu bu hükümete göstertmiş oldunuz. ** Sayın Hasan Kahvecioğlu, vallahi senin dağarcıkta neler varmış da haberimiz yokmuş. Afrika Gazetesi sahibi Şener Levent’tin senin ile ilgili yazısında senin, Türkiye’den gelen astığı astık kestiği kestik, burnu yere düşünce eğilip alma tenezzülünde bile bulunmayan bir komutanın senden sürekli Nazım Hikmet’in şiirlerini okumanı istediğini ve sen siiri okurken onun da bayıla bayıla dinledikten sonra şimdi git pis komonist dediğini öğrendik. Ah Hasan’ım ah. Bu tipler hiçbir zaman oldukları gibi görünmeyi ve göründükleri gibi olmayı hiç beceremediler. Galiba da hiç beceremeyecekler. ** Sayın Mehmet Çakıcı maşallah ödülüller ve birinciler şampiyonları kürsüsünde yine birincilik bölümünde yer bulmuşsun. Türkiye’de hatırı sayıda psikologun yer aldığı bir çalıştayda  birinci gelmişsin. Senin sessizliğini ve suskunluğunu hatta parti başkanlığını bıraktığını gören birileri artık işi bitti. Çakıcıdan bir ‘Bal’ olmaz diyenlere çürüdüğü zannedilen meyvelerin çekirdeklerinden çok güzel meyveler veren ağaçlar yetiştiğini göstertmiş oldun. Kutlarız. ** Sayın Meclisi Mebusan aziz üyeleri 4-5 tanenizi tenzih ederek hepsinize ‘BARRA ‘ çeken Narenciye üreticilerinin attıkları bavulları herhalde aldınız? Narenciye üreticileri ilk ihtar olarak size barra çekti. Bavulları da bahçeye göndererek hade ‘NAŞ’ dedi. Bavulları aldığınıza göre ağırcık ağırcık hazırlanın daha neyi bekliyorsunuz mesajı verdi.  Yanlış uygulamaların yanısıra umursamazlığınız ve benciliğiniz sayenizde Lera  (Pislik) olan siyaset arenasından gitmenin vakti zamanı gelmedi mi? Çizmeleri giyerek Mehter Marşı ile geldiğiniz Diyanellos Sigara Fabrikasından ‘Bandoflacıklarınızı’ (Terlik) giyerek İzmir Marşı ile ‘Angoniciklerin’ yanına gitme zamanı geldi dedi. Ne dersiniz? ** Sayın Alper Polat, Kıbrıs Postası’nın kuruluş yıldönümü nedeniyle Merit Otel’de düzenlediğiniz kutlama partisi mükemmeldi. Siyasilerin boy gösterttiği kutlama partisininin mükemmelliği nedeniyle herkesin haklı olarak övgüsünü kazandınız. Gazetecilik zor zenaattır Alper gardaş. Birisinin nasırına bastınız mı ciyak ciyak eder. Bu nedenle de balta değmedik ağaç olmaz misali küfürlü hicaz faslından nağmelerin bini bir paraya satılır.  Sende biliyorsun ki, çakallar kuzunun bol olduğu yerleri değil  sahipsiz kaldığı yerleri arar. Ama bakıyorum bu çakallara sen ve senin gibiler sahipsiz yer bırakmamış. Yola devam Alper gardaş. ** Sayın Azmi Selçuk, öncelikle geçmiş olsun. Ortaköy’de ‘Uruba Sepeti’ isimli ekmek teknenizin  tamamen  yanmasına inanın çok üzüldük. İnsanın ailesi ve sağlığı herşeyden önce gelir ama ‘Mal’da canın yongasıdır. Sağlıktan sonra malının başına birşey gelirse hele hele onu sıfırlama noktasına getirirse canından bezer ve yaşamın ve neşenin kapsama alanından çıkar değilmi? Her ne kadar darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmazsa da. İnşallah bu konuda hükümet kesenin ağzını açar ve size yardım eder. Umut fakirin ekmeği diyoruz ve buyrun doya doya yiyin diyoruz. Günün Fotoğrafı