Dünya değişirken, bizim halen daha ilkel yöntemleri dahi yakalayamaz halde oluşumuzu kabullenemiyorum. Özellikle bilinçli bir kalkınma modeli ile kabuklarını kıracak bir ortam varken ve her yapısı ile buna ayak uyduracak potansiyel dururken uyumak, sessiz kalmak, adım dahi atmamak kabul edilebilir bir durum değildir.
Karpaz’ın potansiyeline genel olarak bakacak olursak; turizm, tarım ve eğitim de mevcut şartların dahi gerisinde olduğumuz açık ve nettir. İşin köye yansıyan tarafını ve geri kalmışlığını gerek yazılı, gerek görsel olarak
birçok platformda anlattım.
Öncelikle şunu merak ediyorum; Neden Karpaz’ı pilot bölge seçip kesin kararlar vererek herhangi bir alanda uygulamaya geçmekten korkuyoruz?
Mesela daha öncede söylediğim gibi, turizm de eko-agro turizm yapılacaksa; pilot bölge olarak Karpaz seçilse ve bölge gençliğine, mevcut tesis sahiplerine gerekli yatırım için maddi destek, yaptıkları işler ile ilgili eğitimler, kalkınma
modelleri, kooperatifleşme adımları, yerel üretim teknikleri gibi faaliyetlerin sunulması çok mu zor?
Eğitimde, tıpkı eski yıllarda uygulanan ve halen daha özlemi yaşanan köy enstitüleri modeli uygulansa olmaz mı? Balıkçılık, arıcılık, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi, hayvancılık, iyi bir öğretmen yetiştirme ve bunların yanında
dünya klasikleri, dünya eğitim sistemi harmanlanıp üreten bir halk yetiştirilse olmaz mı?
Zaman, yer ve mekan hiç olmadığı kadar uygun aslında. Peki, var mı bunu hayata koyacak cesaret? Ben göremiyorum!
Gençliğin belki de en fazla göç verdiği yerdir Karpaz. Bu bilinir, ancak tek bir adım atılmaz burada. Kırsal kesim arsası dağıtılması saçma dediler, bize mantıklı geldi ve kabul ettik diyelim.
Peki, nerede bahsettiğiniz sosyal konut projeleri?
Her bir tarafı imar sınırlaması ile kapatılan Karpaz’da nereye yerleşecek ve iş yapacak bu insanlar?
Tamam, açmayın sit alanlarını ancak genişletin köyün sınırlarını. Burada kalsın bu halk ki, sahip çıksın topraklarına. Yoksa her yer gibi batıp gidecek
Karpaz’da. Bu kadar açık ve net!
Tek bir yatırımın olmadığı bölgede, gençleri tutmak imkansız oldu artık. Ben bunun bilinçli bir siyasi hareket olduğuna inanlardanım artık.
Bıraktık üniversite gelmesini, kampüs dahi hayal oldu artık Karpaz’da. O nu da bekliyoruz bakalım Eylül’de verilen sözler ne olacak. Umarım her zamanki gibi hayal kırklığı olmaz. Olacaksa da, yaptırımlar ne olacak takip edeceğiz.
Bir bölgenin kaderi ile bu kadar oynanmasına ve hiçe sayılmasına sessiz kalmamak gerektiği inancındayım.
Yetkililere açık çağırımdır; Karpaz pilot bölge seçilip, tarım, hayvancılık, turizm, eğitim alanında çığır açabilir. Tabii isterseniz!
Güneşin Doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.