• BIST 9667.93
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 8 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 0 °C

New York Times yazdı: Mars’ta bulunan kayalar Dünya ile benzerlik taşıyor

NASA'nın Mars'ta bulduğu iki kaya örneği, gezegendeki olası yaşam izlerini tespit etmek için bugüne kadar elde edilen en net izleri taşıyor. New York Times, kızıl gezegendeki yaşam ihtimalini yazdı.
New York Times yazdı: Mars’ta bulunan kayalar Dünya ile benzerlik taşıyor

Mars'taki bir kraterde eski bir nehir deltasını keşfeden NASA, antik yaşam kalıntıları olabilecek karbon bazlı moleküllerle dolu iki kaya örneği topladı. Dahası yetkililer kayaların birkaç milyar yıl önce, kraterin bir göl olduğu ve yaşamın var olabileceği bir ortam oluştuğunun tespit edildiğini açıkladı. 

"BULABİLECEĞİMİZ EN ÖNEMLİ İKİ ÖRNEK"

Berkeley'deki California Üniversitesi'nden profesör olan David L. Shuster, düzenlenen basın toplantısında “Bunların bu görevde toplayacağımız en önemli iki örnek olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Uzmanlar moleküllerin aslında ölü mikrobiyal Marslı parçaları olup olmadığını söyleyemediklerini bu nerenle onları potansiyel biyolojik imzalar olarak nitelendirdiklerine dikkat çekti. California Institute of Technology'den jeokimya profesörü Kenneth A. Farley, karbon moleküllerinin organik olarak tanımlansa da, yaşam içermeyen kimyasal reaksiyonlardan oluşabileceğini söyledi.

"ARAŞTIRMAYA GELDİĞİMİZ ŞEYİ BULDUK"

Farley "Potansiyel bir biyo-imza hakkında önemli bir nokta, bir sonuca varmak için daha fazla araştırma yapmalıyız" dedi ve ekledi: Bu bulguların önemini henüz bilmiyoruz. Bu kayalar tam da araştırmak için geldiğimiz kayalar.

"YENİ BİR HAYAT İÇİN KANIT VAR AMA YETERLİ DEĞİL"

Araştırmadaki sınırlı bilimsel araçların kesin ve ikna edici cevaplar vermesinin düşük bir olasılık olduğuna belirten Kenneth Farley, “Başka bir gezegende yeni bir hayat kurmak için çok fazla kanıt var fakat çoğumuz için, kanıtların bunu yapabileceğimiz kadar ikna edici olması pek mümkün değil” dedi. Tam da bu nedenle bilim insanlarının en son teknikleri kullanabilecekleri yere yani Dünya'ya geri getirilecek olan ilginç kayaların örneklerini inceleyecek....

İNCELEMELER 2033'TE BAŞLAYACAK

NASA ve Avrupa Uzay Ajansı, alınan kaya örneklerinin incelenmesi ve takibi için işbirliği yapıyor. Bu görevin Mars kayalarının 2033'te Dünya'ya inmesiyle başlaması planlanıyor. Bilim insanlari uzun süredir Mars'ta yaşam olma olasılığından etkilenmiş durumdalar. Kızıl gezegene inen ve bu gezegeni inceleyen ilk uzay aracı, NASA'nın 1976'da iniş yapan iki Viking gemisi, şu anda soğuk, kuru ve görünüşte cansız olan bir dünyayı gözlemledi ancak geçtiğimiz çeyrek yüzyılda, bilim insanları Mars'ın bir zamanlar daha sıcak ve ıslak olduğuna, yani yaşam kurulabilecek bir yer olduğuna inanmaya başladılar.

Bazı bilim insanları bugün hala Mars’ta yaşamın devam ettiğini düşünüyor. Yeraltında uzaydan gelen radyasyon bombardımanından korunmuş bölgelerde bunun muhtemel olduğuna inanıyorlar. Bu kapsamda Perseverance görevi uzun suredir canlılığını yitirmiş olan Marslı mikropların izini sürmek üzere hayata geçirildi. Dünyadaki yaşamın ilk dönemlerindeki kimyasal izlere benzer izler arandı.

KURUMUŞ NEHİR DELTASI EN İDEAL ARAŞTIRMA YERİ

Perseverance Şubat 2021'de Mars'a indikten sonra 30 mil genişliğindeki krater Jezero'nun zeminini keşfetmek için bir yıl geçirdi. İniş yaptıktan sonra kraterin batı kenarında, gezegen bilim insanlarının iniş yeri olarak Jezero'yu seçmesine neden olan şeyi buldu; kurumuş bir nehir deltası... Eğer 3.5 milyar yıldan daha uzun bir süre önce Mars'ta yaşam ortaya çıktıysa; bir nehir deltası, organizmaların izlerini ve potansiyel biyolojik imzaların koruması için ideal bir jeolojik ortam sunmalı. 

Farley, "Bu özel alan, muhtemelen tüm görevin araştırılması için en yüksek bilimsel değere sahip” dedi ve ekledi: Gölde biriken bu eski kayaları keşfetmek için en çok şansımız olan yer burası.  Perseverance, tortul kayanın açıkta kalan çeşitli katmanları boyunca ilerleyebilir. Bilim insanlarının Skinner Ridge ve Wildcat Ridge adını verdiği iki kaya özellikle bu konuyla ilgili ilgi çekiyor.

Skinner Ridge kayası, 100 mil veya daha uzak mesafeden Jezero kraterine düşmüş olabilecek kayalık malzeme karışımı içeren bir kumtaşı. Örneklerin toplanmasını denetleyen Shuster “Bu önemli, çünkü bu bize Perseverance’ın bu görevde ziyaret edemeyeceği çok uzak bir mesafeden malzeme veriyor” dedi.

Skinner Ridge'in yakınında bulunan Wildcat Ridge ise farklı ve sülfat minerallerinden killer içeren ince taneli bir çamurtaşı. Yaklaşık 3 metre genişliğindeki kaya, göl buharlaşırken tuzlu suda oluşmuş gibi görünüyor.

ÖNCEKİ KEŞİFLER BİYOLOJİK OLMAYAN SÜREÇLERDEN

Perseverance daha önce Jezero'nun krater tabanındaki kayalarda organik moleküller (karbon ve hidrojen atomları birbirine bağlı olanlar) bulmuştu. Ancak bilim insanları bu moleküllerin biyolojik olmayan süreçlerle oluştuğundan oldukça eminler. Bu nedenle nehir deltası kayalarındaki organikler farklı bir hikaye anlatma potansiyeline sahip ve çok daha değerli. 

ORGANİK MOLEKÜLLER SİNYALLERİ ÜST SEVİYEDE

Perseverance üzerinden kayanın kimyasal analizini yapan bilim insanı Sunanda Sharma, Persevetance’ın nehir deltasına yaklaştıkça, organik moleküllerin sinyali daha da güçlendiğini söylüyor. Sharma, Wildcat Ridge için, "Bu sinyaller her taramanın neredeyse her noktasında mevcut" dedi ve ekledi: Ayrıca, görevde şimdiye kadar gördüğümüz en parlaklardan bazıları bunlar.

VERİLER KARBON MOLEKÜLLERİNİN VARLIĞINI GÖSTERİYOR

Sharma, verilerin aromatikler olarak bilinen ve cihazın tespit etmede daha hassas olduğu halka şeklindeki karbon moleküllerinin varlığını gösterdiğini söyledi. Proteinler veya amino asitler gibi daha karmaşık organik moleküller, zorlayıcı kanıtlar olarak kabul ediliyor ancak bu kanıtlar için numunelerin Dünya'ya geri gönderildikten sonra analiz edilmesi gerekiyor.

BİYOLOJİK İZ OLASILIĞI YÜKSEK

Kayadaki sülfatların ve organiklerin örtüşmesinin ilgi çekici olduğunu söyleyen Shamar "Dünyada, sülfat birikintilerinin organikleri koruduğu ve genellikle yaşam belirtileri barındırdığı biliniyor" dedi. Shuster, o zamanlar Jezero'ya benzeyen Dünya'daki yerler için, "Bence biyolojinin işini yapıp bu kayalarda izini bıraktığını söylemek ya da en azından varsaymak yanlış olmaz. İşte tam da bu nedenle, örnekleri Dünya'daki laboratuvarlara gönderdikten sonra bu soruları yanıtlayabileceğimiz için gerçekten çok heyecanlıyız. Burada tüm doğru malzemelere sahibiz” dedi. tüm bu heyecan verici gelişmelere rağmen bilim insanları, ne bulacaklarını tahmin edemiyorlar...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler