Norveç Soykırım ve Azınlıklar Çalışmaları Merkezi'nin verilerine göre, 2. Dünya Savaşı sırasındaki Nazi işgali sırasında 'Alman kızlar' olarak anılan 30.000 ile 50.000 arasında Norveçli kadın Alman askerleri ile yakın ilişkiler kurdu
Kamuoyunda maruz kaldıkları aşağılanmanın yanı sıra bu kadınların çoğu Nazi işgalinin 1945'te sonlanmasının ardından yetkililer tarafından aralarında yasa dışı gözaltı, işten kovma ve hatta vatandaşlıktan çıkarılarak çocuklarıyla birlikte ülkeden sürgün edilme gibi çeşitli intikam eylemlerine maruz kaldı.
'HÜKÜMET ADINA ÖZÜRLERİMİ SUNMAK İSTİYORUM'
Norveç hükümeti dün bu kadınların maruz kaldığı eylemleri 'utanç verici muamele' diye niteleyerek resmen özür diledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yayımlanmasının 70. yıl dönümü için yapılan bir etkinlikte konuşan Başbakan Erna Solberg "Alman askerlerle ilişki kuran ya da kurduğundan şüphelenilen Norveçli genç kızlar ve kadınlar utanç verici bir muamelenin kurbanıydı. Bugün hükümet adına özürlerimi sunmak istiyorum. Birçoğu için bu sadece gençlik aşkıydı, bazıları için bir düşman askeri ile yaşadıkları hayatlarının aşkı ya da ömürlerinin geri kalanı boyunca iz bırakan masum bir flörttü" dedi.
Savaşta 300.000'den fazla Alman askeri, tarafsız olan Norveç'i 9 Nisan 1940'da işgal etmişti.
Nazi SS Komutanı Heinrich Himmler, Norveçlileri 'tanrıça' olarak adlandırıyor ve askerlerini Norveçli kadınlarla ilişki kurmaları için yüreklendiriyordu. Nazilerin Aryan ırk ideolojisinin parçası olarak 'Lebensborn' (Yaşam Çeşmesi) adı verilen doğum evi tesislerinin ülke dışındaki ilk örneği Norveç'te 1941'de kurulmuştu.
2000'li yıllarda Norveç hükümeti bu tesislerde Norveçli anne ve Alman asker babadan dünyaya gelen ve tıpkı anneleri gibi benzer intikam eylemlerine maruz kalan ve sayıları 10.000 ile 12.000 arasında olduğu düşünülen kişilerden resmen özür dilemişti.
'GEÇ DE OLSA GELEN ÖZÜR TARİHSEL AÇIDAN ÖNEMLİ'
2. Dünya Savaşı'ndan 70'i aşkın yıl sonra 'Alman kızları' olarak anılan Norveçli kadınlardan çok azı hayatta. Ayrıca resmi özrün bu kadınların ailelerine maddi tazminat ödenmesine yol açması da beklenmiyor.
Ancak 1945'te Alman kocasıyla birlikte ülkeden sürgün edilen Norveçli bir kadının oğlu olan Reidar Gabler, Aftenposten gazetesine yaptığı açıklamada "Bundan doğrudan etkilenen insanlar artık aramızda değil ama bu onların aileleri ve çocukları da etkiliyor. Geç de olsa gelen özür tarihi açıdan önemli" dedi.
Tarihçi Kare Olsen de Alman işgali sırasında askerlerle yakın ilişki kuran kadınların benzer acılara maruz kaldığı diğer Avrupa ülkelerinde bu şekilde bir özür olmadığını söyledi.
Olsen " Örneğin Fransa'da kurtuluşun ardından bu kadınlara kötü davranıldı. Ama bu, yetkililer yerine sokaktaki insanlar tarafından uygulandı" dedi.
Danimarka'da da tarihçiler yaklaşık 50.000 kadının Alman işgal güçleriyle ilişki kurduğunu belirtiyor. Ancak bu kadınlara yönelik resmi suçlama ya da zorla sürgün gibi uygulamalara rastlanmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.