Deli gibi geçiyor zaman. Takvimlerden bir yaprak daha söktük. Derken bir daha ve bir daha… Hoyratça tükettiğimiz zamanı anlamamız için, sevdiğimiz birilerini kaybetmemiz gerekiyor sanırım. İnsan büyüdükçe sarılmanın anlamını daha da derinden hissediyor. Kucaklamak ve hissetmek o enerjiyi, sevgiyi. Bir kez daha Çağan Irmak beni en zayıf yerimden yakaladı. Film klişelerinde, sinemografi, senaryo, amors, pan gibi kavramların çok ötesinde gitar tellerine vuran parmaklar ve Çağan’ın sesi, yeni yılın geldiğini ve ne kadar çok eski yılın biriktiğini fark ettim dün. “O günler” dedim uzun uzun. Hani kafamızı yastığa koyduğumuz anda gelecek kaygısı başlar ya. Hani gözlerimizi kaparız ve hayatın anlamını sorgularız ya. Veya korkup saklandığımızda odamızda, uyumanın her şeyi temize çekeceğini hissederiz ve sorgularız ya kaderi, işte öyle bir dönemeç yaşattı bana Çağan Irmak. Pazartesi akşamından bu yana, annemi, babamı, kardeşimi çocukluğumun geçtiği mekanları ve komşularımı düşündüm. “Güzel bir çocukluk geçirmişim” dedim kendime. Şanslıydım, benim neslim oldukça şanslıydı galiba. Savaşın kötülüklerinin sonlandığı noktada, aile yapısının anlamı o zamanlarda çok daha önemliydi. Kırık dökük yaşamlar, göçün savaş sonucu olduğu gerçeği, kutsal ne varsa geride kaldığı ve temiz bir sayfanın başlayacağı beklentisi ile yıllar geride kaldı. Yokluk içinde geçen zamanlarda, biz yoklukları hissetmezdik çocukça dünyamızda. Biz savaş paranoyalarını da hissetmezdik, çevrede ne olduğunu anlamazdık bile eğer duvarlara yazılı seçim sloganları olmasa. Kutuplaşmaların seyrettik uzaktan. Kimi Rumcuydu bizim için kimi vatansever. Veya aslında kimi bölücü, kim barışsever… Odun sobalarımız vardı. Birbirimize sarılıp uyurduk. Akdeniz’in bu kıyısı, yüzyıllardır yazılmamış, söylenmemiş hikayeleri barındırırken biz kendi küçük hikayemizde yaşardık. Kıbrıs insanı olmakla, Akdenizli olmakla öğünürken biz, insan sevgisini yitirdiğimizi fark etmedik geçen yıllarda. DNA’larımıza işlemişken kan, gözyaşı, göç, farkımız yok birbirimizden diyemedik. Göremedik gerçeği. Adına Türk de dense, Rum, Ermeni veya Maronit hiç önemi yok. Büyüklerin kavgasında, hep küçüklerin ezildiği bir dünyada geleceğe ne bırakıyoruz dersiniz? Aşkın adasında biz aşksız yürüdük büyüklerin türküsünde. Üstelik yasak aşkların meyvesi gibiydi barış. Cennetten kovulduk ve cenneti mi yaşıyoruz dersiniz? Şimdi büyüdüm, çok daha farklı tartışmaların merkezindeyim şimdilerde. Yastığa kafamı vurup kayıtsız kalamıyorum. Uzaktan martaval okuyup sistem adamı olamıyorum. Ama ben çocukluğumu, o günleri özlüyorum.
O günler
- 15:06 - KKTC’de İkamet İzinleri Olmayan 3 Kişi Tutuklandı
- 14:56 - Lapta’da Komşusunun Evinin Camlarını Kıran Şahıs Tutuklandı
- 14:45 - Ercan Havalimanı’nda Sahte Kimlikle Yurt Dışına Çıkmaya Çalıştı
- 14:38 - Alkollü Sürücü Gazimağusa-Karpaz Yolunda Kaza Yaptı
- 14:27 - Girne’de Araç Yangını: İtfaiye Ekipleri Müdahale Etti
- 14:24 - Alayköy’de Gece Kulübüne Silahlı Saldırı: 3 Kişi Gözaltında
- 14:03 - Gazimağusa ve Beylerbeyi’nde Ani Ölümler
- 13:36 - Nöroloji Uzmanı Dr. Özarslan: 'Alzheimer kader değil'
- 13:29 - Selma Eylem: Okullarda artan şiddet ve zorbalık endişe veriyor
- 13:19 - Necati Taşkın’daki basketbol maçları ertelendi
- 13:06 - DAÜ Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğrencilerinden Dünya Çocuk Hakları Günü’ne Özel Etkinlik
- 13:04 - Bakanlık açıkladı: Beklenen ödeme yapıldı
- 12:55 - Güney Kıbrıs’ta anketlere göre pahalılık en büyük sorun
- 12:54 - Hristodulidis: Silahlanma programımız güçlenmeye devam edecek
- 12:15 - Tufan Erhürman: Çocuklarımız geri gelmeyecek, bu dava başka çocuklar aynı şeyi yaşamasın diyedir
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.