Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' nin lokomotif sektörlerinden en önemlisi olan yüksek öğretimde yıllardır gözardı edilen sorunlar nedeniyle tehlike çanları çalmaya devam ediyor.
Ne kadar çok öğrenci olursa o kadar eğitim kalitemizin artacağı ve ülke ekonomisine katkının o oranda artacağını söyleyen yetkililer maalesef bu tutum ve davranışlarıyla ülkede kaos ortamının oluşmasına neden olmuşlardır.
KISACA NE KADAR ÇOK ÖĞRENCİ,
O KADAR ÇOK STERLİN MANİ,
diyerek ülke şu an yaşanmaz hale getirilmiştir.
Bu ortamın oluşmasına neden olan faktörler ve aktörleri kısaca irdeliyelim.
1.Öngörüsüz ve basiretsiz yöneticiler
2.Mayalı hamur misali iştahı kabarık üniversite sahipleri
3.Gözlerini para hırsı bürümüş komprador ev sahipleri
4.Bu sektörden nemalanan komisyoncu,ayakçı takımı
Değerli okuyucularım, 3355. Kilometre karelik ülke coğrafyamızda yukarıda kısaca değinmiş olduğum gerekçeler ve olumsuz yansımaları nedeniyle , huzurlu ada olarak ta tanımlanan ülkemizi artık tanımakta gerçekten zorlanmaktayız.
Kabile anlayışlı siyasi tacirlerin yetersizliği,
maymun iştahlı üniversite patronları,
ve çoğu ganimetten pay kapmış ev sahiplerine ek olarak ta insan simsarlarını da bu DRAMATİK ve KAOTİK aynı anlayışın ,
ORTAK ÜRÜNÜ olarak görebilmekteyiz.
Kıymetli okurlarım,
Özellikle üçüncü ülkelerden gelen ve sayıları 40 bine yaklaşan öğrencilerin ekseriyeti suç makinasına dönüşmüş durumdadır.
Bunların çoğunluğu,
uyuşturucu,
fuhuş,
kara para,
sahte para,
trafikte terör vari,
davranışları ve daha bir çok konuda asayiş sorunlarına neden olmaktadırlar.
Önceleri ülke ekonomisine katkıları olacağı düşünülen bu eğitim sektörü ve içindeki tüm aktörler şimdilerde ise neredeyse sorun üretme sektörüne dönüşmüş durumdadırlar.
Sanırım en önemlisi,
bu yüksek öğretim kuruluşlarının devlete ne kadar vergi verdikleri konusudur.
Yıllardır bu hususta mevcut üniversitelerimizin devletimizin kasasına kazançlarından ne kadar vergi verdiklerini bilen varsa lütfen beri gelsin..
