• BIST 9237.65
  • Altın 2919.912
  • Dolar 34.4529
  • Euro 36.4072
  • Lefkoşa 22 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C

Öğretmen Olmak: Bir Can’a Dokunmak

Erol SABIR

Öğretmenlik mesleği diğer mesleklerden çok ayrı bi yerdedir. Direk insanla, ülkenin geleceği olan çocuk ve gençlerle uğraşmaktır, onları geleceğe hazırlamaktır öğretmen olmak. Bu yüzdendir ki karatahtanın başına geçerek, latin alfabesini Türk milletine tanıtan başöğretmen M. Kemal Atatürk öğretmenler ile ilgili,

‘Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’

demiştir.

Böylesine kutsal bir mesleğin günümüzdeki durumu hiçte iç açıcı değil ne yazıkki. Toplumda zedelenen öğretmenin statüsü, yüzlerce öğretmenlik diploması elinde olup, atanamayan, mesleği dışında iş yapmaya itilmiş öğretmenler, özlük hakları diğer ülke öğretmenlerininki ile mukayese edilemeyecek kadar geride olması gibi sorunlar bu mesleğin itibarını oldukça yerlere düşürmüştür. Üstelik ülkemiz basınından ve sağdan soldan duyduğumuz haberlere göre akıl almayacak dehşet verici olaylarıda duymaktayız. Öğretmenin, öğrenci tarafından ya da veli tarafından darp edilmesi, ağıza alınmayacak hakaretlere mağruz kalması gibi.

Geçtiğimiz günlerde ülkemizde öğretmenlik yazılı sınavları yapıldı. Yüzlerceyi bulan öğretmen adaylarından çok küçük bir kısmı sıralamaya girdi. Önümüzdeki günlerde sözlü mülakatın ardından ilköğretim kadrolarında 14, genel ortaöğretim ve mesleki teknik öğretim kadrolarında 62, toplamda 76 çiceği burnunda öğretmenimiz okullarımızda görevlerine başlayacaklar. Öğretmenlik mesleğine yeni atılacak olan veya özelde öğretmenlik mesleğini zaten icra edip, devlet kadrolarında öğretmenliğe başlayacak meslektaşlarıma naçizane birkaç tavsiyede bulunmak isterim. Öğretmenlik vicdan işidir. Bir öğretmenin en önemli müffetişi kendi vicdanıdır. Yılda bir veya 2 defa sınıfınıza gelen müffettiş, okul müdürünüz, amiriniz, hiç kimse sizi vicdanınız kadar sizi denetleyemez. Bu yüzden, yaptığımız işin hakkını vermek, çocuklara ve gençlere olabildiğince faydalı olmak çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizlere önceden çizilen tozpembe, sorunsuz gibi gözüken öğretmenliğin, öyle olmadığının farkına varmanızı isterim. Sınıfa gireceksiniz, belki ilk zamanlar kendinizi yetersiz hissedeceksiniz veya sınıfınızda sorunlu öğrencilerin varlığı işinizi iyi yapmanızı engelleyecektir. Ya da okul yönetimi, veliler, bakanlık ile sorunlar yaşacaksınız. Belki de iyi bir öğretmen olmadığınız hususunda yaftalanacaksınız. Moralinizi sakın bozmayın. Siz tabiki eleştirilere kulak kabartacaksınız ama her geçen gün edindiğiniz iyi kötü tecrübelerle bu sorunların üstesinden gelecek, topluma faydalı birer öğretmen olmak için uğraşacaksınız.

Öğretmenlikle ilgili bu yazımın ismini Türkiye’ de yayınlanmış Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan’nın  kitabından almayı uygun buldum. Bu ikili uzun bir yol arkadaşlığı kurup, yaklaşık bir yıl boyunca Türkiye’ nin dört bir yanına giderek ‘öğretmen’ i konuşup tartışarak bu kitabı oluşturmuşlar. Ellerine sağlık deyip tebrik etmemiz gerekir. Türkiyede’ki öğretmenlik mesleğinin durumunu, geleceğini  irdeleyen, içerisinde ülkenin her yerinden öğretmen, öğrenci ve veliler ile yapılmış röportajlarıda barındıran bir kitap herkesin okumasını tavsiye ederim. Tüm öğretmen arkadaşlarıma yeni eğitim yılında başarılar dilerim. Görüşmek üzere...

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları