BARIŞ KÜLTÜRÜNÜN OLUŞMASI İÇİN DOĞRU EĞİTİM ŞART
Kıbrıslı Türk öğretmenler bugün Güney Kıbrıs’ta 3 okulu ziyaret edecek. 29 Aralık’ta Kıbrıslı Rum öğretmenlerin Kuzey Kıbrıs’ta ki okullara yaptığı ziyarete karşılık bir iadeyi ziyaret niteliği taşıyan bu etkinlik aynı zamanda barış kültürünün oluşması içinde büyük bir misyon taşıyor. Ziyaret öncesi Detay Gazetesi’ne konuşan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, iki toplumu birbirine yakınlaştırmanın yolunun dostluk ve barış kültürüyle yetişecek yeni nesiller olduğunu ifade ettiler
Kıbrıslı Türk öğretmenlerin bugün Güney Kıbrıs’ta ki okullara yapacakları ziyareti Detay Gazetesi’ne değerlendiren Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, bu ziyareti 29 Aralık’ta Kıbrıslı Rum öğretmenlerin Kuzey Kıbrıs okullarına yapmış oldukları ziyaretin devamı olarak nitelendirdiler.
Yıllardır hem Kuzey hem de Güney Kıbrıs’ta eğitim alanında yürütülen şovenist ve ırkçı yaklaşımları ortadan kaldırabilecek çalışmaların önünü açmak için KTOEÖS, KTÖS ve Kıbrıslı Rum Öğretmenler İnisiyatifinin bir araya gelerek Birleşik Kıbrıs Öğretmenler Platformu’nu kurduğunu belirten sendika yetkilileri, platformun kuruluş amacını Detay Gazetesi ile paylaştılar.
GÖKÇEBEL, “DOSTLUKTA DÜŞMANLIKTA EĞİTİM İLE AŞILANIR”
Ötekileştirmeyi, düşmanlığı ve hiç birbirini görmeyen nesilleri birbirine düşman etmeyi eğitimin başardığını söyleyen Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, eğitimin siyasi ve ideolojik bir yapı olduğunu vurguladı. Kıbrıs’ın tamamında bu yanlışı düzelterek gelecek nesilleri barış ortamında yetiştirecek olanın yine öğretmenler olduğunu ifade eden Gökçebel, öğretmenlerin yetiştireceği yeni nesillerin gelecekte birlikte yaşamaya, empati kurmaya, birbirini anlamaya ve farklılıklarına rağmen, birbirlerinin farklılıklarını zenginlik olarak görmeye çalışan bireyler olması gerektiğine dikkat çekti. Özellikle Güney Kıbrıs’ın eğitim alanında büyük bir propagandist yapı olduğunu söyleyen Tahir Gökçebel, Kuzey Kıbrıs’ın eğitim müfredatında da benzer yaklaşımların olmasına rağmen öğretmenlerin barış yanlısı bir tavır sergilediğini ifade etti.
GÖKÇEBEL, “ORTAK EĞİTİM VEREN OKULLARIN SAYISI ARTMALI”
Güney Kıbrıs’ta yer alan İngiliz Okulu gibi çok kültürlü okulların artması gerektiğini belirten Tahir Gökçebel, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum öğrencilerin aynı müfredatları göreceği ortak kamusal okullara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. “Barışı, eşitliği ve adaleti öğretmek için çözümün olmasını beklememize gerek yoktur. Geçmişte yaşanan acıların bir daha yaşanmaması için bölünmeyecek kadar küçük olan bu adada ortak bir geleceği hazırlamanın en önemli ayağı öğretmenler ve eğitimdir” diyen Gökçebel, ortak anlayışlarla ve ortak müfredatlarla birbirini anlayan, algılayan ve düşman görmeyen bireyler yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
GÖKÇEBEL, “EĞİTİM SİSTEMİNİN DEĞİŞMEMESİ HALİNDE KAFADAKİ DUVARLARI KALDIRAMAYIZ”
“Eğitim sayesinde ülkeyi ortak bir değer olarak gören, ortak düşünceler oluşturabilen, ortak acıları paylaşabilen ve ortak hedefler koyabilen nesiller yetiştirmeyi başarırsak geleceğe barış içinde yaşayan bir Kıbrıs bırakmış oluruz” diyen Tahir Gökçebel, Güney Kıbrıs’ta benzer anlayış içerisinde olan öğretmenlerin sayısının küçümsenmeyecek kadar fazla olduğunu fakat bazı sendika yönetimlerinde hala daha aynı tutuculuğun bulunduğunu ifade etti. Eğitim sisteminin aynı şekilde devam etmesi halinde kafalardaki duvarların hiçbir zaman kalkmayacağını da kaydeden Tahir Gökçebel, Eğitim Bakanlıkları’nın da aynı anlayışla hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. Sadece çözüm ve barış süreci için değil ülkedeki eğitim kalitesinin niteliğinin artması içinde bu mücadelenin verildiğini söyleyen Gökçebel, yeni bir pedagojik eğitim anlayışıyla ortak bir yapının oluşması gerektiğini sözlerine ekledi.
ELCİL, “EĞİTİM SİYASETİN ŞEKİLLENMESİNDEKİ EN ÖNEMLİ ETKENDİR”
Eğitimin bir ülkedeki siyasetin şekillenmesindeki en önemli süreçlerden biri olduğunu ifade eden Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, “İran’da dini bir rejim olduğu için dine dönük bir eğitim sistemi vardır, Geçmişte Sovyetler Birliği’nde ki yapıyı destekleyen bir eğitim sistemi vardı. Kıbrıs’taysa 1950’li yıllardan beridir milliyetçiliğe, şovenizme ve ırkçılığa bağlı bir sistem ortaya çıkmıştır” diyerek bu sistemi ayakta tutanlarınsa öğretmenler olduğunun altını çizdi. Milliyetçilik akımının gelişmesinde öğretmenlerin çok büyük bir rolü olduğunu kaydeden Elcil, 1963 ile 1974 yılları arasında yaşanan süreçte 48 Kıbrıslı Türk öğretmenin ve 30 Kıbrıslı Rum öğretmenin hayatını kaybettiğini dile getirerek o dönemde en çok kayıp yaşayan meslek grubunun öğretmenler olduğunu açıkladı.
ELCİL, “KALICI GÜVEN GARANTİLERLE DEĞİL DOĞRU EĞİTİM SİSTEMİYLE OLUŞUR”
“İki toplumun bir arada yaşamasını istiyorsak, bu adanın birleşmesini istiyorsak, çatışmanın önlenmesini istiyorsak eğitim alanındaki faaliyetlere önem vermeliyiz” diyen Elcil, çözüm sürecinde en çok garantilerin ön plana çıktığını ifade etti. Garantilerin bu kadar dile getirilmesinin sebebinin geçmişten gelen korkular ve travmalar olduğunu vurgulayan Şener Elcil, iki toplum arasında ciddi bir güven sorunu olduğunu ifade etti. Bu sorunun garantilerle çözülemeyeceğini kaydeden Elcil, kalıcı güvenin ancak milliyetçilikten, ırkçılıktan, şovenizmden ve ayrımcılıktan soyutlanmış, paylaşmayı ve hoşgörüyü hedef alan bir eğitim sistemiyle sağlanabileceğini vurguladı.
ELCİL, “BU FAALİYETLER ÇÖZÜM SÜRECİNE DE KATKI SAĞLIYOR”
Sendika olarak Birleşik Kıbrıs Öğretmenler Platformu’nun faaliyetlerine büyük önem verdiklerini ifade eden Şener Elcil, 29 Aralık’ta 60 kadar Kıbrıslı Rum öğretmenin Kuzey Kıbrıs okullarına gerçekleştirdikleri ziyarete karşılık olarak bugün itibariyle Güney Kıbrıs’ta ki üç okulun ziyaret edileceğini belirterek, bunun sadece bir başlangıç olduğunu kaydetti. Bu faaliyetlerin çözüm ve barış sürecine de katkı olduğunu söyleyen Elcil, her iki tarafta da bireylerin iletişim kuracak düzeyde Rumca ve Türkçe öğrenmesi gerektiğini ifade etti.
AHMET VAMIK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.