Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. F. Sülen Şahin Kıralp, çocukların okula uyum süreci ile ilgili ailelere tavsiyelerde bulundu.
“Her çocuk okula başlama zamanı geldiğinde farklı duygu ve davranışlar sergileyebilir. Öncelikle hem veliler hem de aileler bunun bilincinde olmalıdır. Her çocuk kendi tarzında özeldir. Çocukların gelişimsel farklarını göz önüne almadan okula uyum sürecinin başarıyla gerçekleşmesi sağlanamaz. Çocuklar yeni ortam, yeni bir başlangıçtan dolayı kaygı, heyecan, korku hissedebilirler. Ebeveynler ise özellikle çocuklarının güvenliği ile ilgili kaygılanabilirler. Önemli olan çocuğun uyumunu kolaylaştırmak adına neler yapılabileceğidir” diyen Kıralp, günümüzde okulların, geçiş veya uyum programları ile söz konusu süreci kolaylaştırmaya çalışmakta olduklarını belirtti.
Okula yeni başlayacak çocuk için kaygı verici pek çok durum söz konusu olabileceğini ifade eden Kıralp, önemli olan çocuğa bununla baş edebileceği güvenli, kabul edici bir atmosfer sağlayarak okula uyum sağlama sürecinde ebeveynler, öğretmenler-okul (müdür ve rehber öğretmenler) ve çocuklar ile birlikte çalışmanın gerektiğini ve çocuğun okula ne kadar mutlu ve istekli başlarsa okula uyum sürecinin kolaylaşacağını ve öğrenmeye karşı olumlu tutum geliştireceğinden bahsetti.
Kıralp okula uyum sürecinin boyutlarını ele alarak, önemli bilgiler paylaştı;
- Hangi çocuklar daha kolay uyum gösterir? 3-4 yaşlarında okula başlayan çocukların sosyal uyumu, öz kontrolü daha kolay olur. Okula erken başlayan çocuğun kuralları olan bir ortama uyumunun daha kolay olduğunu gösteren araştırmalar vardır. Anne veya bakımı sağlayan kişi ile güvenli bağlanma gerçekleştiren, sağlıklı ortamda yetiştirilen, özerkliği ve girişkenliği desteklenen çocuklar daha kolay uyum sağlar.
- Hangi çocukların uyumu zor olur? Anne-baba ile güvensiz bağ kuran, anneye/bakıcıya bağımlı olan, aile içi huzursuzluk yaşayan, şiddet gören çocukların uyumu daha zor olur. Bu nedenle uzun süren okula uyum sorunu yaşayan öğrencilerde bu güçlüğün arakasındaki neden araştırmalıdır. Okul psikolojik danışmanının desteğine başvurulmalıdır.
- Çok boyutlu bir süreç olan okula uyumda öğretmen ve veli boyutu çok önemlidir. Okulda çocuktan nelere uyum sağlaması istenir? Bu süreçte çocuğun okulun kurallarına, işleyişine, sosyal ve bilişsel görevlere uyum sağlaması beklenir. Yapılan çalışmalarda çocukların okula başladıktan sonra okul uyumunu etkileyen en önemli faktörün öğretmen olduğunu göstermektedir. Öğretmenin sağlayacağı kabul edici ve güven verici olumlu atmosfer uyum sürecini kolaylaştırır. Öğretmenin onayını almak isteyen öğrenci uygun davranışlar sergiler. Bunun karşılığını olumlu şekilde gören çocuk sevildiğine inanmanın yanı sıra hem kendine hem de çevreye güven duymaya başlar. Özellikle çocuğun kapasitesine uygun, ulaşılması kolay hedefler ile işe başlanırsa çocuğun bu duyguları desteklenmiş olur. Bu da tüm okula uyumu kolaylaştırır. Öğretmenler çocukların bireysel farklılıklarını dikkate alarak başarılı olduğu yönleri ortaya çıkararak öğrencilerini destekleyebilir.
- Aile boyutuna bakıldığında aileye önemli roller düştüğü görülmektedir. Aile ilk bilgileri aldığımız ve en güvenilir ortamımızdır. Buradan ayrılmak, doğal olarak bir kaygı kaynağıdır. Bu nedenle aileler çocukları motive etmek konusunda en etkili kaynaktır. Öncelikle çocuğun bağımsızlaşma ve özerklik çabalarının dikkate alınması gerekmektedir. Aşırı koruma özerkliğe izin vermeme olumuz sonuçlar yaratabilir. Ayrıca çocuğa ilgili, destekleyici bir ortam yaratmak uyum problemlerini aza indirecektir. Bu noktada önemli olan bir diğer nokta da ailenin çocuğunun okula başlaması ile ilgili olarak yaşadığı kaygıyı çocuğa aktarmaması gerektiğidir.
- Aileler okul için gerekli malzemelerin alınmasının okula hazırlık anlamına gelmediğinin bilincinde olmalıdır. Çocuğun okula hazırlanması onun sosyal ve duygusal açıdan desteklenmesi ile mümkündür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.