Kaygıyla geçen günlerin bir yenisi…
Şükürle uyanılan bir sabah…
Yarına ne olurum endişesi…
“ölmez de sağ kalırsak…”
Laf ola söylenen bir cümleydi eskiden
Devamında sıraladığımız hayallerle devam eden
Şimdi gerçeğe döndü görünmez bir virüsten.
Davetsiz misafirdi apansız geliverdi
Korku saldı kalplere “panik atak” hoş geldi.
Güneş muhteşem bir kızıllığın arasından yine doğuyor
Kuşlar her şeyden habersiz sabaha uyanıyor
Ektiğim şebboylar eflatuna bürünmüş, kokular savuruyor.
Buruk bir sevinçle bakıyorum her şeye
Doğanın sunduğu her güzelliğe
Yarın belki de göremem diye.
Daha kaç gün önceydi onlar yine ayniydi
Biz farkında olmasak da dünyamız çok güzeldi.
Hani hep derler ya; insan sahip olduklarının kıymetini
Kaybedince anlar diye….
Bunu anlaması için kaybetmesi gerek diye..
Bunu anlatmaya mı geldin corona
İnsanlar ders alsın diye?..
Bir kara bulut gibi üstümüzde gölgesi
Daha önce görülmedi onun gibi güçlüsü
Ciddiye almadık önce, bilim yok eder sandık
Meğer o ne güçlüymüş her tedbiri yok saymış
Her gün daha artarak bütün dünyayı sarmış
Korku salmış yüreklere; ölümü hatırlatmış.
Elbette ki doğum gibi ölüm de hayatın değişmez bir gerçeğidir ama kimse böyle ani ve feci bir yok oluşu dilemez. Er veya geç bu virüsü yok etmenin de yolu bulunacak ve hastalığın önüne geçilecektir. Arzu edilen de bunun erken zamanda gerçekleşmesidir. Bu salgında hayatını kaybedenlere yazık olurken geride kalanlar hayatlarına devam edecekler. Hayata devam ederken de bazılarımız geçmiş zamanlarda yaşanan böylesi felaketleri nasıl unutmuşlarsa bunu da unutacaklar, bazıları ise hep hatırlayacaklar ve ders alacaklar. Hatırlayacaklar ki bundan sonra böyle durumlar karşısında herkes ayni riski ve endişeyi taşır. Hatırlayacaklar ki bazı felaketler kişisel çabalarla değil ancak dayanışma ve toplum bilinciyle bertaraf edilebilir. Hatırlayacaklar ki kendi canlarının selâmeti ancak başkalarının da selâmetiyle mümkündür.
Hastalık ve ölüm kimseye ayrıcalıklı davranmaz, seçim yapmaz. Zengin, fakir, güçlü, güçsüz, siyah, beyaz ayırımı yapmaz. Aslında böyle zor zamanlarda insanların eşit olduğunun, ayni haklara sahip olduğunun, kimsenin ayrıcalığı olmadığının en güzel dersini alıyoruz. Dileyelim ki; dünyanın sadece kendilerine ait olduğunu sanıp savaşlarla ona sahip olmaya çalışanlar da bu dersten paylarını alsınlar. En güçlü silahların bile küçücük bir virüse yenilebileceğinin farkına varsınlar. Doğanın gücünü anlasınlar
Her dönemde olduğu gibi bundan ders almayan kişiler de muhakkak ki olacaktır. Onlar, bu kara bulutlar üstümüzden dağılınca yaşananları unutup yine bitmez tükenmez hırslarıyla, ihtiras ve bencillikleriyle hayata dört elle sarılacaklar. Her güzel şeyi kendilerine hak sayarak yine kendilerini üstün ve ayrıcalıklı sayacaklar. İleriki günlerde ayni olaylarla burun buruna gelineceği olasılığını hesaba katmayacaklar, hatta ölümlü olduklarını bile unutacaklar.
Dilerim yaşadığımız bu zor zamanları unutmayıp ders alanlar çoğunlukta olsun. Sadece gün doğumlarına, kuşların cıvıltısına ve çiçeklerin açışına değil, her canlının bu dünyadaki yaşama hakkına saygı duysun. Doğanın mucizelerine şükredip onu korumaya azmetmişler gurubundan olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.