Ölü Yuyucular Ülkesi…(*)

Cahilliğin, aymazlığın, ahmaklığın, saflığın sonu var mı? Ya saldırganlığın? Ortadan kaldırma, yok et içgüdüsünün bir sınırı, bir “dur” yeri, var mı? Anladık… Beyni yıkanmış cahil Müslüman, “ya Allah bismillah, Allah-u Ekber” diye bağırınca, işlediği cinayetlerin Allah katında kabul gördüğünü, benimsendiğini zannederek… …Allah adına Müslüman – Hristiyan demeden herkesin kellesini kesiyor! Bu eylemlerinden dolayı, Yüce Tanrı’nın sevgili kulları arasına gireceklerini ve onları cennetine kabul edeceğini zannediyor zavallılar! Allah’ın yalnız cenneti yok ki… Cehennemi de var! Cennet o kadar çok anlatılıyor ki,  herkes gidip geri gelmiş gibi biliyor oraları… Ya cehennem! Kaynayan sakız kazanları, yanan ateşler, kızgın işkence demirleri, başlarında zebanilerin beklediği derin kuyular…

21. yüz yılda, Müslümanın cehennemi, Orta Çağ Avrupası’nın engizisyon işkencelerine ne çok benziyor, farkında mısınız?

1400’lü yıllarda Batı Avrupa’da ( Fransa, İtalya, İspanya gibi Katolik ülkelerde) hüküm süren dini bağnazlık, 21. Yüz yılda İslam ülkelerinde ve Türkiye’de yaşanıyor! *** Allah’ı, Peygamberi ve Kuran-ı Kerimi kullanarak, dini eksende egemen bir sınıf ve onun sermayesini oluşturan din baronları… … kendilerini ayakta tutan seçmen kitlelerini kaçırmamak için, her gün yeni söylemler geliştiriyor! Son çıkış Tayyip Beyden geldi! “- Her Müslüman ölü yıkamayı öğrenmelidir!” İşte bu söylem, AKP’yi tek başına iktidara taşır… Tek şartla ki, 1 Kasım seçimlerine kadar tüm ülkede ve KKTC’de “ ölü yıkama kursları” düzenlenmeli… Kursiyerlere aylık maaş bağlanmalı, kalacak yurt temin edilmeli… Tek sorun, ölü yıkama kursu öğrencileri, yıkayacak o kadar çok ölüyü nerede bulacaklar! Bu sorun aslında çözülebilir… Her yıl Mekke’de izdihamdan ölen binlerce hacının cesedi Türkiye’ye getirilirse bu iş biter… Binlerce kurs öğrencisine, binlerce hacı ölüsü! Kursu başarı ile bitiren öğrenciler, İl, İlçe, mahalle ve köylere tayin edilmeli… Müezzin maaşından daha azını kabul etmeyin sakın! *** Zaman zaman “uygar” bildiğimiz batı ülkelerinden ve ABD’den gelen korkunç toplu katliam haberlerine… … şaşmıyoruz! Değişim isteyen asi gençliği aptallaştırmak, uyutmak, etkisizleştirmek üzerine kurulan egemen sınıfların “senaryosunun” sonuçları ortada… Sapkınlık ve sapıklık tiyatrosunun oyuncuları gençler; öldürüyor, katliam yapıyor ve ölüyor! ABD’nin ilk siyahi başkanı Barack Hüseyin OBAMA şaşırmış, apışmış, aklı karışmış halde öylece bakıyor! Niye şaşıyorsun ki, Bay Başkan? Her türlü kısa ve uzun namlulu otomatik silahın serbestçe satıldığı ülke, başkanı olduğun ABD değil mi? Polisin, “ – Dizlerinin üzerine çök, ellerini başının üzerine koy ve kıpırdama” emrini yerine getirmeyen herkes vuruluyor ABD’de… Beyaz polis, zenci gençlere hiç acımıyor, gebertiyor oracıkta… Zenciler, OBAMA’nın başkan seçilmesiyle birlikte, özgürleşeceklerin sandılar… “ – Benim bir rüyam var!” diye haykıran zenci lider Martin Luther King yaşasaydı, OBAMA’nın yüzüne tükürürdü herhalde! (*) Ölü yıkayıcı…