Çok kritik haftalara girdik. 4 koalisyon hükümetinin devrini kapatması sonrasında hükümetin, hatta başbakanın kim olacağının ortaya çıkacağı UBP Kurultayı ile ilgili geri sayım başladı. Kurultay heyecanı sürerken, koalisyon hükümetinin devam edip etmeyeceği veya hangi partilerin muhtemel bir hükümette yer alacağı bile konuşulmaya başlandı. Hatta tirajı bütün gazeteleri katlayan ‘Fiskos’ Gazetesi, Poliste yapılması muhtemel üst düzey değişiklikleri bile yazmaya başladı.
UBP’deBaşkan adayları televizyon ve gazetelerde kendilerini ifade etme uğraşı verirken, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile ilgili önemli bir iddia ortaya atılarak, eski Başbakanın dokunulmazlığının kaldırılabileceği öne sürülmüştü.
Özgürgün ile ilgili iddiayı kendiFaceBook Sayfamdan yayınlayıp, bunu televizyon programında da dile getirince, bazı kişiler doğal olarak bunu UBP içerisindeki başkanlık yarışına bağladı. Ve iddialarıÖzgürgün’e yönelik bir yıpratma operasyonuna bağladı. Hatta birkaç kişi ufak da olsa bizetrip atmaya kalkıştı.
Aslında busoruşturma yıpratmadan öte bir cezalandırma operasyonuydu.Operasyon, Hüseyin Özgürgün’ün, Meclise verdiği mal bildirim formu ile daha sonra oluşan mal varlığı ile nakdi arasında oluşan büyük farkın yanısıra, isminin, Türkiye yetkililerinin hoş bakmadığı kumar baronları ile yasa dışı olaylarda isimleri anılan kişiler ile anılmasından kaynaklanıyordu. Bu operasyonda, ne başkan adaylarının, nede UBP içindeki birilerinin parmağı vardı. Bu parmak Türkiye’ye aitti ve düğmeye basan da Türkiye hükümeti oldu.
Bakın, Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay son 3 gün zamanını Türkiye’de geçirdi. Bir takım görüşmeler yaptı ve KKTC’ye geri dönüş yaptı. Ben bizim Minik Kuşların bana verdiği bilgi ışığında Özgürgün ile ilgili Polis soruşturmasını ortaya atınca, arkasından haberi doğrulayan Özersay’ın açıklaması geldi. Açıklamayı dikkatli okuyanlar, içeriğinde yolsuzlukların üzerine gidiyoruz ama birileri ‘Androş’ bir başka deyişle takozu koyuyor ibaresi vardı.
Özersay takozu koyanların belki ismini vermedi ama işaret parmağı ile daha öncede belirttiğim gibi TufanErhürman ile Teberrüken Uluçay’ı işaret etti. Daha önce dosyanın önüne konan takoz, sanırım AKP hükümetini ve Erdoğan’ı da rahatsız etmiş olacak ki, takoz kaldırıldı ve düğmeye basıldı.Sanırım sıra dosyanın Meclise gönderilmesine ve ‘Dokunulmazlığın ‘ kaldırılmasına geldi.
Haaaa bundan sonra ne olur derseniz, onu da söyleyelim. Ben Nastradamus veya ünlü kâhin Baba Vanga değilim. Ama izlenen yolu, yapılanları ve sonuçlarını görmeyecek kadar kör de değilim. AKP ve Erdoğan, Özersay’ın o başkan olduğu süre içerisinde ben, UBP ile hükümet kurmam dediği için önce Özgürgün’ün kurultayda kaybetmesi için ağırlığını koyacak. UBP’nin başına,ÖZgürgün dışındaki adaylardan birisini getirmeye çalışacak. 3 adaydan birisi kazandıktan sonra, ‘Gıcık’ olduğu ve bitirilmesi için para vermeme dâhil birçok girişimde bulunduğu 4’lü hükümeti iktidardan indirecek.4’lü koalisyon hükümetini iktidardan indirdikten sonra, UBP-HP hükümetini kurmaya çalışacak. Belki bu koalisyona YDP’yi de katacak. Erken seçim diyen UBP’ye şimdilik bekle, erken seçim masraflı olur diyerek bir süre bekletecek.
Plan tıkır tıkır işlerse, hükümet değişikliği yıl içerisinde tamamlanır ve yeni hükümetin tohumları da atılır. 28 Ekim’de UBP Kurultayı tamamlandıktan sonra bu kez Polise el atılacak. Bunun çalışmaları da halen yapılıyor. Bu konu da Türkiye’de Kudret Özersay ile konuşuldu. Polisin üst kademelerinde değişikliğe gidilecek. FETÖ ile adı bir ara anılan, damadının havuzlu villası göze batan ve nasıl ve nereden diye beyin cimnastiği yapılan üst düzey Polis Subaylardan birisi emekliye çıkartılacak. Onun yerine poliste sevgisi ‘Dağ’ gibi yükselen doların yeşili ile değil insanların sevgisi ile yeşillenen birisi getirilecek.
Kısacası, UBP Kurultayından sonra hükümet muhtemelen gider, Polis teşkilatının zirvesinde de fırtına esebilir. O fırtına birilerini götürürken, birilerini zirveye çıkartabilir. Tüm bunların nasıl yapılacağı, Kudret Özersay ile görüşüldü. Yolsuzlukların ve şaibeli dosyaların üzerine gidilmesi için düğmeye basıldı.
Sonrasında ne mi olacak? Eeee vallahi ne olacağını görme engelli Metin Şentürk bile gördü. Bizim kulakları çok ağır işiten Hüsnü dayı bile duydu. Bir zahmet onlara soruverseniz diyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.